“Türkiye Mevcut Başarılarla Yetinebilecek Bir Ülke Değil” / Sanayi Bakanı Nihat Ergün

gonul-27-nihat-ergun“TÜRKİYE, MEVCUT BAŞARILARLA YETİNEBİLECEK BİR ÜLKE DEĞİL”
Sayın Bakanım, Türkiye sanayisi ve ticaretinin geldiği noktayı, gerek hükümet dönemi gerek sizin döneminiz olarak değerlendirdiğinizde, geçmişle kıyasladığınızda nelerin değiştiğini görüyorsunuz, neler söylemek istersiniz?
Türkiye son 11 yılda, hayatın hemen her alanında çok büyük bir gelişim gösterdi. Özellikle ekonomide gösterdiğimiz performans, tüm dünyanın takdirini kazandı. Türkiye, daha fazla üreten, çok daha fazla katma değer oluşturan bir ülkeye dönüştü. %95’inden fazlası sanayi ürünlerinden oluşan yıllık ihracatımız 152,6 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Ancak Türkiye, mevcut başarılarla yetinebilecek bir ülke değildir. 2023 yılında, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapmayı, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için daha nitelikli, katma değerli, ileri teknolojiye dayanan bir üretim yapısına geçmemiz gerekiyor. Türkiye, rekabet gücünü ucuz hammadde, ucuz işgücü veya ucuz enerjide bulamaz. Bizim rekabet gücünü; Ar-Ge, teknoloji, markalaşma, tasarım gibi alanlarda aramamız, bulmamız gerekiyor.
2023 hedeflerimiz doğrultusunda en fazla üzerinde durmamız gereken alan bilim ve teknolojidir. Zira bilim ve teknoloji alanında attığınız her bir adım, bizi birkaç adım birden ileriye taşıyacaktır. Bu açıdan Bakanlığımızın çalışmaları büyük önem taşıyor. Bizim politika hedeflerimiz arasında KOBİ’ler de var, büyük firmalar da var, hatta yeni girişimciler de var. Biz, üniversitedeki akademisyene de üniversite mezunu genç bir arkadaşımıza da hitap ediyoruz. Makine ve otomotiv gibi yerleşik sektörleri güçlendirmeye çalışırken, ilaç, uzay, bilişim gibi sektörlere de ivme kazandıracak bir alanda hareket ediyoruz. Ülkemizde eğitim ve Ar-Ge için ayrılan bütçeyi her yıl çok ciddi oranlarda artırıyoruz. Ancak daha da önemlisi, bu bütçeyi en doğru alanlara kanalize edecek politikaları da kurguluyoruz. Bakanlık olarak, bağlı kuruluşlarımız KOSGEB ve TÜBİTAK ile birlikte ülkemizde yenilikçiliği, teknoloji odaklı girişimciliği ve üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek için önemli çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’yi dünyada bir üretim merkezine dönüştürdüğümüz gibi aynı zamanda bir teknoloji üssüne de dönüştürmek için çalışmalarımızı kararlılık içinde sürdüreceğiz.

KOCAELİ’NİN OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE, DÜNYA ÇAPINDA BİR ÜRETİM VE TASARIM ÜSSÜ OLACAĞINA İNANIYORUM
Türkiye sanayisinin kalbi sayılan Kocaeli şehrinden milletvekili seçilerek Sanayi Bakanı oldunuz. Hem Türkiye için hem de Kocaeli için güzel bir fırsat. Kocaeli sanayisinin temel sorunları nelerdir? Sizin döneminizde bu sorunlara yönelik yapılan çalışmalar hakkında neler söylemek istersiniz?
Şehrimiz, belki yüzölçümü bakımından ülkemizin en küçük illerinden biri olabilir. Ancak imalat sanayimize yapmış olduğu yaklaşık % 13’lük katkı ile İstanbul’dan sonra gelen en büyük il konumundadır. Özellikle otomotiv, makine, ana metal ve kimya gibi kritik sektörlerde yapılan üretim dikkat çekicidir. 2012 yılında 12,6 milyar dolara yakın ihracat yapan Kocaeli, ülkemizin en fazla ihracat yapan ikinci şehri olmuştur. Kocaeli sanayisi burada da durmayacaktır ve çok daha yüksek katma değerli ve ileri teknolojili bir üretim yapısına geçecektir. Teşvik sistemimizin de ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Kocaeli ilindeki yeni yatırımlar belirli şartları sağlamaları halinde genel teşvik uygulamaları kapsamında; KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyetinden faydalanabilecektir. İlimiz bölgesel teşvik kapsamında 1. Bölge desteklerinden yararlanacak. OSB’lerde yapılacak yatırımlar veya sektörel işbirliğine dayalı entegrasyon yatırımları ise desteklerden 2. Bölgeymiş gibi yararlanacaktır.
Ancak ben Kocaeli’nin ağırlıklı olarak büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik ve öncelikli yatırımlar alanında büyük ve stratejik yatırımlara ev sahipliği yapacağını düşünüyorum. Çünkü Kocaeli’nin hem coğrafi konumu hem de belirli sektörlerdeki kümelenmeler, büyük ölçekli ve stratejik yatırımların ilde yapılmasını avantajlı kılmaktadır. Yabancı yatırımcılarla sık sık görüşüyoruz, onlara Türkiye’nin imkanlarını ve teşvik sistemini anlatıyoruz. Şu an birçok önemli firma, Türkiye’deki yatırım ortamını ve fırsatları değerlendiriyor. Elbette yabancı yatırımlar arttıkça, Kocaeli de bu yatırımlardan payını alacaktır. Ben Kocaeli’nin özellikle otomotiv sektöründe, dünya çapında bir üretim ve tasarım üssüne dönüşecek bir potansiyel taşıdığına inanıyorum. Bu açıdan, bu şehrin Türkiye’nin ilk yerli otomobil markasını oluşturma ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum.

İSTANBUL-İZMİR ARASI 3,5 SAATE İNİYOR
İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyol Projesi kapsamında yapımı devam eden İzmit Körfez Geçiş Köprüsü inşaatının tamamlanmasının Kocaeli şehrinin ekonomisine sağlayacağı katkılar nelerdir?
Körfez Köprüsü Projesi elbette çok önemli bir projedir. Ancak Kocaeli ile ilgili ulaşım yatırımlarına daha geniş bir perspektiften bakmak lazım. Çünkü şehrimizle ilgili birçok önemli proje var. Kocaeli zaten doğal konumu itibariyle çok kritik bir kavşak noktası durumundadır. Biz de gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla Kocaeli’nin bu özelliğini pekiştiriyoruz. Özellikle liman, demiryolu ve karayolu çalışmalarımızla birlikte Kocaeli’ni bir lojistik merkezi haline getirdik. 150 yıllık bir rüya olan MARMARAY tamamlandı. Bu proje sadece Gebze ile Halkalı’yı birleştirmiyor. Bu proje ile Kocaeli, Londra’dan Pekin’e kadar uzanan bir hatta önemli bir kavşak noktası olacaktır. İstanbul-İzmir yolunu önemli oranda kısaltacak Körfez Köprüsü Projesi’nin temelini Sayın Başbakanımızın da katıldığı bir törenle gerçekleştirdik. Proje, Kocaeli’nin trafik yükünü önemli oranda azaltacaktır. Bu köprü dünyanın en uzun asma köprülerinden biri olacaktır. 20 yıldır konuşulan bir sorunu da çözdük ve Cengiz Topel Havaalanı’nı sivil ulaşıma açtık.
Bütün bu projeler hep birlikte değerlendirildiğinde bu yatırımların Kocaeli’nin ekonomik ve sosyal hayatına ne kadar olumlu yansıdığı ve yansıyacağı son derece açıktır.

KOCAELİ’NİN TURİZM POTANSİYELİ
Gelişmiş sanayisi ile öncü ve örnek olan Kocaeli kenti, yerli ve yabancı turistin dikkatini çekebilecek zengin turizm kaynaklarına sahip. Kocaeli’nin turizm sektöründe cazibe merkezi haline gelmesi için neler yapılabilir? Bu konudaki görüş ve düşünceleriniz nelerdir?
Kocaeli’nin tamamının imar planları yapıldı, uydu takip sistemi ile kaçak yapılaşma önlendi. Sekapark gibi son derece başarılı bir projeye imza atıldı. Şehir merkezindeki büyük sanayi kuruluşları kent dışına çıkarılmaya başlandı. Yapılan arıtma tesisleriyle artık temiz bir Körfez var. Daha önce Kocaeli’nin hiçbir noktasında sahillerden faydalanamayan halkımız, denizle yeniden buluştu. Kocaeli sadece sanayinin başkenti olarak biliniyordu, bugün artık bir kültür ve turizm merkezi haline gelmeye başladı, deniz ve dağ turizminde cazibe merkezi oldu. Mesela 20 yıl atıl halde kalan Kartepe turizm merkezinde yaptığımız çalışmalar kış turizmi potansiyelini artırmaya başladı. Önümüzdeki dönemde de Kocaeli’ndeki turizm potansiyelinin çok daha fazla açığa çıkacağına inanıyorum. Biz de hem merkezi idare olarak hem de yerel yönetimler eliyle bu amaca uygun projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.

Son olarak Kocaeli için neler söylemek istersiniz?
Türkiye 2023 yılı için büyük ve iddialı hedefler ortaya koymuştur. Bu hedeflere ulaşmamızda doğal olarak şehirlerimizin performansları belirleyici olacaktır. Bu çerçevede, yıllık 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde her bir ilimizden beklediğimiz rakamlar vardır. Mesela bugün itibariyle Türkiye toplam ihracatının %9’undan fazlasını oluşturan Kocaeli’nin, yine bu oranlar üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak 2023 yılında yaklaşık 50 milyar dolar civarında bir ihracat rakamına ulaşacağını umut ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir