Öncelikle sizin tanımınızla nefes nedir?
Nefes eşittir yaşam demektir. Nefesin kimyasal karşılığı; kandaki karbondioksitin yerini oksijen ile değiştirmesidir. Nefes, vücudumuza gereksinim duyduğumuz oksijeni sağlar ve vücuttan atılması gereken toksinlerden kurtulma yoludur.
Doğru nefes alıp vermenin insan sağlığı açısından önemi nedir?
Birçok hastalığın sebebi doğru nefes alamamaktır. Doğru nefes almak vücudumuzun sağlıklı kalması ve ihtiyaç duyduğu oksijenin alınması, toksinlerin vücuttan atılması açısından çok önemlidir. Yeterli oksijen; iç organların, hormon salgılayan bezlerin, sinir sisteminin ve beynin çalışması için şarttır. Beynimizin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı vardır. Yeterince oksijen alınmadığında; zihinde karmaşa, negatif düşünce, depresyon, kaygı bozuklukları gibi birçok olumsuz duygu durumları oluşmaktadır. Yaşlanmanın da en temel sebebi, hücrelerin oksijen bakımından yetersiz kalmasıdır. Doğru nefes alarak, organlarımızın beslenmelerini sağlayıp hücrelerimizin verimliliğini arttırmış oluruz.
Yanlış nefes alıp vermenin hayatımızdaki olumsuz etkileri nelerdir?
Doğru solunumdan kastedilen, diyafram kasını kullanarak gerçekleştirilen solunumdur. Bunun dışında, diyafram kasını kullanmadan, göğüs kafesini yukarı doğru çekerek gerçekleştirilen solunuma da “üst solunum” denilir. İnsanların büyük kısmı, nefes alırken diyafram solunumunu değil, üst solunumu kullanır. Üst solunum, sağlıksız bir nefes alma modelidir. Bu şekilde nefes alarak, akciğer kapasitemizin yalnızca % 30’luk kısmını kullanmış oluruz. Bu şekilde nefes almak, derin nefes almayı engeller. Daha kısıtlı, yüzeysel nefesler alırız. Yapılan araştırmalarda, toksinlerin vücuttan yetersiz şekilde atılması “hastalık” olarak değerlendirilmektedir. Toksinlerin % 70’i alınan bol oksijen ile atılır. Alınan yetersiz nefesler ile toksinler dışarıya atılamaz ve hücrelerde birikerek hastalık yapar. Vücudun oksijensiz kalması hem fizyolojik olarak hem psikolojik olarak birçok hastalığın baş sebebini oluşturmaktadır.
Doğru nefes nasıl olmalıdır? Tarif edebilir misiniz?
Doğru nefes, diyafram kullanılarak alınan nefestir. Diyafram, akciğerlerin altında bulunan fibröz bir kas dokusu tabakasıdır. Diyafram solunumunda yapılması gereken şey; burundan nefes alırken karın bölgesini şişirmek, daha sonra nefesi ağızdan veya burundan vererek karnın içine dolan havayı boşaltmaktır. Sırt üstü yatıp hafif bir kitabı göbek deliğinizin üzerine gelecek şekilde koyarak, aldığınız nefeslerle bu kitabı kaldırmaya çalışırsanız, diyaframı hissedebilirsiniz. Doğru nefes mutlaka burundan alınmalıdır. Ağız solunumu, sağlık açısından elverişsizdir. Ağızdan nefes almak boğazı tahriş eder, ayrıca mikropların vücudumuza girmesini kolaylaştırır. Burun delikleri havayı süzmekte, temizlemekte ve nemlendirmektedir. O nedenle nefesi burundan almaya dikkat etmek gerekir.
Nefes alma alışkanlıklarımızı değiştirirken bunun yanında neleri değiştirmiş oluruz?
Vücuttaki kan kalitesini artırmış oluruz. Kanı toksinlerden arındırarak temizlemiş oluruz.
Vücudumuzdaki besinler daha iyi emilir ve sindirilir. Organlarımız genel olarak daha fazla oksijen alır ve daha sağlıklı hale gelir.
Doğal ritmik solunum, parasempatik sinir sistemini aktive ederek bütün vücudun stresten uzak durmasını sağlar. Kan basıncı düşer, kalbin yükü hafifler.
Doğru solunum, duygusal gevşemeyi ve rahatlamayı beraberinde getirir. Derin ve yavaş solunum, kilo kontrolüne de yardımcı olur. Oksijen, vücuttaki yağları yakarak kilonuzu kontrol altına almanızı sağlar.
Sürekli ve disiplinli yapılan nefes egzersizleri ile bilincinizin üst seviyelerini yaşamaya başlayabilir, özünüze, doğal halinize dönerek gelişim ve dönüşüm sürecini yaşayabilirsiniz. Nefes teknikleri, dünyada uygulanan en iyi kendini iyileştirme metodudur. Bütün bunları nefes alışkanlığınızı değiştirerek gerçekleştirebilirsiniz.
Uyku sorunu yaşayan kişiler doğru nefes için hangi pozisyonda yatmalılar?
Uykuda sağ tarafa yatılması durumunda, sağ burun deliği kapanır ve ağırlıklı olarak sol burun deliğinden nefes alırız. Bu durumda sol burundan yapılan nefes alma ile beynin sağ lobu aktive olur. Beynin sağ lobunun uyarılması, parasempatik sinir sisteminin faaliyetlerinin artmasına, kalp hızımızın yavaşlamasına, tansiyonumuzun düşmesine ve mide-bağırsak faaliyetlerimizin yavaşlamasına neden olur. Dolayısıyla kalbimiz daha az yorulur, uykuya dalmamız daha kolaylaşır. Bu da bize daha kaliteli bir uyku sağlar.
Duygular-nefes bağlantısından bahsedebilir misiniz?
Kişilerin nefes alma kapasiteleri zaman içinde bozulmakta ve nefes alışkanlıkları değişmektedir. Bebekler doğdukları andan itibaren diyaframa bağlı, geniş hacimli nefesler alırlar. Fakat zaman içerisinde yaşanan duygusal değişimler, korkular, travmalar, stres faktörü, negatif inançlar nefes mekanizmasını olumsuz etkiler. Nefes mekanizması olumsuz duygu ve düşünceler sonucu doğal ritmini kaybeder ve nefes alışkanlığımız giderek bozulur. Duygularımızı tetikleyen hormonlar ve sinir sistemimiz nefes ile uyarılır. Üst solunum sırasında sempatik sinir sistemi devreye girer. Sempatik sinir sisteminin salgıladığı baş hormon adrenalindir. Bu sistem, vücudun tehlike, heyecan ve strese tepki verme mekanizmasıdır. Üst solunum sırasında kalp atışı hızlanır; vücut panik durumuna geçer. Üst solunum, sempatik sinir sistemini uyararak vücudun sürekli gergin ve sürekli stresli olmasına neden olur. Diyafram solunumu ise parasempatik sinir sistemini devreye sokar. Kalp ritmini yavaşlatır, kan basıncını düşürür, vücudun sakinleşme ve gevşeme moduna girmesini sağlar. Bu sistemin salgıladığı hormonlar serotonin ve endorfin gibi mutluluk hormonlarıdır. Parasempatik sistemin devrede olması, olayları daha sakin karşılamamıza ve stresten arınmamıza yardımcı olur.
Nefes alıp verirken en sık yaptığımız hatalar nelerdir?
Nefes alma sırasında göğüs kafesini kullanmak, hızlı ve kesik kesik nefesler almak, yüzeysel nefesler almak, gürültülü nefes, nefesi tutma alışkanlığı, düzensiz nefes ritmi, nefesi ağızdan almak… Bunlar en sık yapılan hatalardır. Huzursuz ve endişeli olanların nefesi, yavaşlayan ve hızlanan düzensizlikte; hırslı kişilerin nefesiyse kısa, sert ve dengesizdir. Sinirli ve kontrolsüz kişinin aldığı nefes hızlı ve yüzeyseldir. Korktuğumuz zaman nefesi içimize çeker ve tutarız. Rahat hissettiğimizde ise nefesi son noktasına kadar boşaltırız. Sağlıklı olan nefes ağır tempoludur.
Nefes kalitemizi nasıl arttırabiliriz?
İyi bir nefes: Ağır, derin ve sessiz olmalıdır. Nefeste ölçü, denge ve uyum çok önemlidir. Endişe, korku, stres sırasında nefes, üst solunum yolu ile alınır ve sempatik sistem devreye girer. Bu duygular yaşandığında nefese odaklanıp kontrollü ve geniş nefesler alındığında, parasempatik sistem devreye sokulup kandaki asit düzeyi aşağı çekilebilir.
Nefes alma tekniklerinden bahsedebilir misiniz?
Nefes tekniklerinin içinde, değişimi ve dönüşümü kolaylaştırıcı çalışmalar vardır. Ritme bağlı ve bağlantılı nefesler alındığında, oksijen ve buna bağlı olarak yaşam enerjisi tüm hücrelere rahatlıkla ulaşır. Düşük frekanslı titreşimleri temsil eden negatif duygularımız ve bedenimizde oluşan enerji tıkanıklıkları, nefes teknikleri kullanılarak açılabilir. Burada nefes tekniklerinin rolü, enerji frekansımızın yükselmesini sağlamasıdır. Yükselen enerji ile birlikte, zihindeki ve bedendeki düşük enerjili frekanslar çözülür. Farklı nefes teknikleri, farklı bilinç durumlarını devreye sokmaktadır. Bu anlamda nefes teknikleri ile nefesi kontrol etmek, aslında insanın kendi potansiyelini istediği yönde kullanmasını sağlar. Sürekli öfkelenen bir insan nefes tekniklerini kullanarak bu durumunu değiştirebilir. Ya da kendini sürekli gergin, depresif hisseden bir insan nefes teknikleri ile bu durumu da kontrol altına alabilir. Nefes teknikleri; depresyon gibi, panik atak gibi, stres gibi birçok duygusal durumu iyileştirici rol oynamaktadır. Doğal bir tedavi metodudur.
Nefes terapisi nedir? Faydaları nelerdir?
Transformal Nefes ya da Holoterapi Nefesi dediğimiz bir model kullanılarak, hızlı ve derin nefes alışlarla kana, alışık olduğu seviyenin üstünde oksijen yüklemesi sağlanır. Bunun sonucu olarak beyin dalgaları alfa seviyesine iner ve bilinçaltı devreye girer. Bilinçaltındaki bastırılmış duyguların ve düşüncelerin açığa çıkması ile birlikte, olumlamalarla bilinçaltı yeniden yapılandırılır. Bu süreç tamamlanma ve yenilenme sürecidir. Kişi geçmişiyle ve korkularıyla yüzleşme fırsatı bulur. Derin bir farkındalık yaşanır. Bu farkındalık, değişimi ve dönüşümü başlatan en önemli noktadır ve bu farkındalığa sebep olan şey, nefes çalışmaları ile birlikte kişide oluşan bilinç açılımlarıdır.
Stresin çok olduğu bu dönemde insanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Çağımızın en büyük problemi olan stresle baş edebilmek için, nefes tekniklerini öğrenip hayatlarına geçirmelerini tavsiye ediyorum. Bu doğal şifa metodunun farkına varmalarını diliyorum. Nefes, sihirli bir güç gibi adeta. Öncelikle Allah’ın bize bahşettiği bu gücü doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz. Bu konuya ne kadar önem verirsek o oranda faydasını görürüz. Nefesimizi hangi duygular eşliğinde kısıtlamayı öğrendiysek, bunu tespit edip, nefesimizi ve tıkanmış olan enerji kanallarını açmaya yönelik çalışmalar yapabiliriz. Böylece hayatımızı değiştirmeye, nefesimizi değiştirerek başlamış oluruz.
Gönül Dergisi  | Kültür ve Medeniyet Dergisi Gönül Dergisi
				
			
