Sosyal Beceriler Wi-Fi Çekmeyince Gelişir mi? / Çocuk Gelişimi Uzmanı Fatma Kıroğlu

21. yüzyıl becerilerine bile ilham olmuş “sosyal beceri” kavramıyla ilgili tek bir tanımdan bahsetmek mümkün değildir; ancak farklı kuram ve bakış açılarının ortak yönleri göz önünde bulundurularak genel bir tanımdan bahsedilebilir. Sosyal beceri; sosyal ilişkileri başlatan, devamını sağlayan, sosyal ilişkilerde yaşanan sorunların çözümünde kolaylık sağlayan sözel ya da sözel olmayan davranışların tümü olarak tanımlanmaktadır. Sosyal beceriler sosyal gelişimin önemli bir parçasıdır ve tıpkı diğer gelişim alanları gibi doğumdan itibaren gelişmeye başlar.
Peki, çocuğun hayata gözlerini açtığı ilk anlardan itibaren gelişmeye başlayan sosyal beceriler, içinde bulunduğumuz dijital çağdan nasıl etkileniyor?
İnsanlarda bulunması gereken sosyal becerileri listelemek oldukça zordur. Değişen dünya düzeni ile sosyal becerilerin işlevi ve türü değişmektedir; ancak çocukluk döneminde kazanılması kritik olan ve mutlaka gelişmesi gereken sosyal beceriler şu şekilde sıralanabilir. İletişimi başlatma ve sürdürebilme, paylaşma, iş birliği yapabilme, otokontrolü sağlayabilme, problem çözebilme, yardım etme ve yardım isteme, sabredebilme gibi becerilerin erken çocukluk dönemi itibariyle kazanılması beklenmektedir.
Teknolojinin hayatımıza olan etkisi, çocukların sosyal becerilerinde belirgin değişimlere yol açmıştır. Teknoloji ve dijital araçlar çocukların sosyal ilişkiler kurma ve sürdürme biçimlerini önemli derecede değiştirmiştir. Dijital çağ bilgiye erişimi kolaylaştırırken çocukların paylaşma, arkadaşlık kurma, yardımlaşma, iş birliği yapma gibi temel sosyal becerilerini etkilemektedir. Dijital dünyada fazla vakit geçiren çocuklar gerçek hayattaki ilişkilerden kopabilir ve sosyal izolasyon yaşayabilir, yüz yüze sosyal etkileşimler de körelebilir. Anlık mesajlaşma ve sosyal medya platformlarındaki hızlı akışlar çocukların sabırsızlık geliştirmesine ve anlık tatmin yaşama arayışına girmesine sebep olabilir. Dijital dünyadaki idealize edilmiş hayatlar çocukların kendi hayatlarında kendilerini yetersiz hissetmesine ve bu vesileyle sosyal ilişkilerinin bozulmasına yol açabilir. Dijital oyunların artmasıyla fiziksel oyunların azalması çocuklar arasındaki etkileşimin azalmasına sebep olduğundan paylaşma, yardımlaşma gibi becerilerin gelişmesini engelleyebilir. Bu kadar olumsuz etkiden söz ettiğimiz bu konuyla ilgili “Neler yapılmalı?” sorusu akla gelmektedir.
Dijital Çağın Getirdiklerinin Çocukların Sosyal Becerileri Üzerindeki Olumsuz Etkilerini Azaltmaya Yönelik Çözüm Önerileri Nelerdir?
Dijital çağın çocukların sosyal becerileri üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilere yönelik önlemler alınması ve çözümler üretilmesi çocukların sosyal gelişimi açısından oldukça önemlidir. Yaş gruplarına göre alınabilecek önlemler ve çözüm önerileri şu şekildedir:
1- Bebeklik Dönemi (0-2 Yaş)
Sosyal beceri gelişiminin doğumdan itibaren başladığından bahsetmiştik. 0-2 yaş dönemi sadece sosyal gelişim için değil, bebeğin tüm gelişim alanları için kritik bir dönemdir ve yanlış uyaranlar bebeğin gelişiminde duraklamaya ve körelmeye sebep olabilmektedir. Bu sebeple 0-2 yaş dönemindeki bebeklerin telefon, tablet, televizyon gibi teknolojik aletlerle hiç maruz kalmaması tavsiye edilmektedir. Bu dönemde uygulanabilecek en etkin çözüm bebekleri bu aletlerle karşılaştırmamaktır.
2- Erken Çocukluk Dönemi (2-6 Yaş)
Bu dönem, çocukların önemli sosyal becerilerinin temellerinin atıldığı dönemdir. Dijital cihazlar yerine yüz yüze etkileşimlere öncelik verilmelidir. Çözüm önerileri nelerdir?
• Ekran Süresini Sınırlayın: Erken çocukluk döneminde çocukların ekrana maruz kalma süresi 1 saati geçmemelidir. 1 saat, gün içerisinde 10-15 dakikalık seanslara bölünerek çocuklara verilmelidir.
• Oyun Temelli Etkileşimler: Çocuklar grup oyunlarına yönlendirilerek paylaşma ve iş birliği becerileri geliştirilmelidir. Örneğin, sırayla oynanan oyunlar çocukların paylaşma becerilerini destekler.
• Doğal Etkileşimlere Fırsat Verin: Çocukların park, oyun grubu, kreş gibi ortamlara girmesi, akranlarıyla vakit geçirmesi birçok sosyal beceriyi geliştirmesini sağlayacaktır.
• Duyguları Tanıma ve İfade Etme Egzersizleri Yapın: Yüz ifadeleri kullanarak oyunlar oynamak, hikâyeler anlatmak çocukların duygusal farkındalık kazanmalarını sağlayacaktır.
• Kurallı Oyunlar Kurun: Bu dönemde çocukların kurallı oyunlara maruz bırakılması sırasını bekleme, otokontrol kazanma gibi sosyal becerilerini geliştirecektir.
3- Orta Çocukluk Dönemi (6-12 Yaş)
İlkokul yılları, çocukların arkadaşlık kurma ve grup çalışmalarına katılma becerilerini geliştirdiği dönemdir. Çözüm önerileri nelerdir?
• Ekran Süresini Sınırlayın: Bu dönemde de çocukların ekrana maruz kalma süresi sınırlandırılmalıdır. Bölünerek günde 2 saati geçmeyecek şekilde planlama yapılmalıdır.
• Sosyal Aktiviteleri Artırın: Çocukların spor, sanat veya müzik gibi grup etkinliklerine katılması teşvik edilmelidir. Bu etkinlikler, paylaşım ve ekip çalışmasını öğrenmelerini sağlayacaktır.
• Empati Geliştirici Etkinlikler Planlayın: Çocuklara başkalarının duygularını anlamalarını kolaylaştıracak hikâyeler anlatmak, birlikte biyografi belgeselleri izlemek empati becerisinin gelişimini destekleyecektir.
• Teknolojiyi Eğitimde Kullanın: Çocuklara teknolojiyi kullanarak problem çözme ve grup çalışmaları yapma fırsatı vermek, iş birliği becerilerini geliştirecektir.
• Aile İçi Etkileşimi Artırın: Ailece akşam yemeği sohbetlerine katılmak, kutu ve masa oyunları oynamak çocukların dijital araçlardan uzak kalmasını sağlayacak, sosyal becerilerini de geliştirecektir.
4- Ergenlik Dönemi (12-18 Yaş)
Ergenlikte sosyal kimlik gelişimi ve arkadaş grupları öncelikli hale gelir. Kontrolsüz sosyal medya kullanımı ve diğer dijital araçların kullanımı olumsuz etkiler doğurabilir. Çözüm önerileri nelerdir?
• Dijital Okuryazarlık Eğitimi Verin: Ergenlerin, dijital dünyada sağlıklı iletişim kurmayı ve sınır koymayı öğrenmeleri için eğitimler vermek, onları siber zorbalık gibi sosyal duygusal gelişimini olumsuz etkileyecek tehlikelerden de koruyacaktır.
• Hobiler ve İlgi Alanlarına Yönlendirin: Dijital olmayan etkinliklere yönlendirmek ergenlerin öz güven kazanmalarını bu vesileyle de sosyal becerilerinin desteklenmesini sağlayacaktır.
• Sosyal Medya Yönetimi: Sosyal medyada geçirilen süreyi sınırlandırmak ve olumsuz içeriklere karşı farkındalık kazandırmak sanal ve gerçek hayat dengesini kurmalarını sağlayacaktır.
• Tartışma Grupları Oluşturun: Bu tarz etkinlikler düzenlemek gençlerin kendi fikirlerini savunma ve başkalarının fikirlerine saygı gösterme becerilerini geliştirecektir.
Dijital çağ, çocuklar ve gençler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler oluştururken sosyal becerilerdeki eksiklikler giderek daha belirgin hale gelmektedir. Ekran başında geçirilen zamanın artması, yüz yüze iletişim becerilerinin zayıflamasına, empati ve duygusal farkındalık gibi önemli sosyal becerilerin gelişiminde aksamalara yol açmaktadır. Çocuklar, dijital ortamda daha fazla vakit geçirdikçe, fiziksel ve duygusal etkileşimlerden yoksun kalmakta, bu da sosyal izolasyon, empati eksiklikleri ve dürtü kontrolü gibi sorunları beraberinde getirebilmektedir. Bununla birlikte, dijital araçların doğru ve sınırlı bir şekilde kullanımı, sosyal becerilerin gelişimini desteklemek için fırsatlar da sunmaktadır. Dijital çağın olumsuz etkilerini azaltmak ve sağlıklı sosyal becerilerin gelişimini teşvik etmek için, teknoloji kullanımını dengelemek ve yüz yüze etkileşimlere öncelik vermek önemlidir. Bunu yapmak, çocukların ve gençlerin, dijital dünyanın avantajlarını en iyi şekilde kullanırken sosyal ilişkilerde de güçlü bir temel geliştirmelerini sağlayacaktır.
Bu durumların tümü göz önünde bulundurulduğunda mecazen de olsa bazen Wi-Fi’nin fişini çekmek etkili bir çözüm gibi görünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir