Sanatta En Önemli Şey Yetenektir / Hakan Peker

Müziği, toplumu değiştiren bir etken olarak görüyor musunuz?
Müziğin toplumu değiştirdiği tabi ki söylenebilir. Müzik, bazen güzel şarkılar yapılıp biraz önden giderse bir adım önde olabiliyor. Aa bak ben düşünememiştim nasıl böyle bir söz yazmışlar, diyebiliyor insanlar. Sözler toplumda fikirleri, anlatımı, anlayışı değiştirebiliyor. Müzik önde gittiği sürece insanlara bir çığır açıyor, bir yol açıyor. Müzik toplumu değiştirir ama genelde topluma paralel gider. Belki bir adım öndedir ama çok küçük bir adımdır o. Çünkü uzak giderse bu sefer toplumun çok ilerisinde kalır ve toplum onu yakalayamaz.

Sizce sanatçılarda olmazsa olmaz ne gibi özellikler olması lazım?
Yetenek, en önemlisi. Sanatın en önemli materyali yetenektir, yetenek olmazsa olmaz. Yetenek olmazsa ne çalışmayla ne de iyi bir eğitimle olacak bir şey değil. Yetenek olmazsa hiçbir zaman kapatamayacağınız bir mesafe var demektir, yetenek bütün mesafeleri kapatır. Bugün çok yetenekli bir insan yıllarca eğitim almış bir insanla arasındaki mesafeyi yeteneğiyle çok çabuk kapatabilir. Kısacası sanatta en önemli şey yetenektir.

Sanatçıların toplumu etkileyen bir yönü var. İnsanları etkiliyor, model oluyorlar ve insanlar sanatçıları taklit edebiliyor. Bu bağlamda değerlendirirsek sanatçı-ahlak ilişkisi veya sanatçı-kişilik ilişkisi nasıl olmalı?
Sanatçılar toplumu etkiler, doğrudur. Bir insan sevildiği zaman o insanın ağzından çıkacak olan sözler toplum tarafından çok değerlendirilir, özellikle sevenleri tarafından çok değerlendirilir. İnsanlar bununla ilgili hayal kırıklığına da uğrayabilir. Mesela çok sevdiğiniz bir sanatçı, zamanında sizin mantığınıza uygun çok güzel sözler etmiş olabilir ama bir gün hiç olmadık bir lâf ettiği zaman bir anda soğuyabilirsiniz, rahatsızlık duyabilirsiniz. O yüzden bunlar çok etkili şeyler olabilir ama sanatta mutlaka bir siyaset olmalı diye düşünüyorum. Küçük de olsa toplumun hassas olduğu noktalarda birtakım fikirleriniz yoksa sadece “lay lay lom” sanatçısıysanız o zaman çok sığ bir durumda oluyorsunuz. Küçük küçük de olsa insanlara birtakım mesajlar verdiğiniz zaman karakteriniz daha çok ortaya çıkıyor, tabi bu bir risktir. İnsanlar bu mesajdan sizi seven ve sevmeyen olarak ayrılabilir. Ama sanatçı kimlikli ve kişilikli bir sanatçı bu anlamda riski göze alır ve sonuçta tavrını ve duruşunu belli eder.

Şarkılarınızda öne çıkan tema aşk oluyor, aşk şarkılarını tercih etme sebebiniz nedir?
Bu başından beri böyle oldu. ‘Bir Efsane’ albümünden beri romantik Hakan Peker tarzı devam ediyor. Her şarkıcının bir tarzı vardır. Sanatçıların bazıları rock, bazıları pop yapar. Ben Türk pop müziğinde aşk şarkıları yapmaya karar verdim ve bu bana yakıştı. İnsanlar müziklerimi dinlerken bana aşık oldular, başkalarını yine benim müziklerimi dinlerken sevdiler. Mesaj kaygısı da gütmüyorum. Tek amacım insanları mutlu etmek ve günlük streslerinden kurtararak onları duygu alemlerine doğru bir yolculuğa çıkarmak.

Senelerdir sanat camiasındasınız ve büyük yol aldınız. Bundan sonraki hedefleriniz veya planlarınız nelerdir?
Öncelikle sanatçı olarak sevenlerimize iyi şarkılar yapmak… Bunun yanında, müzik camiasında yıllar önce başladığım prodüksiyon hizmetiyle yeni sesleri sanat dünyasına kazandırmak için uğraşım var. Peker Müzik’i kurduğum 1992 yılından beri müziğe yeni sanatçılar kazandırmak için çalışıyoruz, bundan sonra da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Günün birinde müziği bıraksam bile, popüler müzikte veya müzik camiasında birtakım genç, yetenekli sanatçıları müziğe kazandırarak destek olmak istiyorum.

Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?
On yıldan beri Pop Star Başkanıyım ve İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle beraber Türkiye’de ilk defa sanatçılar için Yakacık’ta seksen yataklı bir yaşam evi kurduk. Bundan sonra hiçbir sanatçı arkadaşımız sokaklarda yatmayacak, sokaklarda ölmeyecek. Bu projeyi başlattık, uyguladık ve başardık. Desteklerinden dolayı Başkanımız Kadir Topbaş Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye’de artık hiçbir sanatçı televizyonlarda mağdur olarak gösterilemeyecek. En önemli projemiz buydu, bu projeyi yapmış olmaktan çok büyük gurur ve mutluluk duyuyorum.

Teşekkür ediyoruz…
Rica ederim, ben teşekkür ederim…