Mahremiyet eğitimi, haya duygusunu kazanma ve çocuğun cinsel gelişimi açısından çok önemlidir. Ayrıca çocuğun cinselliği, hem aileye yakın olan akrabalar içinden hem de yabancılar tarafından istismar edilebilir. Bu konuda medyada çokça haber yer almaktadır ki; bunlar, işin sadece görünen yüzüdür. Çocuk anlamaz diye düşünmek veya anne babaya hiçbir şey ayıp değildir gibi hareket etmek yanlıştır. Çocuklara mahremiyet eğitimini küçük yaşlardan itibaren vermek gerekir. Çocuklara dürüstçe ve doğru bilgilerle cinsellik hakkında bilgi vermek onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesi için önemlidir. Tabi ki cinsellik hassas bir konudur ve belirli kaynaklarca fazlasıyla suistimal edilerek kullanılır. Tv, internet, arkadaş çevresi gibi kanallar aracılığıyla çocuklara cinsellikle ilgili, gelişim seviyelerine uygun olmayan pek çok yanlış mesaj ulaşabilmektedir. Yanlış bilgi ve yönlendirmeler cinsellikten soğuma, korkma ya da psikolojik olarak hazır olmadığı aşamalara erken dönemde ulaşma gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bunu engellemek ve çocuğun ileride sağlıklı bir cinsel gelişim sergilemesini sağlamak için aile ve okullara çocuklara cinsellikle ilgili doğru bilgileri ulaştırma rolü düşmektedir. Burada açıklayacağımız üzere dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır.
Mahremiyeti Öğretme
Mahremiyet eğitimi, cinsel bilgilerin yanında çocuğun daha çok kendisinin ve diğer insanların özelinin / özel alanının farkına varması, sosyal hayatın içinde kendi özel alanını koruması, diğer insanların özeline saygı duyması, kendisi ile çevresi arasında sağlıklı sınırlar koyması gibi bilgileri içerir. Mahremiyet eğitimi anne baba tarafından verilir. Bu eğitimin verilmesi çocuğun ruhsal ve cinsel açıdan korunması adına çok önemlidir.
Çünkü sağlıklı bir mahremiyet duygusu geliştiren çocukların istismar riski daha azdır ve sağlıklı bir cinsel kimlik gelişimi için temel oluşturur. Çocuğunuza mahremiyet anlayışını kazandırmaya çalışırken, zorlayarak, korkutarak katı bir disiplinle yaklaşmamaya dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde ya söylenenin zıddını yapan ya da konuşmayan, özgüveni eksik bireyler karşımıza çıkabilir. Peki, mahremiyet eğitimi konusunda neler yapabiliriz.
“Bedenim bana aittir” bilinci: Doğduğu günden itibaren elden ele dolaşan, öpülüp sevilen bebekler ilerleyen yıllarda artık kendi bedeninin farkına varmalı, çevresindeki yetişkinlerden ayrı bir birey olduğunu anlamalıdır. Kendi farklılığının bilincine varamamış çocuklar tacize karşı koyamamaktadırlar.
Bu bilincin oluşturulmasında en temel faktör, anne-babaların çocuklarının bedenleri ile yapacakları tasarruflarda, çocuklarının onayını alma yönünde eğilim göstermektir. Bu bilinç çocuğa 4 yaşından itibaren verilmeye başlanmalıdır. Bu yaştan itibaren anne ve baba dahi çocuğun mahremiyetine dikkat etmeli, bir tasarrufta bulunacağı zaman bunu çocuğa uygun şekilde söylemelidir. Bazı yakınlarının çocuğu sevmek adına mahrem yerlerine dokunmalarına artık izin verilmemeli ve çocuk bu durumdan rahatsız olmaya başlamalıdır. İleride biri onun kıyafetlerini çıkarmayı, pantolonunu indirmeyi denediğinde itiraz edecek, ağlayacak, bağırarak kaçacaktır. Çünkü onda ‘bedenim bana aittir’ bilinci gelişmiş olacaktır.
Özel Alan Tanımlama
Çocuğun kendi mahremini, özel alanını koruyabilmesi için öncelikle bu alanı çocuğa tanımlamak gerekir. Vücudun kişiye özel olan bölgeleri, bu bölgelerin gizlenmesi gerektiği çocuğa iki yaşından itibaren yavaş yavaş anlatılabilir. Bu özel alan genel olarak cinsel bölgeleri kapsar. Bu alanın başkalarından gizlenmesi ve anne-baba ve doktorlar dışında bu bölgeye kimsenin dokunmaması gerektiği çocuğa öğretilmelidir.
Bundan dolayı çocukların üzerini herkesin yanında değiştirmemek gerekir. Çocukların altlarını değiştirirken bile bir başka odaya götürmek çocuğun mahremiyetine saygıyı gösterir. “Daha küçük” diye düşünerek çocuğu iç çamaşırına varıncaya kadar başkalarının önünde soyup giydirmek doğru değildir. Özellikle dört-beş yaşından sonra çocuğu iç çamaşırı ile yıkamak gerekir. Yine kardeşleri dört-beş yaşından sonra birlikte banyoya sokmamak, sokulması zorunlu olan durumlarda ise onları iç çamaşırları ile yıkamak gerekmektedir.
Televizyon izlerken mahremiyeti ihlal eden durumlar söz konusu olursa tepkisiz kalmamalıdır ki çocuğumuz bizi model alsın ve oradaki davranışın yanlış olduğu bilincine varsın. Anne-baba, çocuğun odasına girerken izin istemeli, her şeye rağmen onun çıplak vücudu ile karşılaşıldığında özür dilenip kapı kapatılmalıdır.
Anne Babanın Özel Alanı
Çocuk anne ve babasının da özel alanı olduğunu bilmeli ve buna riayet etmelidir. Eğer anne ve babanın yatak odası kapalı ise çocuk kapıya vurarak ve izin alarak odaya girmelidir. Bu yüzden ebeveynler de çocuğun yanında kendi mahremlerine dikkat etmelidirler. Çocuğun yanında çıplak bulunmamak, soyunup dökünmemek gerekir. Banyo veya tuvalete girerken kapıyı mutlaka çalması gerektiğini öğretmelisiniz. Böylece çocuk buraların özel yerler olduğunu öğrenecektir.
Çocuk yeni doğmuş bile olsa anne ve baba çocuğun bulunduğu odada cinsel birliktelik yaşamamalıdır. Çocuk anlamaz diye düşünmeyin. Çocuklar henüz anne karnında iken dahi çevrede olan biteni algılarlar. Çocuk dahi olsa, bilinçaltı dediğimiz bir olgu vardır ki; olan biten her şeyi kameraya alır.
Tuvalet Eğitimi
Çocukların iki yaşında tuvalet alışkanlığını kazanması, en geç dört yaşında tuvalet sonrası temizliklerini yapmayı öğrenmesi beklenir. Anne-baba bu dönemleri dikkate alıp çocuğa tuvalet eğitimi verebilir ve eğitimin bir parçası olarak tuvalette yalnız olunması, başkalarının göreceği şekilde tuvaletini yapmaması gerektiği çocuğa anlatılabilir. Anne-baba belirlediği bu kurala kendisi uyarsa, çocuğun bu kuralı öğrenmesi daha kolay olacaktır. Çocuk oturak (lazımlık) kullanıyorsa, bu oturak evin ortak kullanım alanlarına konmamalı, tuvalet ya da banyoda kullanılmalıdır.
Bazen nasıl olsa çocuktur deyip açık alanda insanların göreceği şekilde çocuğun çişini yaptırmak hiç de uygun bir davranış değildir.
Çocuğun Cinsel Organları
Küçük çocukları cinsel organlarına dokunarak, onları konu yaparak sevmek doğru değildir. Çünkü bu durum, onların özel alanlarının ihlalidir. Çocuk bu şekilde hem mahremiyet ihlaline uğramış olur, hem de başkalarının özel alanlarının kullanılarak onlara şaka yapılabileceği inancını taşır. Ayrıca çocukları cinsel organlarını konu ederek sevmek, onları kendilerini kötü niyetli yabancılardan korumak konusunda etkisiz kılabilir. Çocuk, bir başkası özel alanına dokunmak istediğinde bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğunun ayrımını yapamayabilir. Çocuğun cinsel organlarını şaka konusu yapmak, göstermesini istemek, onlara dokunmaya çalışmak çocuğun cinsel kimlik gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır.
Tacizden Korunma
Eğer gerekli eğitim verilmezse çocuk şehvetle şefkati karıştırabilir. Sevgiden mi yoksa istismar için mi dokunulduğunu ayırt edemez.
Tacize uğrayan çocuk bunu çoğu kez anne ve babasına dahi söyleyemez. Bu yüzden çok dikkat etmek gerekir. Taciz birçok zaman yakın çevreden kaynaklanabilmektedir. Çocuklar bu tacizi asla unutmazlar ve bu onarılmaz yaralara sebep olabilir. Tacizin yıkıcı etkileri ancak terapi ile hafifletilebilir. Küçük yaşta tacize uğrayanların birçoğu ya tamamen cinsel hayattan uzak durmayı tercih ederler yada bu konuda aşırılıklara kaçabilirler. Araştırmalar, hayat kadınlarının çoğunun küçükken tacize uğradıklarını göstermektedir. Erkeklerde ise bu durum büyük travmaya sebep olabilir. Anne ve babalar çocukta anormal bir durum olduğunda bunu aşırıya kaçmadan araştırmalı, akrabası dahi olsa çocuğunu herkese emanet etmemeli, bu konuda dikkatli olmalıdır.
Çocuğa cinsel organının kendisine ait ve özel olduğunu, fakat anne babaların temizlik, banyo gibi ihtiyaçlarını gidermek için ancak dokunabileceğini ama başkalarının dokunmaya haklarının olmadığını mutlaka anlatmak gerekir.
İyi niyetli insanlar kadar kötü niyetli insanlar da olabilir. Çocuğa çevrede kötü insanların olabileceğini ve kendisini kandırmak için çeşitli hikayelerle yalan beyanda bulunabilecekleri ama buna inanmamaları gerektiği, inşaatlarda, boş, terk edilmiş evlerde, bodrumlarda, ailesinin bilgisi olmadan oynamaması gerektiği ayrıca aileden izinsiz arkadaş ve komşu evlerine gitmemeleri gerektiği açıkça ifade edilmelidir. Fakat burada aşırı koruma hissi ile hareket etmek çocuğun korkak ve çekingen olmasına sebep olmamalıdır. Dengeli annne ve baba olmak ne güzeldir. Ne aşırı serbest ne de aşırı baskıcı olmak çok yanlıştır. Sevgi ve şefkat gösteren neşeli aile olmak gerekir. Unutmayın, çocuklarımız ne bizim kölelerimiz ne de ileride bizim yapamadıklarımızı gerçekleştirecek robotlardır.
Çocukların yataklarının ayrılması: Erkek ve kız çocuklarının yatakları yedi yaşından sonra ayrılmalıdır. Çünkü giyinip soyunurken birbirlerinin özel alanlarını ihlal edebilirler. On yaşından itibaren ise aynı cinsiyetten olsa dahi çocukların ayrı yatakta yatması daha uygundur.
Kaynak:
1-Makale, Pedagoji Derneği, Çocukta Mahremiyet Eğitimi
2-Makale, Abdullah Purtaş, Mahremiyet Eğitimi Şart!
3-Uzman Pedagog, Adem Güneş
4-Psikolog Nihal Akyıldız
5-Ahmet Emre
Gönül Dergisi | Kültür ve Medeniyet Dergisi Gönül Dergisi

