Gebelikten Emzirmeye Anne ve Bebek Beslenmesi / Uzman Diyetisyen Sevde Kahraman

Bebek sağlığına, annenin gebelik döneminden başlayan bir özen gerektiği bilinmekte. Siz gebelikte ortaya çıkan problemlere bir diyetisyen olarak nasıl yaklaşılmasını öneriyorsunuz? Bu problemler neler olabilir? Gebede bu anlamda nelere dikkat edilmelidir? Gebenin beslenme planına dair neler söylenebilir?
Haklısınız, hatta gebeliğe hazırlanan bir kadının dahi beslenmesine ekstra özen göstermesini tavsiye ediyorum. Gebelik öncesinde besin ögesi depolarının dolu olması ve vücut ağırlığının ideal aralıkta olması, gebelik sürecinde büyük avantaj sağlıyor. Gebelikte; aşerme, sabah bulantıları, kabızlık, mide ekşime, mide yanması, gebelik şekeri ve demir eksikliği anemisi gibi problemler yaşanabilmektedir. Her problemde farklı çözüm yöntemleri öneriyorum. Örneğin tatlıya aşerme olduğunda; şerbetli, yağlı tatlılar yerine dondurma, meyve, yoğurt, sütlü tatlı tercih edilebilir.
Sabah bulantıları da özellikle gebeliğin ilk yarısında çok yaygın bir problem. Bu durumda ise az ve sık beslenmeyi, besinler ile içeceklerin tüketimini ayırmayı, yemek yendikten hemen sonra uzanılmaması gibi tavsiyelerim oluyor.
Kabızlığa karşı lif alımını artırmayı, yeterli su içilmesini tavsiye ediyorum. Bu önerilerim yanı sıra kabızlığa karşı kür tariflerine kitabımda yer verdim.
Gebelik döneminde beslenme planlarının bireysel olarak gebeye özgü planlanması önemli olmakla birlikte gebe mutlaka 3 ana öğün tüketmelidir. Öğün düzeni oturtulmalıdır. Gebelikte “Sen iki canlısın, iki kat yemelisin.” bir efsanedir. Gebeye, yetişkin bir kadının gereksinimine yaklaşık 300 kalori enerji eki yeterlidir. Bu da her gün bir peynirli sandviç kadara denk gelmektedir. Her öğünde söğüş ya da pişmiş olarak sebzeye yer verilmelidir. Kalsiyum kaynaklarının yani süt ve süt ürünleri (yoğurt, kefir, peynir) tüketimi en az 3 porsiyon olmalıdır. Herhangi bir sağlık problemi yoksa günde 1 yumurta yenilmesi protein alımını destekler. Haftada 2 porsiyon balık tüketimi önemlidir. Günde en az 10-12 bardak su içilmelidir.
Emziren annenin beslenmesinde ve emzirmesinde anne sağlığını etkileyen durumlara dair neler söylenebilir?
Emzirme hem anne hem de bebek için son derece faydalıdır. Emzirmenin anneye olan faydalarını özetleyecek olursam;
– Meme kanseri ve rahim kanserine yakalanma riski azalır.
– Kadını, menopoz döneminde karşılaşabileceği kemik erimesinden korur.
– Emziren anne kansızlıktan ve gebelikten korunur.
– Doğum sonrası kilo verme kolaylaşır.
Anne sütü, bebeğin beslenmesinde yeterli midir? Bu mucizevi gıdaya dair neler söylenebilir?
Anne sütü bir bebeğin yaşamını etkileyen, mucizevi, çok kıymetli bir besindir. Anne sütü bir bebeğin ilk 180 gününde tüm gereksinimlerini karşılar, büyümeyi sağlar ve içeriğindeki canlı bileşenler ile bebeğin bağışıklık sistemini destekler. Bebek 6 aylık olana dek anne sütü dışında su dahi verilmesine gerek yoktur. Bebek 2 yaşına ulaşana dek süreçte tamamlayıcı beslenmeye ek olarak emzirmeye devam edilmelidir.
Anne sütünü artırıcı bir kür tarifi önerir misiniz? Nasıl ve hangi durumlarda kullanılmalıdır?
‘Anne sütüm bebeğime yetiyor mu?’ endişesini birçok kadın yaşamakla birlikte anne sütünün yetersizliği 100 annenin 5’inden daha azını etkilemektedir yani oldukça nadirdir. Anne sütünün yeterli olup olmadığı bebeğin büyümesinden, bez değiştirme sıklığından takip edilebilir. Tüm detaylara kitabımda da yer verdim.
Anne sütünün artırılması isteniyorsa en iyi kür, stresten uzak durmak ve yeterli su içmektir. Yine de sütünüzün azaldığını düşünüyorsanız, 40 gün boyunca devam edilmesini önerdiğim bir kür tarifim mevcut.
1 yemek kaşığı kuru üzüm, 3 adet kuru incir, 6 adet kuru kayısı, 3 adet hurma küçük küçük doğranır ve 1-2 adet karanfil, 1 adet çubuk tarçın eklenerek 2 litre su ile kaynatılır. Bir gün bekledikten sonra günde 4 bardak içilir. Bittikçe kür tazelenir.
Tamamlayıcı beslenme nedir? Hangi şartlarda ve ne zaman yapılmalı? Aylara göre farklı bir beslenme konsepti var mı?
Tamamlayıcı beslenme kısaca; anne sütünün tek başına yetmediği zamanda, anne sütüne ek olarak besin ve sıvıların bebeğin beslenmesine eklenmesidir. Bebek 180 günlük olduğunda yani 6 ayını doldurduğunda tamamlayıcı beslenmeye başlanır. Bir bebek 2 yaşına ulaşana dek anne sütü ve tamamlayıcı besinlere devam edilir. Her an büyüyen ve gelişen bir bebeğin enerji ve besin ögesi ihtiyaçları da günden güne değişkenlik gösterir. Bu yüzden tamamlayıcı beslenme aydan aya farklıdır. Örneğin yoğurt, bebek 6. aya ulaştığında başlanırken kuru baklagillere bebek 9 aylık olduğunda başlanır.
Bebekler bazı gıdalara alerjik tepkiler verebiliyor. Özellikle 0-1 yaş aralığında bebeğe zarar verecek beslenme unsurları nelerdir?
Alerjik bebeklere yaklaşım tamamen bireyseldir. Ancak tüm bebeklerde 0-1 yaş aralığında bazı besinlerin verilmemesini isteriz. 0-1 yaş aralığındaki bir bebekte yasak besinler; bal, inek sütü, bakla, çay/kahve, şeker, tuz ve baharatlardır.
1-2 yaş arası bebek beslenmesinde nelere dikkat edelim?
1-2 yaş aralığındaki bir bebek artık aile ile sofraya oturmalı ve aile sofrasındaki yiyecekleri yemelidir. En az 3 ana öğün düzeni ve ihtiyaca göre 1-2 ara öğün verilmelidir. Kahvaltıda bir bütün yumurta tüketmelidir. 1 yaşa dek olan yasaklı besinler bu dönemde yasak değildir. Ancak yine de şeker ile tanışma mümkün olduğunca geç olmalı ve az miktarlarda tüketilmelidir.
Bebek beslenmesinde BLW yöntemi doğru beslenme adına bize neler söylüyor?
Baby led weaning (BLW) yöntemi son zamanlarda oldukça popüler bir beslenme yöntemidir. Bebek beslenmesinde ek besinlere geçiş döneminden itibaren uygulanabilen, bebeğe yaşına uygun kıvamda, ek besinlerin sunulması ve bebeğin kendi önderliğinde beslenmesi prensibine dayanır.
BLW yönteminin avantajları arasında; bebeklerin besinleri keşfetmesine fırsat verilmesi, motor becerilerine katkıda bulunulması ve bebeğin açlık-tokluk sinyallerinin farkındalığının gelişmesi yer alır. Tamamlayıcı beslenmeye geçiş itibariyle BLW yöntemi uygulayıp süreci başarılı ilerleyen bebekler olmakla birlikte bazı bebekler için bu yöntem uygun olmayabiliyor. Yapılan bir çalışmada 6-8 aylık BLW yöntemiyle beslenen bebeklerin, kaşıkla/geleneksel yöntemle beslenen bebeklere göre daha az çinko, demir ve B12 vitamini aldığı belirlenmiştir. Bir başka çalışmada ise BLW grubunda daha fazla sodyum alımı görülmüş, yine demir alımı daha düşük bulunmuştur. Dolayısıyla her bebek için beslenme yöntemine özel karar vermek daha doğrudur.
Ben bir pediatri diyetisyeni olarak; iyi takip edilen bir bebekte BLW yönteminin uygulanabileceğini, ancak yetersiz tüketim tespit edildiğinde geleneksel yöntemle enerji ve besin ögesi eksiklerinin tamamlanması gerektiğini düşünüyorum.
İlk 1000 gün anne-bebek beslenmesinde okurlar için çok önemli bulduğunuz bazı noktalara ayrıca değinmek ister misiniz?
Evet, hayat yolculuğuna açılan ilk pencere, yaşamı olduğu gibi şekillendirme gücüne sahip hayatın ilk 1000 günü… Bu ilk 1000 gün; gebeliğe hazırlık, gebelik dönemi ve bebeğin doğumundan itibaren ilk iki yılın sonuna kadar olan süreci kapsamaktadır.
Bu dönemde beslenme; ideal büyüme, sağlıklı bir vücut yapısı ve davranış gelişimi için kritik bir pencere dönemidir. Bebekler bugünün yarını ve yarının umududur. Dolayısıyla ilk 1000 günde bebeklerin sağlıklı beslenmesi, geleceğimizin daha sağlıklı ve üretken olabilmesi demektir.
Anne ve babalara, anne ve baba adaylarına ulaşmak adına yazdığım “Anne ve Bebek Beslenmesi-İlk 1000 Gün” kitabımda; gebeliğe hazırlık döneminde beslenme, gebelik döneminde beslenme, emzirme döneminde beslenme, anne sütü ve önemi, tamamlayıcı beslenmeye geçiş ve bebek 24 aylık olana dek beslenmesine dair bilimsel ve pratik hayatta kullanılabilir bilgilere yer verdim. Ayrıca bebeğe bakarken kolaylık ve pratiklik sağlaması adına tamamlayıcı beslenme sırasında bebeğe verilebilecek yapımı kolay, sağlıklı ve besleyici tarifler de kitabımda bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir