Genç Oyuncu Mete Gök İle Söyleşi

Mete Gök, yaptığı çalışmalar ve oyunculuk alanındaki iddiasını gözler önüne seriyor. Şimdilerde yeni proje hazırlıklarına hız kesmeden devam eden oyuncunun adını yakında ekranlarda sıkça duyacağız.
Mete Bey, oyunculuk maceranız nasıl başladı, isterseniz öncelikle bunu konuşalım.
Aslına bakarsanız benim oyunculuk serüvenimin öyle önceden planlanmış bir seyri olmadı. Çocukluğumdan beri dışarıya açık, sosyal yönü kuvvetli ve girişken biri olduğumdan hep sahne önündeydim. Yani hep mikrofon uzatılan çocuktum. Nitekim liseye başladığımda bu durum daha da belirginleşti. Bu arada hususiyetle belirteyim ki oldukça iyi ve köklü bir okuldan mezun oldum. Birbirinden kıymetli hocalarımızın yönlendirmesiyle bu oyunculuk sektörüne yavaş yavaş girmiş bulundum. Sanat içimde hep vardı. Velev ki sanat insan genine kodlanmış bir şey/cevher bence. Aynı şekilde müzik, resim, tiyatro olmadan da hayatın tadı tuzu olmaz. Esasen edebiyat da hep ilgimi çekmiştir. Ama gel gelelim oyunculuk dünyası bambaşka bir şey. Öyle ki tüm iliklerinize işliyor. İşte bende de tam öyle oldu! Bu süreçte aslında gerçekten beni çeken mesleğin oyunculuk olduğuna karar verdim. Konuşmamın en başında belirtmeliyim ki bu mecrada oluşumda hayatıma girmiş, dokunmuş olan herkesin katkısı var. Şu ana kadar yaşadığım her olay ve kurduğum her ilişki beni ben yaptı diyebilirim. Böylelikle var olan potansiyelin açığa çıkmasının bir başlangıcı/vesilesi oldu.
Eğitim elbette çok önemli. Liseden sonra eğitiminiz nasıl devam etti?
Liseden mezun olduktan sonra Sadri Alışık Sanat Merkezi’ne başladım ve buradan da başarıyla mezun oldum. Çünkü biliyorum ki eğitim, oyunculuk için fevkalade önemli bir şart. Elbette kabiliyet olmazsa olmaz. Ayrıca kişinin hamurunda yetenek yoksa kişi kendini ne kadar zorlarsa zorlasın, ne kadar çabalarsa çabalasın sadece eğitim yeterli olmaz. Dolayısıyla yetenek mutlaka eğitimle desteklenmeli ve yola öyle devam edilmelidir. Bu yüzden ben de istidatım nisbetinde okumalarımı artırdım ve başarılı bir oyuncu olma yolunda ilerliyorum Allah’ın izniyle.
Mete Bey, bir oyuncu için maneviyat önemli midir?
Tabii bu tartışmaya açık konulardan. Ama ben yeni jenerasyonun içinden bir genç olarak şunu söyleyebilirim, maneviyat ne kadar güçlü olursa kişi o kadar zinde ve başarılı olur. Dolayısıyla buradan hareketle bence manevi boşluğu yaşayanlardansa manevi doyuma ulaşma gayretinde olmak daha tercih edilesidir. Sonuçta huzurlu, başarılı, üretken bireyler hangi alanda çalışıyorsa oradaki ivmeyi yukarı çıkarır. Bireylerin çıtası yükselince direkt olarak toplumların çıtası da yükselir. İşte bu durum oyunculuk sektöründe de böyledir esasına bakarsanız.
Benim naçizane kanaatime göre, bilhassa genç oyuncuların mesleki yetkinliklerinin yanı sıra manevi olarak da kendilerini yetiştirmeleri gereklidir.
Oyunculuk alanında gerçekleştirmek istediğin hedefler neler?
Kariyerimde elde etmeyi arzuladığım birçok hedef var. Fakat umuyorum ki hiçbiri beni tatmin etmez. Zira heyecanımı ve hayal kurmayı/hedef koymayı asla bırakmak istemiyorum. Nitekim meslekteki tecrübesi ya da yaşı ne olursa olsun bir oyuncuyu üretken kılan unsurlar bunlardır diye düşünüyorum. Yani açıkça söylemek gerekirse bir oyuncu çok tecrübeli ve yaş almış da olsa, bu meslekte bir ömür de geçirmiş olsa inanın heyecanını kaybetmezse ilk günkü gibi capcanlı ve heyecanlı olur. Böyle bir oyuncu mesleğinin hakkını işte böyle verir. Nihayetinde de zaten idol karakterlerden biri haline gelir. Ben Mete Gök olarak hem şimdi hem de gelecekte mesleğini hakkıyla yapan bir oyuncu olarak hayatıma devam etmek, hedeflerime adım adım ulaşmak ve ayrıca çocuklara, gençlere yeteneklerini geliştirmelerinde yardımcı olmak istiyorum.
Özellikle gençlik ve tarih üzerine olan projelerde yer almak istiyorum. Vatan/millet ve tarih sevgisi, bilinci kazanmamıza vesile olan projeleri önemli buluyorum. Gençlerin yeniden kendi değerleri ile buluşmaları gerekli. Böyle projelerde yer almaktan onur duyarım. Gün gelip geriye dönüp baktığımda “iyi ki” dediğim faydalı şeyler yapmak ve bizden sonrakilere örneklik etmek ve belki de umut ışığı yakmak gibi düşüncelerim de var.
Son olarak oyunculuk sektöründe yer almak isteyen genç arkadaşlarımıza neler tavsiye edersiniz?
Oyunculuk, bir bitmeyen süreçtir; gelişime doymayan ve belki de gelişimin/değişimin tükenmeyeceği kurgusallıkla gerçekliğin iç içe olduğu bir dünyadır. Bu dünyaya yabancı kalmamak için sürekli okumak, izlemek, tanık olmak gerekiyor. Fikrine, yapıp ettiklerine güvendiğim insanlarla sohbetler etmek, fikir alışverişlerinde bulunmak da çok besliyor ve bir yönüyle de eğitiyor. Ama her zaman yeni ufuklar için yeni şeyler hayal etmek, denemek, olmayanı oldurmak… Zaten değişim ve gelişim denemekle başlar, ben de hep deniyorum. Eğer yanılıyorsam tecrübe oluyor, şayet yanılmıyorsam, ah işte o zaman tamam diyorum, haydi buradan devam…
En nihayet, diyebilirim ki bilgiye, yeni hedeflere hep aç ve hazır olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız. Meslek büyüklerimizin tecrübelerinden yararlanmalıyız. Son olarak gece-gündüz, yaz-kış, çalışmadan asla yılmamalı ve değerlerimizden taviz vermemeliyiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.