Bir uzman olarak sigara içenlere ve yeni başlayanlara ilk önce neler söylemek istersiniz?
Uzun yıllar anestezi yoğun bakım uzmanı olarak görev yaptığım için, sigaranın insanlar üzerinde ne kadar tehlikeler oluşturduğunu iyi biliyorum. Bunu insanların iyi bilmesi gerektiğini de buradan bir kez daha söyleyerek tekrarlamak istiyorum. Sigara elli değişik hastalığa sebebiyet veren büyük bir tehlikedir. Günde bir tane sigara içen insanı tıp tedavi edemiyor. İnsan hem kendisine hem de çevresine sigara içerek en büyük kötülüğü de yapmış olmaktadır. Benim ilk ve acil tavsiyem, bir an önce sigarayı bırakarak hem kendilerini hem de çevredeki insanları bu tehlikeden kurtarmalarıdır. Sigaranın zararları konusunda bilgi ve bilinç sahibi olmadan sigarayı bırakmak zordur. Bu sebeple her zaman bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını devam ettirmek lazımdır.
Peki, bu bilinci elde etmek için hangi yöntem ve çalışmaların yapılması gerekiyor?
Sigara tiryakisi bana geldiği zaman “Niye sigara içiyorsun?” diyorum. Tiryaki ise “Doktor bey, sigara benim sinirlerimi yatıştırıyor. Beni mutlu ediyor ve ben bu yüzden sigarayı keyifle içiyorum.” diyor. Şimdi buna inanan bir insan sigarayı bırakabilir mi? Elbette bırakamaz. Niye? Çünkü o kişi, düşmanının ne kadar tehlikeli olduğunun bilgi ve bilincinden uzaktadır. Biz; sigara tiryakiliği nedir, bununla nasıl mücadele edilir ve tehlike boyutlarını sigara tiryakisine anlatarak hem bilgilendiriyor hem de bilinçlenmesi için hastalanmış insanlardan birkaç resim örnek ile bilinçlenmesine yardımcı oluyoruz. Sigara tiryakisi iki şekilde hasta oluyor. Birincisi fiziksel olarak, nikotin maddesine bağlı; ikincisi de o nikotin maddesinin yaptığı psikolojik bağımlılık var. Yani sigara tiryakisi hastadır. Nasıl bir hasta? Madde bağımlısı hastasıdır. Onun için sigara bırakmak isteyen bir insan önce sigaranın ne olduğunu bilecektir. Sigara alışkanlığı bir madde bağımlılığıdır. En ucuz uyuşturucu, en sinsi uyuşturucu ve yasal satılan uyuşturucu sigaradır. Bir de en güçlü bağımlılık yapan uyuşturucu sigaradır. Neden? Çünkü bağımlı olan insan esrarı, eroini, kokaini her yerde bulamaz. Bulsa bile kardeş bana biraz esrar ver diyemez. Ama sigarası bittiği zaman her arkadaşa diyebilir, isteyebilir. “Ya arkadaş sigaram bitti, bana bir sigara ver.” der “Hay hay kardeş buyur.” diyerek izzet ve ikramla bunu bulabilir, alabilir. Zehirin ikramı olabilir mi? Bu kültür çok yaygın ve yanlış bir kültürdür. Şimdi sigara bağımlısı bu psikolojik bağımlılığı yenmezse ve bu psikolojik bağımlılığı bilinçli bir şekilde öğrenemezse sigarayla inatlaşır ve sonunda yorularak yenemez teslim olur. Bu düşmanın bir tek cephanesi var, o da nikotin. Sen düşmanına cephane vererek nasıl yeneceksin? “Al sana cephane beni vur.” diyorsun. Türkçesi budur. Diğer bir mevzu ise vatandaşa sigara bağımlılığı anlatılırken; bilimsel hitap, bilimsel bir tıbbi koreografi yaparak anlatmayacaksın. Vatandaşa nikotin bağımlılığı, nikotin krizi veya nikotin yoksunluk sendromu deme!.. Vatandaş onu anlamaz. Bize sigara içiren, insanlara sigara içiren, ne üzüntü ne sıkıntı ne kavga ne de gürültüdür. Bize sigara içiren nikotin canavarıdır. Bu canavar bizim beynimize yerleşti. Bu nikotin canavarı tabiri de “dünya sağlık örgütü” tarafından konmuştur. Bu canavarın bir tek gıdası, kandaki nikotin miktarı ve kandaki nikotin değeridir. “Bana duman ver, bana nikotin ver, ben ölüyorum.” diyor. Sigara içen tiryaki de diyor ki. “Aman sen ölme, ben ölürüm.” diyor ve onu doyuruyor. Doyurunca ona enerji verdin, ona güç verdin. Sen kendi enerjini zayıflattın, kanında senin sağlığını temin eden o gücü, enerjiyi zayıflattın. Nikotin bağımlılığı enerjisine gıda verdin… Onun için baş edemiyorsun. Ona enerji vermeyeceksin, ona gıda vermeyeceksin. Ben şimdi senin ağzını, burnunu kapatsam 2 dakika sonra bayılırsın, açmazsam ölürsün, niye? Çünkü sen oksijensiz yaşayamazsın. Nikotin bağımlılığında dumansız yaşayamıyor, ona duman vermeyince geberir gider, yaşama şansı yok. Kendi kendine bırakanlar nasıl bırakıyor, onu doyurmuyor. Ona gıda vermeyeceksin. İlk önce nikotin krizine girer, eli ayağı titrer, morali bozulur, başı ağrır, uykusuz kalır. Bunlar nikotin bağımlılığı krizinin etkileridir. Bunlar geçicidir. Bu hep devamlı olmuyor. Ben bu işi Sivas Numune Hastanesinde onbeş sene yaptım. Buna 100 defa değil 1000 defa şahit oldum. Herkes sigarayı bırakabilir. Dünyada sigara bırakamayacak insan yok. Bu ne peki? Su mu? Hava mı? Ekmek mi? Yani yaşamsal bir ihtiyaç mı? Değil elbette. Bir de sigara tiryakisi “ben bırakamam” diye yanlış bir şeye inanıyor; doğru olmayan, bilimsel olmayan, kanıtlanmayan yanlış bir şeye inanıyor. İşte bu psikolojik hastalık dediğimiz durumdur. Psikolojik hastalığın bilimsel tarifi şu: Hasta doğru olmayan, bilimsel olmayan, kanıtlanmayan yanlış bir şeye inanır. Mesela, bizim hastaneye psikiyatri kliniğine hasta gelir. Psikiyatri uzmanı gelen kişiye “Beyefendi neyiniz var?” diye soru sorar. Hasta, doktora “Ben son peygamberim” der. O hasta olduğu için, doğru olmayan, bilimsel olmayan, kanıtlanmayan yanlış bir şeye inanır. “Bırakamam” diyen insanların yaklaşımı da böyledir. Ama biz biliyoruz ve görüyoruz ki sigarayı insanlar bırakıyor. Bu hem bilimsel hem de kanıtlanmış olarak hayatımızda örneklerini de görebiliyoruz..
Nikotinin ve sigaranın zararlarını bire bir konuştuğunuz zaman kişi ikna oluyor. Sivil toplum kuruluşları veya sağlık kuruluşlarının, sigaranın zararlarını topluma yeterli derecede anlattığını düşünüyor musunuz?
Hayır, düşünmüyorum. Şöyle ki: Sigaranın zararlarını en iyi bilen doktorlardır. Ancak doktorların %60 kadarı da sigara içer. Bir şeyi bilmek başka, o konuda bilinçli olmak başka bir şeydir. Sigara tiryakiliği bir hastalıktır. Bir uyuşturucu tuzağıdır. Bu tuzağa doktor da düşer, herkes de düşer…
Ben, anestezi yoğun bakım uzmanı doktoruyum. 21 sene sigara içtim. Aslında dünyada sigara içmeyecek doktor grubu varsa o da anestezi doktor grubudur. Çünkü kandaki toksinin nereye oturduğunu en iyi bilen bizim anestezi doktorlarıdır. Ancak bu hastalığa herkes yakalanabilir. Doktor da yakalanır, en üst düzey yetkililer de ve çok zeki insan da yakalanabilir. Bu bir hastalıktır, kimlik sınıfı olmayan bir hastalıktır. Onun için sigara içene anlatırken “Kardeşim ayıp değil mi? Sen niye sigara içiyorsun? Çocuğunun rızkını buna niye veriyorsun?” diyerek kızmanın ve germenin de anlamı yoktur. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Bunun bir hastalık olduğunu, madde bağımlılığı olduğunu, bunun tedavi edilmesi gerektiği bilgisini aktaracaksın. Öncelikle bilgi rahmettir, bilgi güçtür, bilgi ilaçtır. Bir konuda başarılı olmak için, o konuda bilinçli olacaksın. Yani öğrendiğin bilgiyi de bilinci de uygulayacaksın. Şimdi hasta diyor ki: “Doktor bey, ben onun ne kadar zararlı olduğunu biliyorum ama bırakamıyorum, onu yenemiyorum.” Adam haklı, niye? Çünkü onu yenmek için bilinçli olacak. Karşıda bir düşman var; o düşmanın özelliğini, nerde oturduğunu, nasıl hareket ettiğini bileceksin. Az önce dediğim gibi bize içiren ne? Nikotin krizi. Yani sevinç, üzüntü fark etmiyor, insan her durumda sigarayı içiyor. Biz bu sigara tiryakiliğiyle baş etmek için o nikotin krizini akıllı yönetmemiz lazım. Krizi akıllı yöneteceksin ki kazanasın… Akıllı yönetemezsen kaybedersin. Nikotin krizine müdahale şekli budur. İnsan bırakmak için öncelikle samimi karar verecek. “Sigara bana keyif veriyor.” diyor. Nikotin krizini doyurmayı keyif algılıyor adam, nikotin keyif verir mi? Asla keyif vermez. Niye vermez? Sigara eşittir duman, zehirdir. Sigara keyif verici olsaydı damardan şırıngayla verirdik, ama nikotini damardan verince kişiyi anında öldürür. Bir sigaranın içinde 1 mg.’a yakın nikotin vardır. İki sigaranın içinden 1,5 mg damardan ver, kişi anında ölür. Bir de dünyada içinde oksijen içermeyen, yılan zehrinin yapıştığı yere yapışan tek zehir nikotindir. Bilimsel olarak esrar, eroin, kokain, nikotin, alkol bağımlılık yapan maddelerdir. Amerika’da bilimsel olarak açıklandı; en ucuz uyuşturucu, en sinsi uyuşturucu, yasal satılan uyuşturucu, en güçlü bağımlılık yapan uyuşturucu sigaradır.
İnsan için en önemli gıdalardan birisi de kaliteli uykudur. Kaliteli uyku uyuyamayan insan sağlıklı olamaz, sabahleyin dinç kalkmaz. Kaliteli uykunun en büyük düşmanı sigaradır. Sigara tiryakisi kaliteli uyku uyuyamaz, çünkü oksijen taşıma kapasitesi düşer. Nikotin kanı koyulaştırır, damar genişler. Böylece huzur verici hormonlar salgılanmaz. Stres hormonu salgılatır ve bizi strese sokar; stres bizi yönetir ve sigara içirir.
Sigara, içenlerde ve sigara içmediği halde dumanını teneffüs eden kişilerde ne gibi hastalıklara yol açar?
Sigara 50 hastalığın birinci sebebi, kanserin en büyük nedeni, insanlar artık bunu biliyor. Allah’tan, Sağlık Bakanlığı da bu konuda çok güzel çalışmalar yapıyor.
Sigara tiryakiliğinde bir aktif içici bir de pasif içici var. Pasif içici olup da kanser olan hastalar var. Pasif içicilikte en büyük zararı küçük çocuklar görüyor. Dünyanın en büyük saygın çocuk dergilerinde bu durum kanıtlandı. Çocuk polikliniklerine gelen 100 çocuğun astım, bronşit, bademcik iltihabi olmalarının % 60’nın sebebi duman altı olmaları. Bazı tiryaki olan hastalarımız diyor ki: “Doktor bey, ben çocuklarımın yanında sigara içmiyorum, balkona çıkıyorum, evde sigara içmiyorum”. O sigara tiryakisinin elbise kokusu ve ten kokusu, bu çocuğa bu zararı açmaya yeterli, yanında içmesine gerek yok. Senin nefes kokun, senin elbise kokun, senin ten kokun çocuğun akciğerini % 30 etkiliyor. Yani o çocuk 12-13 saat % 70 akciğerle dolaşıyor. Bu en büyük haksızlıktır ve o çocuğun ileride sigara tiryakisi olmasına neden olmaktadır. Sigara tiryakisi en büyük zararı çevresine de yapıyor, kendisine de yapıyor. Mesela Amerika’da Dr. Mehmet Öz televizyonlarda, “Sigara tiryakilerini ben ameliyata almıyorum. Çünkü başarısız oluyoruz.” diyor. % 100 haklı, başarılı olamıyorsun. Çünkü oksijen taşıma kapasitesi düşüyor, kan koyulaşıyor, vitamin azalıyor, enerji azalıyor, bağışıklık sistemi çöküyor. Duman altı olmak pasif içiciliktir, fevkalade zararlıdır. İnsanın içine çekip havaya verdiği o dumanla beraber bir de sigaranın ucundaki duman (tam yanmayan daha toksit bir maddedir) birleşince daha tehlikeli olmaktadır.
Bir taneden bir şey olmaz diyerek içen insanlar için neler söylersiniz?
Ömründe bir tek sigara içen 100 kişiden 70’i tiryaki oluyor. Bu niye böyle? Çünkü esrar, eroin, kokain, nikotin, alkol bağımlılık yapan maddelerdir. Bağımlılık yapan maddelere bir defa ulaşmak yeterlidir. Bir defa denedin mi hapı yuttun demektir. Nasıl mikrop kaptın mı hasta oluyorsan, bir defa denemek yetiyor. İşte bunun arkasını getirmemek gerekiyor. Çünkü bağımlılık yapan maddeler bunlar.
Sigaranın zararları kalıcı mı? Vücuttan temizlenmesi mümkün müdür?
Mümkündür. Bir sigara tiryakisi on iki saat sigara içmediği zaman kanında karbonmonoksit kalmıyor. İki gün sigara içmediği zaman kalp krizi geçirme riski % 40’a iniyor. 3 gün sonra çıkamadığı merdiveni çıkmaya başlıyor. Dünyanın en güzel ilacı insanın aklı ve vücudu. Bundan daha güzel ilaç yok, böyle mucize ilaç, mucize doktor yok. İlla böyle bir mucize arıyorsanız samimiyetimle şunu söylüyorum, insanın kendisi bir mucizedir. Mesela 1 hafta sigara içme, içilen yerde durma, kanında nikotin bitiyor. Kas ve yağ dokunsundan 1 hafta sonra temizlenme başlıyor, 3 hafta sonra sinir sistemindeki nikotin temizleniyor. Vücuda fırsat verdiğin zaman vücut kendini tamir ediyor. Gece kaliteli uyku uyuduğun zaman gündüz kırılan genleri vücut tamir ediyor. Vücut o katranı, o pisliği temizliyor. Mesela akciğerde bronşların hava kesecikleri içini döşeyen epitelyum hücreleri vardır. O epitel hücrelerin üstünde küçük “silia” dediğimiz akciğeri temizleyen tüycükler vardır. Mikroskopla zor görüyorsun onları. İşte 24 saat sigara içmedin mi onlar hareket etmeye başlıyor. Bu kadar vefalı akciğer, bütün organlar vefalı, vefasız olan insanın kendisi. Eğer çok geç kalmadıysan, vücut yeterli oksijeni alınca kendini hemen tamir eder. Gazete haberlerine inanmayın! Vücut, kötülüğü bıraktığın zaman kendini toparlamaya devam eder. Yara örneğindeki gibi; dışarıyı tamir eden, içeriyi de tamir eder.
Son olarak, Sigara içenlere veya İçmeyenlere Tavsiyeleriniz Nelerdir?
Sigara içen vatandaşımız da bizim vatandaşlarımız. Sigara içenleri de germeye, onlara kızmaya gerek yok. Dünya Sağlık Örgütü’nün bilimsel tespiti şu: Bir insanın kendisine, çocuğuna, bir vatandaş olarak ülkesine yapacağı en büyük iyilik sigarayı bırakmaktır. Ben Sivas’ta görev yapıyordum. Sivas ili ayda 13 trilyon sigaraya para veriyordu. Belki Tokat’ta da ona yakın para veriliyor. Bu 13 trilyonun 2 trilyonu ile Sivas’ta veya Tokat’ta yatırım yapılsa Tokat’ta işsiz kalmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) diyor ki: “İnsana imandan sonra verilen en değerli şey sağlıktır.” Sağlığı olmayanın hiçbir şeyi yok