Eski Gerede Evleri ve Ahşap Evler / Hacı İbrahim Mutlu

36-gerede-evleriEski Gerede evlerinin temel özellikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Günümüze kadar ulaşmış eski Gerede evleri genellikle iki ya da üç katlı kâgir yapılardır. Gerede evlerinde sokak ile giriş kapısı arasında avlu bulunur. Taş temel üzerine inşa edilen evlerin alt katlarında ambar, mutfak ve diğer kullanım alanları vardır.

Gerede evlerinde yapı malzemesi olarak başlıca hangi malzemeler kullanılmış?
Eski Gerede evlerinin yapımı sırasında zengin kişilerin evlerinin giriş katları taştan, duvarları tuğladan, tavanları ise ahşap kirişlemeli olarak yapılmış. Diğerlerinde kerpiç ve imkâna göre farklı malzemeler kullanılmış. Eski Gerede evlerinin yapı malzemelerinden olan ağaç, yapının çoğu yerinde süsleme amaçlı da kullanılmıştır. Tavanlarda ahşap malzemelerle yapılan süslemeler eski Gerede evlerini güzelleştiren en önemli etkenlerden biridir.

Gerede evlerinde standart bir yapı tarzı var mı?
Eski Gerede evlerinin yapıldığı arazi düzgün bir arazi değildir, bu yüzden zemin katlarda araziye uyum sağlanmıştır. Üst katlarda ise evlerin hem arazi hem de diğer yapılarla uyumunu sağlamak için cumbalara yer verilmiştir.

Buradan cumbaların aynı zamanda arazi yapısına uyum sağlamak için yapılan çıkıntılar olduğunu mu anlıyoruz?
Evet, bir anlamda öyle. Bu evler iki veya üç katlı, ahşap, kerpiç ve tuğladan yapılmış evlerdir. Alt kat planları, arazinin bozukluğu sebebiyle düzgün değildir. Fakat bu düzensizlik, üst katlar için geçerli olmamıştır. Çünkü sokağa doğru cumba tipindeki çıkıntılarla bu bölümler düzgün bir plana kavuşturulmuştur. Cumba, evin dış görünümünü tek düzelikten kurtardığı gibi, bu çıkmaların yanlarında yer alan pencereler, sedirde oturanların sokağı baştanbaşa görmesini de kolaylaştırmaktadır.

Eski Gerede evlerinin mevsim şartlarına uyumu hakkında bilgiler var mı?
Gerede’nin karasal ve kışları soğuk geçen iklim özelliği de evlerin biçimlenmesinde önemli rol oynamıştır. Basık tavanlı, kalın duvarlı, küçük pencereli alt katlar genellikle kışın; ince duvarlı, havadar üst katlar ise yazın kullanılmıştır.

Evlerin belirli bir plan özelliği var mı?
Evlere girişin, avlu veya bahçeden sağlandığı görülüyor. Alt katlardan üst katlara geçişte ahşap merdivenler kullanılıyor. Bütün Türk evlerinde olduğu gibi Gerede evlerinin de belirgin özelliği sofaya açılan odalardır. İçinde yaşayanların her türlü ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenen bu odalar, ev içinde ev gibidir. Duvarlarda gömme dolaplar, yüklük ve banyolar, pencere önlerinde hem yatma hem de oturma imkânı sağlayan sedirlerle oda içinde fazlalıklar kaldırılmış, rahat ve huzur dolu bir ortam oluşturulmuştur. Türk evinde planın, odaların bir sofa çevresine dizilmesiyle oluştuğu görülüyor. Oda; biçimi, büyüklüğü, nitelikleri ile pek az değişken bir yaşama birimidir. Odalar arası alan diyebileceğimiz sofa ise, her özelliğiyle binaların büyüklüğüne göre değişen özelliklere sahip. Bu özelliği nedeniyle eski Gerede evinin bir anlamda planını arazi yapısı yanısıra cumba ve sofa belirler.

Gerede evleri çoğunlukla iç sofalı ve daha klasik bir üslupta yapılmıştır diyebilir miyiz?
Evet, öyle de denilebilir. Gerede evlerinde dış kapıdan girilince önce hayat gelirdi. Köylüler bu alana avlu derlerdi. Üstü örtmeli ise hayat denirdi. Sonra divanhane (sofra) gelir, o yoksa doğrudan odaya gelinirdi. Odanın karşı duvarlarında ocak bulunur, kenarlarına keçe kepenk ve çuval sererlermiş. Yüklük yapılmazmış. Eşyayı yığarlar, üstüne yatak, çarşaf örterler, ortasına çamaşır sandıkları koyarlardı. Fazla örtüleri yığarlar ve buna da “onun iki çatal örtüsü var” derlerdi. Örtüler görünsün diye onların üzerlerini örtmezlermiş.

Eski Gerede evlerinin günümüz mimarisine uyumu, çevre ve tabiata uyumluluk özellikleri nasıldı?
Eski Türk evleri, günümüz mimarisinin gerektirdiği bütün özelliklere sahiptir. Tabiata uygunluk, tutumluluk, iç ve dış mimarinin uyumu, çevreye ve insana saygı, günümüz mimarisinin bile ulaşamadığı noktalardadır. Bu zengin kültür mirasımızın korunması, yaşatılması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılan çalışmalara Gerede ve Hacı Bayram projesi güzel bir örnektir. Bu proje ile mahallî özelliğe sahip bu evlerle birlikte tarih korunacak, restore edilecek ve yaşama kazandırılacaktır.

Eski Gerede evlerinin yapı malzemeleri ve ahşap yapım tekniğinin insanımızın yaşamıyla bağlantısı var mı?
Türk evinde ana yapım malzemesi ahşap, yapım yöntemi olarak da ahşap çatkı seçilmiştir. Bu yöntem bir geleneğin devamı olduğu kadar, Anadolu’nun orman yapısına uygun olduğu gibi, bölgenin deprem alanı olması dolayısıyla da tamamen doğru bir seçimdir. Yığma ahşap yönteme göre daha az ahşap malzeme istediğinden ahşabı az yöreler için de uygundur. Dolgu malzemesi yörede kolay bulunan herhangi bir malzeme olabilir. Ayrıca bu yöntem toplumun ihtiyaçlarına kolay ve hızlı cevap vermekteydi. Bu yöntemle binalar çok kısa sürede inşa edilebiliyordu. Yine aynı nedenle ahşap yapı detayları basit olup, karmaşık geçme detayları yerine kolay geçmeler ve çivili birleşimler tercih edilmiştir. Bu yapım tekniği aynı zamanda, yangınlar sonucu bir anda yok olan mahallelerin kısa sürede yapılmasını da kolaylaştırıyordu. Ahşap yapım tekniğinde, ayrıca insanımızın yaşama bakış açısının da rolü vardır. İnsan hayatı fanidir, geçicidir. O zaman evinin de geçici olması normaldir, mala tamah etmek yersizdir. Ortak kullanılan yapıların ve dini yapıların ise kalıcı olması gerekir, onun için eski evlerimiz kâgir yapılıyordu. Böylece eskidikçe yenilenen evler zamanın sanatına uyum sağladığı kadar ailenin yeni ortaya çıkan ihtiyaçlarını da karşılıyordu.

Ahşap yapılar sağlıklı yaşamı da destekliyor mu?
Ahşap çatkı inşaat, dış ortama daha çok açılmaya imkân veriyor. Böylece açık sofalar yapılmasına, daha çok pencere açılmasına, çıkmalar ve geniş saçaklara da imkân sağlıyordu. Böyle bir ev, iklim denetimi sağlıyor, rutubetli ortamda iyi nefes alıyor, nemin yoğuşmasına izin vermiyor, oda içleri fazla nemli olmuyordu. Bu durum sağlıklı yaşamı haliyle destekliyor ve stresi de ortadan kaldırıyordu.

Odaların birbirinden bağımsız ve çok olmasının mahremiyete katkısı olmuş mudur?
Türk evi odalarının çokluğu, geniş aile hayatının yaşanması ve mahremiyete gösterilen hassasiyettir. Eski Türk evlerinde bu durum “evlenmek” tabirinden de anlaşıldığı gibi, yeni ev yapmakla mahremiyetin ilk adımı atılmış oluyordu. Kimi yörelerimizde evlere yeni evliler için bir oda ilave etmek ve bu odada bir Gusülhane ve abdesthane bulunması mahremiyet anlayışımızın en güzel ve zirve örneğini oluşturmuştur.

Son olarak bizlere iç süslemelerden de bahseder misiniz?
Türk evinin iç süslemesine de çok önem verilmiştir. Daha çok oda ve sofalar tezyin edilmiştir. Taş, dış duvarlarda kullanıldığı gibi iç süslemede, ocaklarda, dolaplarda uygulanmıştır. Geometrik silmeler taş malzeme üzerine gerçekleştirilmiştir. Madeni süslemede ise büyük başlı çivilerle, dolap kapakları, tavanlar, çiçekler üzerinde süslemeler yapılmıştır. Ahşap süslemeye evlerin iç kısmında çok yer verilmiştir. Sofalar ve odalarda değişik tekniklerle yapılan süslemeler gerçekleştirilmiştir. Bu teknikler oyma, geçme, kakma ve çakma teknikleridir ve oda ile sofa tavanlarında, çiçekliklerde, dolap ve yüklüklerde, ocaklarda kullanılmıştır. Ahşap süslemede geometrik, stilize ve natüralist bitkisel kompozisyonlar ile sekizgen rozet, çarkıfelekler, yıldızlar, stilize ağaçlar, çiçeklerden oluşan kompozisyonlar yer almaktadır. İç süslemede ayrıca, nakış ve resim de görülmektedir. Bu kalem işi süslemeler; geometrik ve bitkisel motifler, Edirnekâri motifler, natürmortlar ve manzara resimleri ile insan ve hayvan figürleri şeklinde oluşturulmuştur. Alçı süslemeye; ocak davlumbazlarında, çiçekliklerde, dolaplarda ve tavanlarda yer verilmiştir. Çini süslemelerine ocak yaşmaklarında ve duvarlarda pano olarak rastlanmaktadır. Bunlardan ayrı hat sanatının levhaları, halılar, silahlar da bu süsleme programına dahil edilebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir