 Kaç yıldır antikacılık yapıyorsunuz? Antikacılık size aileden tevarüs eden bir meslek mi?
Kaç yıldır antikacılık yapıyorsunuz? Antikacılık size aileden tevarüs eden bir meslek mi?
21 senedir, babamızdan kalma bu mesleği yapıyorum. Amcamdan babama, babamdan ağabeyime ve bana kaldı.
Bu işi yapanların bu işte önemsediği etik, ahlaki değerler, erdemler; “Bir antikacı asla şunu yapmamalı.” diyebileceğimiz, iyi bir antikacının olmazsa olmazları diyebileceğimiz ne tür tarafları var bu mesleğin?
Bir antikacının olmazsa olmazı, sahte bir yazı, sahte bir resimle karşılaştığında veya gelen eserin sahte olduğunu hissediyorsa bu malı alıp satmamasıdır. Bana gelen eserleri genelde evlerden aldığımız için, aileden kalan antika eserlerin büyük çoğunluğu sahte değildir.
Alımlarda seçici mi davranırsınız? Satıcısı da seçkin birisi midir sizin için?
Tabi ki, satıcıya itimat edeni de vardır; bu işi bileni de bilmeyeni de olur. Ama daha çok bilene satıyoruz. Müzayedeciler bizden alıyor, müzayedesine koyup satabiliyor; koleksiyonerler alıp evine bir güzel koleksiyon yapıyor.
Bu sahih bir üründür, doğru bir malzemedir, beğenenlere satılabilir; buna nasıl karar veriyorsunuz, nasıl tespit ediyorsunuz?
Bir objeyi ya da bir resmi elimize alıp, anladığımız kadarıyla biliriz. Ama bilmediğimiz de olabilir. O da eksperine gösterilir; ona göre, sahte mi, orijinal mi, anlaşılır.
Yani sizin dışınızda, bilirkişi diyebileceğimiz eksperler var.
Evet, hem resimde hem hat yazıda, turalı gümüşlerde tabi ki var. Her eserin bir eksperi var. Ama ekspere gitmeden önce, biz de o malın sahte mi, orijinal mi olup olmadığını üç aşağı beş yukarı anlarız.
Gazeteye ilan veriyor musunuz?
Evet, ilanlar veriyoruz.
Kadıköy’de bu mekâna ne deniliyor?
Burası Tellalzâde Sokak. 50-60 tane antikacı esnafı var. İstanbul piyasasında antikacı olan herkes, bu sokaktan eşya alıp para kazanır ya da koleksiyonuna koyar. Bu işin gerçek meraklıları bilir.
Bu geleneğin yaşatıldığını gösteriyor.
Kesinlikle, bugün Fransa’da bir sokakta 15-20 tane antikacı bulamazsınız; 500 kilometre gidiyor ki orada o eserlere baksın, bir şey alsın, bir şey satsın. Burada 50-60 tane bir arada.
Durumu iyi olan her insana antikayı tavsiye ederim. Antika aldığı zaman prim yapar, değer kazanır.
Antika deyince, kaç yıllık eserleri kastediyorsunuz?
En az bir asır olacak, 100 sene. Ama şöyle söyleyeyim: Sanatsal değeri olan, isterse 20-30 senelik bir parça olsun, o da kıymetlidir, antika gibi. Şu anda hâlihazırda hat yazılar ve resimleri yapan kişilerin, yaşayan hattat ve ressamların bugün çok paralar yapan eserleri var.
Siz gidip bu ürünleri buluyor musunuz, yoksa gelip size satarlar mı?
Bizi buluyorlar daha çok. 25-30 sene geçmişimiz olduğu için, eş dost ve müşteriler birbirine tavsiye ederler. Meraklıları birbirlerine söylüyor, öyle bir tanışma oluyor.
Bu mesleğin gerektirdiği özel bir bilgi var mı? Mesela hat diyorsunuz; Osmanlıca, Farsça, Arapça biraz gerekiyor mu?
Gerekiyor, evet, kesinlikle…
Devletin bu işe desteği var mı?
Evet oluyor. Şu anda devlet kanalıyla elyazması kitaplar toplanıyor. Ben memnun oluyorum. Hiç olmazsa değerlendiriliyor… Ve müze kurulacak. Kur’ân-ı Kerim, hilye ve dinî içerikli olan kitaplar toplanıyor. Kültür Bakanlığı bu işe ağırlık verdi.
 Gönül Dergisi  | Kültür ve Medeniyet Dergisi Gönül Dergisi
Gönül Dergisi  | Kültür ve Medeniyet Dergisi Gönül Dergisi
				 
			

