Günümüzde hızla artan hastalıklardan biridir depresyon. Gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına kadar birçok insan depresyon problemiyle baş etmeye çalışmaktadır. Biz uzmanları endişelendiren nokta ise ciddi bir hastalık olan depresyonu, toplumumuz çok sıradan ve eşin dostun tavsiyesiyle kısa sürede kullanılacak antidepresan ilaçlarla geçiverecek bir problem sanmaları.
Depresyon, psikolojik problemlerin gribi olarak adlandırılan en yaygın görülen hastalıktır. Kişinin hayat kalitesini düşürür. Depresyonda kişi, hayattan zevk alamaz hale gelir. Daha önce zevkle yaptığı işleri yapmaktan kaçınır. Ev hanımıysa ev işlerini, çalışan biriyse işteki görevlerini, öğrenciyse derslerini aksatmaya başlar.
Depresyon sürecinde kişinin uyku düzeni bozulabilir. Ya uykusuzluk çekip yatakta saatlerce dönüp durur, sabaha kadar gözünü kırpamaz ya da saatlerce uyumak isteyip tüm günü uyuyarak geçirebilir. Televizyonda izlediği ya da duyduğu, yaşadığı ufacık bir şeye bile gözleri dolarken özellikle geceleri ağlama krizi geçirebilir.
Depresyondaki kişi, hayatı önemsememeye başlar. Birçok şeyi umursamamaya başlar. Daha sessiz ve içine kapanık olmaya başlayan bu kişilerin neşesinde de ciddi bir azalma görülür. Kişi kendini üzgün ya da boşlukta hissedebilir. Sabahları güne yorgun başlayan depresyondaki kişi, gün boyunca da kendini yorgun ve bitkin hissetmeye devam edebilir.
Depresyon yaşayan kişiler genellikle kendilerini değersiz ve yetersiz görebilirler. Kendisinin beceriksiz, işe yaramayan birisi olduğunu düşünebilir. Suçluluk duygusunu yaşama ihtimalleri de yüksektir. Olaylarda hep kendine bir suçluluk payı çıkararak “benim yüzümden oldu” düşüncesine sahip olabilirler.
Genelde geçmişteki olayları son zamanlarda daha çok hatırlayıp üzerinde uzun uzun düşünürler. Ve sanki geçmişteki olaylar şu an oluyormuş gibi öfke ve üzüntü duyabilirler. Depresyon düzeyi arttıkça bu kişilerde ölüm isteği de artabilmektedir. Ölümü daha çok düşünmeye başlayabilirler.
DİNDARLIKLA BİR ALAKASI VAR MIDIR?
Toplumda yaygın olan bir düşünceye göre Allah’a imanı tam olan, ibadetlerini düzenli yapan kişilerde psikolojik problemler yaşanmaz. Ama bu düşünce yanlış bir düşüncedir. İnanmış insanlarda tansiyon, şeker gibi hastalıklar nasıl görünüyorsa depresyon gibi psikolojik problemler de inanmış insanlarda rahatlıkla görülebilir.
Depresyonu dini inanışla bağdaştıran insanlarımızın bilmedikleri nokta şu ki depresyon fizyolojik temeli de olan bir bozukluktur. Beynin biyokimyasındaki değişimler depresyonu tetikleyen unsurlardır. Şeker hastalığındaki insülin değişimini kişinin maneviyatıyla bağdaştıramayacağımız gibi depresyondaki serotonin de maneviyatla bağdaştıramayız.
Depresyondaki kişiyi, imanı zayıf ya da ibadetleri eksik gibi tanımlamalar tamamen yanlış olmakla birlikte kimsenin imanını ölçmek de hiçbir kulun haddi değildir. Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’in şifa olması nedeniyle tabi ki kişi bu zor sürecinde Kur’an’a daha çok sarılması gerekse de bize Peygamberimiz tarafından da defalarca tavsiye edilen “önce tedbir sonra tevekkül” ihmal edilmemelidir.
NELER YAPILMALIDIR?
Öncelikle yukarıda yazılı belirtilerden birçoğu kişide varsa ve kişinin hayatını ciddi anlamda etkilemeye başladıysa zaman kaybetmeden bir uzmanla görüşmelidir. Hafif düzeyde yaşanan depresyonun tedavisi daha kolay ve kısa sürede olurken yıllardır yaşanan kronikleşmiş depresyonun tedavisi daha uzun ve zor olmaktadır.
Uzman seçiminde dikkatli olmalı ve bir psikolog ya da psikiyatristle görüşmelidir. Farklı mesleklerden gelip birkaç eğitimle kendini uzman ilan etmiş kişilerden uzak durmalıdır. Yapılan görüşme sonrasında uzman, depresyon tanısı koyarsa tedavi sürecini de başlatacaktır.
Bazı depresyon çeşitlerinde ilaçsız tedavi mümkün olmayabilir. Bu durumda kişi, alacağı ilaç tedavisini psikoterapiyle birleştirdiği sürece en iyi sonuca ulaşacaktır. Daha başlangıç düzeyindeki depresyonlarda psikoterapi tek başına yeterli bir iyileştirme yöntemi olabilmektedir.
Bir akrabanın ya da komşunun tavsiyesiyle kullanılan ilaçlar kişiye kısa süreli fayda sağlamış gibi görünse de uzun sürede ciddi zararlar yaşatabilmektedir. Kendi kendimizin doktoru olmaya çalışmak yerine doğru kişilerden doğru zamanda yardım almak gerekmektedir. Depresyon yaşayan kişi, uzmanın tavsiyelerine uyup bunları yaptığında hızla bu sıkıntılı süreçten kurtulup zevk aldığı, mutlu olduğu hayatına geri dönecektir.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve bol tebessümlü günler dileğimle.