Birçok berber var, bu işi yapan birçok insan var, siz kendi gözünüzde nasıl değerlendiriyorsunuz olayı? Sizi farklı kılan ne?
Bir kere işimi aşırı derecede seviyorum, dükkândan fazla ayrılmayı bile istemiyorum. Bunun yanında temizlik çok önemli, güven çok önemli, sadakat çok önemli… Babadan gördüğümüze devam ediyoruz. Benim babam da berber Sivas’ta, ben mesleği orada öğrendim. O zaman sadece saç keserdik ama şimdi her şey çok gelişiyor, her gün yeni bir şey çıkıyor. Biz de yeni gelişmelere ayak uyduruyoruz. Sanat camiasından çok müşterimiz var, işadamları var, bakanlar var, yurt dışından bile müşterimiz var.
Özellikle sizin meslekte hijyen önemli…
Çok doğru. Bizim müşterilerimizin kendilerine özel kullandığımız takımları vardır, özel odalarımız var. Yani bize gelen mutlaka memnun kalır, bir başka yer arama ihtiyacı duymaz.
Çalışanlarla, ortaklarımla hepsiyle iş değil aile ortamındayız. Hepsiyle yıllardır beraberiz, dükkânda patron havamız yoktur.
Bir insana baktığınız zaman saçının hangi model olması gerektiğine siz mi karar veriyorsunuz?
Biz karar veriyoruz. Çünkü biz her yıl yurt dışında eğitim alıyoruz, düzenlenen fuarlara katılıyoruz. Ben şu an kırk yaşındayım ama her sene yurt dışına, eğitim için Almanya’ya giderim; oradaki berberleri takip ederim, seyrederim. Dünyadaki seminerlere ve fuarlara katılıyoruz. Aynı zamanda biz de burada birçok kez seminerler düzenledik. Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği etkinliklerde, bizim derneğimizin başkanlığında yapılan fuardaki etkinliklerde sahne aldık. Aynı zamanda ekibim de sürekli eğitim alır. Bir de bizim kullandığımız ürünlerin eğitim seminerleri vardır. Ünlü markaların bize verdiği özel eğitimler vardır; boya eğitimi, saç kesimi eğitimi, insanın yüzünün şekline göre nasıl saç gider, kirli sakal nasıl olur gibi. Bu konuda kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Buraya gelen bir müşteri gönül rahatlığıyla geliyor. Çünkü biliyor ki sonuç iyi olacak ya da ona neyin yakışacağını biz biliyoruz.
Meslek gruplarına göre ayırt ediyor musunuz?
Tabii o çok önemli. Adam popçuysa saçını ona göre keseceksin, iş adamıysa saçını ona göre keseceksin, otoriter biriyse saçını ona göre otoriter bir iş adamı gibi keseceksin. Bizim kendi koleksiyonlarımız da var, evvelki sene koleksiyon hazırladık. Türkiye’de ilk kez ben hazırladım böyle bir koleksiyonu. İş adamı modeli vardı, genç modeli vardı, bütün hepsini kategori hâlinde ayırdık. Kime ne yapılması gerekir, saçı nasıl olması gerekir, sakalının nasıl olması gerekir… İmaj maker’lığa giriyor tabii. Bir de şimdi diziler çok meşhur ya, dizi oyuncalarının çoğu bize gelir, dizi başlamadan önce saçını rolüne göre yaparız. Dizide polisse polis olarak yaparız saçını, katilse katil gibi, iş adamıysa saçını işadamı gibi yaparız. Dizilerde, sinema filmlerinde bu çok önemli…
Buna karar veren siz misiniz?
Ben ve ortaklarım var, beraber karar veriyoruz. Ortağımın biri klasik saç keser, biri çok model keser, biri iş adamı gibi keser, herkesin farklı kategorisi vardır. Biz burada yirmi kişiyiz ama burada bir bütünlük var. Manikür pedikür salonumuz var aşağıda, masaj salonumuz var, cilt bakımı bölümümüz var, güneş odası var…
Önceleri bu tarz bir bakıma erkeklerin pek fazla ilgisi yoktu diyebilir miyiz?
Eskiden yoktu ama şimdi erkekler kendine çok iyi bakıyor, zaten bakması da gerekiyor. Çalışıyoruz, bütün gün işteyiz, niye kendimize bakmayalım ki niye saçımız başımız tırnağımız düzgün olmasın?
Hz. Ömer’e bir hanım geliyor diyor ki: “Ben kocamdan boşanmak istiyorum.” “Niçin boşanacaksın kocandan?” diyor halife. Kadın: “Bir sebebi yok, boşanmak istiyorum.” diyor. Hz. Ömer: “Kocanı bana çağır.” diyor. Kocası geldiğinde adamın bakımsız hâlini görünce “Bunu hemen berbere gönderin, sonra da hamama gönderin.” diyor. Sonra hanımını tekrar çağırıyor, “Bu adamdan mı boşanmak istiyorsun?” diyor. Kadın: “Hayır, boşanmak istemiyorum.” diyor. Erkeklerin kendisine dikkat etmesi gerekir. II. Abdulhamit Han, görünüşteki dağınıklığın fikirde de dağınıklık olacağına delalet ettiğini söylüyor…
Evet, aynen katılıyorum size. Çözüm bizde, bakımlı olmak şart. Ben özellikle vurguluyorum, artık bu işler lüks değil ihtiyaç… Düşünsene saçın sakalın birbirine karışmış, insanlar seni nasıl değerlendirir? Özellikle şunu da vurgulamak istiyorum; illa en lüks yere gitmene gerek yok, herkes maddî olanaklarına göre tıraşını olmalı. Berber her mahallede var. Bunların içerisinde lüks olanı da var, ultra lüksü de var ama berbere mutlaka düzenli gitmek gerekiyor.
En çok merak ettiğim konu, mesela müşteri itiraz edebiliyor mu? “Bana böyle gitmez, ben böyle istemiyorum.” diyen müşteri oluyor mu?
Oluyor ama müşteri bize çok güveniyor, bizim elimizde… Müşterilerimizin %90’ı bize bırakır model seçimini…
Sağlık açısından kullanılan boyaların organik olması ya da insan bedeninin kabul edebileceği türden risk oranlarının düşük olması… Bu konularda son gelinen nokta nasıl?
Artık çok güzel ürünler çıkıyor, biz hep organik boya kullanıyoruz. Kadınların hamilelik zamanında saçını boyatması yasaktır vs. derler ya. Onun için organik boya çıktı, bütün herkes onu kullanıyor. Biz de organik boya kullanıyoruz, içinde hiçbir katkı maddesi yok, herkesin kullanabileceği ürünler bunlar. Daha organik ürünler, daha sağlıklı ürünler, daha hijyenik ürünler. Sağlığımıza nasıl bakıyorsak aynı şey saçımızda da öyle olmalı.
İnsan tiplerine göre saç modellerini kaba hatlarıyla tavsiye edebilir misiniz?
Onu görmeden otomatikman sana şu saç olur demiyoruz. Zaten müşteri bize geliyor, yüzü yuvarlaksa ona göre bir kesim uyguluyoruz veya çene yapısına göre, kulak yapısına göre veya kıvırcıksa şu an düzleştirme çok moda, adam yıllardır saçı kıvırcık, çaresi yok öyle çıkıyor. Şimdi farklı bir sistemle üç ila altı aya kadar saçını düz yapıyoruz, üç ay kesin garantili saçı dümdüz oluyor. Bu çok moda şimdilerde. Biz de burada bunu kullanıyoruz. Kıvırcık olan düz ister, düz saçlı kıvırcık ister…
Zamanında kıvırcık modası vardı…
Şimdi düz, jöleli, uzun… Hissetmek istiyor adam saçını, çok moda işler yapıyoruz burada. Şimdi imkânı var, iki üç saatlik bir aşamadan sonra saçı düzleştiriyoruz ve o saç üç ay gidiyor. Üç ay sonra gitmesinin sebebi de alttan uzadığı için, yoksa düzleştirilen saç kıvrılmıyor.
Bir de saçların beyazlaması var, bu konuda kullanılabilecek bazı ilaçlar tavsiye ediliyor…
Bu konuda çare boya. Şimdi saç ektirme çok moda, herkes ektiriyor. Eskiden kötüydü ama şimdi gerçekten çok iyi ekiliyor ve çok güzel oluyor. % 100 sonuç alınıyor ve herkese de tavsiye ediyorum. Özellikle kendi saçından ekiyor; ense tarafından alıyor, üste ekiyor. Ben onu kesiyorum, boyuyorum, tarıyorum… Bizim için de iyi bir şey, müşterinin devamlılığı sürüyor. Saçı olmayınca bize de bir faydası yok… Herkesin saçının çıkış yapısı vardır. Ona göre kesmek gerekiyor. Buraya geliyor müşteri “Ben şunun saçı gibi istiyorum.” diyor ama olmuyor. Bir de herkes artık kendi saçına uygun ürünler kullanıyor; dökülüyorsa dökülmeyi önleyici, saçı yağlıysa yağlı, saçı kuruysa kepekliyse hepsine göre ayrı ayrı ürünler var.
Kadınların canı sıkılır, kendisinde bir değişiklik ister, saç modelini değiştirmek ister. Erkeklerde de böyle midir?
Var, erkeklerde de var. Canı sıkılır veya işi kötü olur veya işi çok iyi olur, gelir bir değişiklik yap bana der. Morali bozuktur iyice kısalt der veya keyfi yerinde olur saçı bugün geriye tara der. Öyle olaylar çok oluyor.
Yani o anki psikolojisine göre…
Tabii tabii, rahatlamak için bize geliyor. Psikolojisi iyiyse de kötüyse de fark etmiyor, uğrayacağı yer burası…
Randevuyla mı çalışıyorsunuz?
Randevuyla çalışıyoruz. Müşteri ile zaten yıllardır aile gibi olmuşuz. Müşteri de demiyoruz zaten, herkese “abi” diyoruz. Çünkü yıllar geçmiş, yirmi senelik müşterilerimiz var, artık “abi” diyoruz. Ömer Sabancı benim yirmi yıllık müşterim, aynı zamanda da nikâh şahidimdir. Öyle bir sürü var iş adamlarından… Çünkü öyle bir bağınız olmuş ki adam senden başkasını görmüyor, başkası daha iyi olsa bile… Çünkü seninle bir yola baş koymuş.
Tepki de olabilir beğeni de olabilir, insanlar nasıl teşekkür ediyorlar?
Buna güzel bir örnek anlatayım. Kevın Costner reklam filmi için Türkiye’ye gelmişti, onu getiren Ahmet San (organizatör). Ahmet abi beni arıyarak “Bu adam iki gün burada kalacak, Türkiye’nin en iyilerini arıyorlar; en iyi berber, en iyi elbise vs. Bana bir C.V. gönder.” demişti. Ben de C.V. gönderdim Ahmet San tamam dedi. Kevın Costner’la görüşmüş, bana tamam başlıyoruz gel dedi. Ben de buradan çantayı her şeyi hazırladım Kevın Costner’ın yanına gittim. Bana dedi ki: “Benim için ne hazırladın?” Ben o kadar mutlu oldum ki direkt bunu söyledi hiç korkmadan, acaba bu adam saçımı mahvedecek mi uçuracak mı sıfıra mı vuracak demedi! Büyük bir gönül rahatlığıyla, “Sen benim için ne planladın?” dedi. Ben de o zaman yeni koleksiyon hazırladığım için “İş adamı modeli keseceğim.” dedim. Saçını kestim, boyadım, taradım ve iki gün her sahnede yanındaydım; adam çok mutlu oldu, çok memnun kaldı. Sonra ülkesinden teşekkür mektubu yazıp gönderdi.
Ricky Martin de Türkiye’ye geldiğinde saçını ben yaptım, adamların sana öyle bir natürel güveni var ki… Adamlar hem mütevazı hem de değer veriyorlar sana. Yaptığın işin ne kadar özel olduğunu ve işin değerini biliyorlar. Yine aynı şekilde geçenlerde Jean Claude Van Damme’ın saçını yaptım, boyadık, kestik… Bizim iş güven meselesi, bu adam da yabancı bir adam ama benim kendi tavrımda rahat olmam onları etkiliyor. Kevın Costner’ın bana teşekkür mektubu yazması beni çok mutlu etmişti, Oscar almış dünyaca ünlü bir yıldız. Türkiye’de de öyle çok adam var. Mesela Mustafa Sandal bizim iyi müşterimizdir, her hafta gelir. Haluk Bilginer gibi birçok ünlü bizim sürekli müşterimizdir.
Düz şaçlara nasıl şekil vermek gerekir?
Düz saçlarda genellikle saçın yapısına göre değişen bir sitilde yapmak için saça doku kazandırmamız gerekiyor ve katlı kesim şart yani saçın içinden alınmazsa bu saça bir şekil verilmez. Düz saçta uygulanacak en güzel şey saçın dibinde ve etrafındaki kabarıklığını alıp biraz da olsa natürellik verip öne doğru düşmesini sağlamaktır.
Dalgalı şaçlar şekil almada zorlanıyor
Dalgalı saçta genelde kısa saçı tercih ediyoruz. Çünkü saç uzadıkça yoğunlaşıyor ve kabarıyor. Önemli olan yanlarda ve ensede kesim hatlarını ön plana çıkarmak ve natürelliği korumak gerekiyor. Favoriler ve ensedeki çıkıntılar çok önemli.
Kıvırcık saçlar nasıl olmalı?
Kıvırcık saç çok kabardığı için saçın içindeki fazlalığı seyrelterek aldığın zaman daha ön planda ve daha hoş durur. En önemli kesim saçın yoğunluğunu almak, saçtaki bu kalın tabakayı incelttiğimiz zaman bu saça istediğimiz şekli verebiliriz.
Genç gösteren saç modeller
Genç göstermek için saçın matlığını alacak bir ürün kullanmanız gerekiyor; jöle olur, briyantin olur, vaks olur… Genç durması için klasik kesim olmaması gerekiyor, katlı kesim olması gerekiyor. Saçın hacimli olması için katlı kesimler ve mutlaka favori gerekiyor.
Dökülen saçlar!
Saçları seyrek ve dökülen erkekler için birinci tavsiyem on beş günde bir saçların kırıklarını aldırmaları çünkü saçlar uçlarından beslenir. Saç uçları alındığı zaman saça enerji gelir ve saçı dolgun gösterir. Ondan sonra saça uygun bakım şampuanları kullanmak gerekiyor. Uzman danışman kuaförlerden bilgi alınması gerekiyor.
Saç boyası hangi sıklıkta yapılmalı?
Dipten gelen renk aşıldığında saçı boyatması gerekir. Kısa saçlarda 15 günde bir boyanması gerekir. Bazı insanlar saçlarını daha sık yıkıyorlar, saç yıkandıkça boya daha kısa sürede akabilir.
Kısa saç hangi erkeklere daha iyi gider?
Kısa saçı genelde yüz hatları belirgin insanlarda kullanıyoruz ve saçı biraz seyrek olanda kısa saç her zaman için daha iyi oluyor, uzun olunca seyreklik daha çok belli oluyor. Kısa saçta şekilde verilebiliyor örneğin favori çok önemli, saç kısa olduğu için biraz favori olursa yüz hattına daha uygun oluyor.
Jöle kullanımı: Genelde herkes jöle saça zarar verir diye düşünür, ben buna inanmıyorum profesyonel bir kuaföre danışıp kaliteli ürün kullanıyorsanız. En önemli nokta şu, jöleyi istediğiniz kadar sürün ama yatmadan önce saçınızı kesinlikle yıkamanız gerekiyor, çünkü saçınızı yıkamazsanız o jöle saçınızdan diplerine gidip saç pigmentlerine kadar zarar verir.