Dövüş Sporlarında Birlik Beraberlik ve Kardeşliğin Yeni Adresi Hankando / Tiger Hong Kong Shaolin Kung Fu Grandmaster 7.Dan Ali Rıza Yöndem

Kaç yılından beri sporla uğraşıyorsunuz?

1983 yılında Tekvando ile başladım, 1986 yılından bu yana da Kung Fu çalışıyorum. İstanbul Şehremini’de Enver Beygova Hocamız’ın yanında çalıştım. O yıllarda antrenmanların seansları sabah saat 10’da başlayıp akşam saat 11’e kadar devam ediyordu. Kung Fu’ya yoğun bir ilgi vardı. Bir gün Türkiye şampiyonasında bir gösteri yaptık, gösteri büyük ilgi gördü ve o gün üç yüz kişi kayıt yaptırdı. Tabi ki Enver Beygova Hoca’nın bunda etkisi büyüktü.

Savunma sanatlarında Do felsefesinin öneminden bahseder misiniz?

Bizim anladığımız “Do”, Ahlaklı Sporcunun Yoludur. Tabi inancımız gereği ahlak bizim için olmazsa olmazlardandır. Sporu da doğru dürüst yapmak gerekiyor. Bazı insanlar dövüş sporlarını kendini savunmak için, bazılarıysa insanlara zulüm etmek için kullanır. İşte bu noktada belirleyici kriter ahlaktır. Ustalar hak etmeyene bu sanatı öğretmez, öğretmemelidir de. Bu büyük bir sorumluluktur. Yaptığımız her işi Peygamber Efendimiz’in (sav) güzel ahlakına uygun bir şekilde yapmalıyız.

Bazı sporculara, hocalara bakın, enaniyetinden geçilmiyor. Bu kadar kibirli olmaya gerek yok. İnsanın bin bir hali var. Bir de bakarsın ki elini kaldıramaz hale gelirsin, hastalanabilirsin, sakatlanabilirsin. Ömür geçiyor, yaşlanacaksın, peki o zaman ne yapacaksın.

Sizi öğrencilerinizle çok ilgilenen, onların dertleriyle hemhal olan bir hoca olarak tanıyoruz…

Sokaktan kurtardığım yüzlerce öğrencim var. Bir öğrencim vardı; esrar kullanan, sokakta sürekli kavga eden, her kötülüğe bulaşmış birisiydi. Salonuma geldi, “Ben de antrenman yapmak istiyorum.” dedi. Antrenmana başladık, biraz da efelik var ya, bana “Ben herkesin içinde yapamam, ben özel çalışacağım.” dedi. Biraz emrivakiyle ona birebir ders vermedim. Rahatsızlığını belli etti ama toplu antrenmanı da yaptı. Sonra ben onun sorunlarıyla ilgilendim. O günlerden bu günlere kadar benim yanımda. Şu an sigara bile içmiyor; alkolü, kavgayı bıraktı.

Recep isminde başka bir öğrencim var. Fenerbahçe kulübünde boks da yaptı kendisi. Bu çocuk psikopattı ama şimdi olağanüstü bir durum olmadığı sürece dövüşmez. İşin içinde sevgi yoksa ahlak yoksa o işten bir hayır gelmez.

Bu karşılıklı muhabbetin ve sevginin bir tezahürüdür. Herkes öğrencisiyle böyle birebir temasa geçse inanıyorum ki birçok genç sokaklardan kurtulur. Türkiye’de birçok savaş sanatı eğitimi veren organizasyon var. Güzel bir çalışma ile gençler buralara yönlendirilmeli ve tabi ki hocalar da eğitimli olmalı. Gence “alkol kullanma” deniliyor ama o genç doğru yollara yönlendirilmiyor, onunla ilgilenilmiyor.

Bu zihniyetle sokaklardan çok kişinin kurtulmasına vesile oldum. Gaye bu olmalı. Bu yoldan para kazanmıyorum, bu yolda gençliğe para harcıyorum. Gençlere yatırım yapıyorum, spora teşvik ediyorum.

Hankando hakkında ne söylemek istersiniz?

Ben Hankando sistemini çalışmak istiyorum. Sizinle beraber olmak istiyorum, neden mi? Çünkü Grandmaster Şenel İlhan Hocamız ahlaklı, adaletli birisi; sürekli “ben ben” diyen enaniyetli hocalardan değil. Hankando başarılı bir sistem olacak; çünkü yılların birikimi var, çünkü Hankando sistemi ilim, irfan ve hikmet yüklü. İnanıyorum ki Hankando tüm dünyaya yayılacak. Herkes tekme yumruk atıyor; mesele, tekme yumruğun ötesinde merhametli ve adaletli, güzel ahlaklı bir liderin sistemin başında olması ve gençlere güzel ahlakı aşılaması. Ben kendisini talebeleri vesilesiyle on yedi yıldır takip ediyorum. Grandmaster Şenel İlhan Hocamız’ın dövüş sanatlarındaki ustalığının bu kadar güçlü olduğundan haberimiz yoktu. Türkiye’de hatta dünyada dövüşcü sıkıntısı yok. Lakin adam gibi adam yok. Herkes menfaatinin peşinde gidiyor. Büyük hocayım diyenler bile işi paraya dökmüşler, bu işlerden büyük paralar kazanıyorlar. Para kazanmak haklarıdır, kazansınlar; lakin bir günde öğreteceğin tekniği sen bir aya yayarsan bu ahlaklı olmadığın anlamına gelir.

Hankando’nun bütün dövüş sporlarını kapsayan, dinamik ve özgür bir sistem olması beni etkiledi ve çok hoşuma gitti. Ben Hankando’yu birlik ve beraberliği, sevgi ve saygıyı ön planda tutan bir çatı sistem olarak görüyorum. Biz, gerçekten, böyle bir oluşumu özlüyorduk. Çünkü spor camiasında, kendinden başkasını tanımayan, işi gücü menfaat olan yapılardan çok çektik. Bakıyorsun ki karşıdaki adam senden daha iyi dövüşüyor, bencillik yapma, tebrik etmeyi de bil.

Karatesi, Tekvandosu, Aikidosu, Kung Fusu, Hapkidosu, hatta güreşicisine bile Hankando’da yer var. Grandmaster Şenel İlhan Hocamız bizi sistemlerin esiri olmaktan kurtarıyor. Sokakta tekme de var, yumruk da var, aletli dövüşme de var. Hankando sporcuyu özgürleştiriyor. Bu oluşum kardeşliği sağlar, ayrıcalık yapanlara da bir ders olur, bu zamana kadar olmamıştı. Hankando, herkesin Martial Arts olarak ortak konuşabileceği bir sistem olacak. Toplumun ayrıştırılmaya değil, birleştirilmeye ihtiyacı var. Hankando’nun bu manada topluma faydası olur.

İnşallah Grandmaster Şenel İlhan Hocamız’ın kurduğu, sevgi ve ahlakın ön planda olduğu Hankando sistemi başarılı olacak. Hele hele birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımızın olduğu bu zamanda Grandmaster Şenel İlhan Hocamız’ın böyle bir sistemi kurması tesadüf değil. Her zamankinden çok ihtiyacımız olan şey sevgi, saygı, birlik ve beraberliktir.