Sayın Kayaalp, milli gururumuzsunuz. Bu başarı dolu güreş hayatınıza ne zaman başladınız?
Güreşe başlamama kimse vesile olmadı. Ben kendimi bildim bileli hep güreşçi olmak istedim. Kendi isteğimle başladım. Güreş hayatıma on yaşımda memleketim olan Yozgat’ta güreş üzerine faaliyet gösteren özel bir yurtta başladım. Daha sonra kulüp seçmelerine katıldım. Ülke genelinde devlet kontrolünde 30’a yakın bu tarz yurt var. Bu yurtlara orta birinci sınıftan itibaren öğrenciler alınıp lise bitene kadar çalışmalar devam ediyor.
Siz güreş konusunda özel kabiliyetli birisiniz, başarılarınız ortada. Kabiliyetinizin yanı sıra güreşi de çok seviyorsunuz sanırım.
Evet, ben gerçekten güreşi çok seviyorum. Güreşe tutkuyla bağlıyım. Başarı sadece güç, kuvvet ve kabiliyetle değil aynı zamanda bunların üzerine sevgi ile gelir. Başarılı bir spor hayatı, sevgi olmadan olmaz. Güreşi ve evimi çok severim. Evden antrenmana antrenmandan eve…
Önümüzdeki dönemde yeni maçlarınız var mı?
Türkiye şampiyonası var ama ben katılmayacağım. Kulüpten başka arkadaşlar katılacaklar. İlerleyen zamanlarda Avrupa ve Dünya şampiyonası var onlara katılacağım inşallah.
Şampiyonalara nasıl hazırlanıyorsunuz?
Şu an özel bir hazırlık yapmıyorum. Normal rutin antrenmanlarımı yapıyorum. Haftada 6 antrenman yapıyorum. Şampiyonalar için kampa girdiğimiz vakit haftada 9 antrenman yapıyorum. Bu da normal zaten. Çünkü işim bu benim. Nasıl başka mesleklerde insanlar işlerinin gereği ne ise onu yerine getiriyorlarsa ben de hem hayatım hem işim olan güreşe gereğince emek vermeye çalışıyorum.
Antrenman sisteminizden ve beslenme düzeninizden bahseder misiniz?
Günlük iki saat sabah, bir buçuk saat de akşam olmak üzere iki defa antrenman yapıyorum. Hem güreşe yönelik antrenmanlar hem de ağırlık kaldırma antrenmanları yapıyorum. Güreş sürekli çalışmayı gerektiren bir spor. Antrenmanı aç yaptığınız zaman hemen güçten düşersiniz. Beslenme, bünye ile alakalı bir durum. Çok fazla yemek yiyen birisi değilimdir. Normal insanlar gibi beslenirim, biraz meyveye ağırlık veririm.
Bu kadar yoğun ve özverili çalışmaların ardından gelen başarılarınızdan biraz bahseder misiniz?
Allah nasip etti, devletimiz birçok imkân sağladı, ben de gayret ettim çalıştım ve birçok başarıya imza attım. Ancak ben geçmiş başarıları hep geçmişte bırakır daima önüme bakarım. Hep önüme bakar ve spora sanki yeni başlamışım gibi disiplinle çalışmaya devam ederim.
Gençlerin doğru alanlara yönlendirilmesi gerekir ki istenmeyen alışkanlıklar kazanmasınlar… Bu bağlamda tüm yurtta Grandmaster Şenel İLHAN’ın kurduğu yeni bir dövüş sanatı olan HANKANDO çalışmalarımızı başlattık. Sizin gençlerle ilgili çalışmalarınız ve önerileriniz nedir?
Ben çağırıldığım, davet edildiğim her yere katılıyorum. Sizi de HANKANDO çalışmalarınızdan dolayı tebrik ederim.
Devletin çeşitli altyapı ve olanakları sağlaması ve bu olanakların başına da özverili insanları getirmesi lazım. Gençler tek başlarına çok fazla yol alamazlar. Bizlerin yaptıkları da sınırlı seviyede olur. Örneğin Gençlik spor il ve ilçe müdürlüklerinin bu konuyu ciddiye alması ve özel olarak ilgi göstermesi ve gençleri spora yönlendirmek konusunda çok daha özverili ve yoğun çalışmalar yapması lazım. Bu kurumların başına özellikle kalifiye insanların getirilmesi gerekmektedir. Çünkü en etkin olması gereken kurum Gençlik Spor Müdürlükleridir. Halk Eğitim Merkezlerinin de çok daha yoğun çalışması ve kurslar açması lazım. Bugün okullarımızın çoğunda spor salonu yok. Ayrıca bu olanakları oluşturup gençlerin spora yönlenmesi için çeşitli organizasyonlar aktiviteler düzenlenmeli.
Sporla ilgilenen gençlerin özgüvenlerinin geliştiğini biz yakinen gözlemliyoruz. Azimleri ve doğal olarak da hayatlarındaki tüm sorunlarla mücadele güçleri de artmakta. Sizin bu konuyla ilgili gözlemleriniz var mı?
Evet, haklısınız, ben bile antrenman sonrası kendimi daha güçlü hissediyorum. Aynı şeyi gençlerde de gözlemliyorum. Bu his insanda çalışma azmini artırıyor. Spor hayatımın ilk dört yılında hiçbir madalya almadım. Ama spora devam etmemin getirdiği azim sayesinde sonunda çok şükür başarı da geldi. Bu azim ve çalışkanlık hayatın her alanına yansıyor doğal olarak.
Oyunculuk teklifleri alıyor musunuz?
Evet, oyunculuk teklifleri alıyorum. Yapabileceğime de inanıyorum. Ancak spor hayatımı aksatırım endişesiyle o alana pek yönelmedim.
Güreş hayatınızdan sonrası için planlarınız var mı?
Eğer devletimiz birtakım imkânlar sağlarsa toplumun faydasına çalışmalar yapmak isterim. Gençlerimize eşit fırsatlar oluşturarak onların yetişmeleri için çalışmak isterim.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Kurumların başına liyakat esaslı görevlendirmeler yapılması sporun ve sporcunun gelişimi açısından çok önemlidir. Bunu her platformda dile getirmek de hepimizin vazifesidir diye düşünüyorum.
Sayın Kayaalp, bu keyifli sohbet için size çok teşekkür ederiz. Başarılarınızın devamını dileriz.
Ben de çok teşekkür ederim ve çalışmalarınızda başarılar dilerim.