Günümüzde Holistik sağlık ve enerji ile şifalandırma / enerji şifacılığı alt başlığı altında geçen New Age akımlara dair bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Zamanımızda modern şifacılık yönelimlerinden enerji şifacılığı uygulamaları yaygınlaşmaktadır. Ve bu alanda çeşitli uydurma meslekler ve yeni ilahsız dinler ortaya çıkmaya başlamıştır.
New Age inanışları içerisinde kabul edilen enerji şifacılığı her kesimden insana hitap etmekte ve fizyolojik hastalıklar, kişisel problemler, psikolojik durumlar ve hatta her türlü travmalar gibi birçok soruna çözüm önerileri sunmaktadır.
Bir tehlike hem de çok büyük bir tehlike çeyrek asırdır hepimizi tehdit ediyor. Ve günümüzde dindar görünen, aslen dini dar olanların ve özellikle de kadınların ilgi alanına hızla girmekte olan bu yeni din anlayışı içeren kavramlar bir sürü ailenin ocağına incir ağacı dikmiştir.
Bilinçaltı temizliği ve onunla ilgili çalışmalar dünyadaki en büyük iki organizasyonundan biri olan dini ifsat etmeyi hedefler.
Diğer en büyük organizasyon da ailedir ki onu da çocukların cinsel kimlik kavram kargaşasına düşmesini sağlayarak amaçlarına ulaşmaya çalışmaktalar.
Peki neden? Sorun nerde? Şöyle ki; şifa teknikleri olarak ortaya konulan enerji şifacılığı uygulamalarının farklı inançların gölgesinde inşa edildikleri görülmektedir. Türkiye’de her geçen gün enerji şifacılığı uygulamalarından reiki, theta healing, EFT, access bars, sayı sekansları, aile dizilimi, bilinçaltı temizliği ve biyoenerji uygulamalarına ilgi artmaktadır. EFT uygulamasının da burada konu edilmesinin nedeni düşünülmelidir.
Medya ve sosyal medya mecralarıyla enerji şifacılık uygulamaları popüler bir hâle gelmektedir. Ve bu konuda çeşitli akademik araştırmalar da yapılmaktadır. Fakat sosyal medyada bunlara yer verilmemesi de oldukça manidardır. Bu çalışmalar enerji şifacılığı uygulamaları alan kişilerin bu uygulamaların hangi felsefelerin ürünü olduğundan haberdar olup olmadıklarını da gözler önüne sermektedir. Fakat ülkemiz insanları okumayı değil, seyretmeyi seven olduğu için genel olarak işin iç yüzünden bihaberiz.
New Age adı altında Batı düşüncesi üzerine inşa edilen, eskinin ruhçu öğretileri ve Doğu’nun mistik anlayışıyla harmanlanan yeni inançlar oluşmaktadır. Ve bizim, güya dinini de iyi bildiğini iddia eden insanımız bu akımların peşinde takla atmaya başlamıştır.
Yeni dünyanın yeni inançları insanların fizyolojik ve psikolojik problemlerine modern şifacılık yönelimleriyle cevap vermektedir. Holistik sağlık, alternatif tıp, enerji ile şifalandırma gibi modern şifalandırma teknikleri gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Hint dinleri, Uzak Doğu din ve mistik felsefelerinin şifa yöntemleri yeniden formüle edilerek günümüz insanının hastalıklarına reçeteler yazılmaktadır. Modern şifacılık yönelimlerinden enerji şifacılığı enerjiyi doğru kullanarak her türlü problemin çözülebileceğini vaat etmektedir.
Özellikle geçmişte yaşanmış bilinçaltında kalan olumsuzlukların temizlenmesi ve bireyin kendisini değerli görmesi, farkındalık geliştirme, pozitif düşünce, içsel yolculuk, bolluk ve bereket atölyeleri gibi birçok bilişsel ikna yöntemleriyle şifalandırma çalışmaları yapıldığı görülmektedir.
Kişisel gelişim adı altında yapılan bu çalışmalar aslında insan ruhunda ileriye dönük olarak onulmaz yaralar açmıştır. Önce iyi oldum zanneden insanlar, verdikleri yüksek miktardaki paranın da etkisiyle ilk üç dört ayda iyileşme belirtileri göstermiş ve devam eden süreçte boğucu bir buhran ile karşılaşmıştır.
Aynı zamanda enerji şifacılığından yararlanan kişiler bir şifa cemaati ya da bir şifa kültürü oluşturmakta, belirli zamanlarda bu gruplar bir araya gelerek olumlu duygu ve düşüncelerin sürekliliği için birbirlerine destek vermektedirler. Belli düşünceye inanan gözleri kör, kulakları sağır olan insanlar topluluğu dönüşüm adı altında bir sürü çalışmalar yapmışlar ve farkında olmadan ilahsız din anlayışına çanak tutmuşlardır.
New Age inanışları içerisinde kabul edilen enerji şifacılığı medya ve sosyal medya mecralarının da etkisiyle gün geçtikçe dindar kesimde de popülerleşmektedir. Ve oldukça ilginç, üzücü ve düşündürücü tablolar göz önüne serilmektedir.
Bir araştırmada da şöyle ifade edilmektedir: “Herhangi bir konuda, inançlardaki ritüeller bir araya getirilmektedir. Bu perspektif İslam inancıyla bağdaşmamakta ama bağdaştırılmaya yönelik çalışmalar bir problemi ortaya çıkarmaktadır. Yeni din anlayışı… Her şeyi enerji olarak tanımlayan aynı zamanda panteist bir anlayışla Allah’ı kâinattan bir parça olarak gören bu yaklaşımlar İslam inancından uzak yapılardır.”
Bir işe reiki ile başlamak ya da arzu ve istekleri Theta tanrısından istemek, ona emretmek, Vianna denilen kadını aracı kılmak, İslam inancıyla çelişkili söylemlerdir. Dinle bağdaşmayan birçok söylem dinî söylemlerle ifade edilerek her kesimden insana hitap etmektedir. İnsanları dinleri ile kandırmak popüler olmaktadır. Özellikle ülkemizde kendisini dindar olarak tanımlayan kişilerden kimilerinin enerji şifacılığı yöntemlerini inançlarına uygun olup olmasa da bu uygulamaları bir şifa kanalı olarak görüp bu uygulamaların eğitimlerine katıldıkları görülmektedir. Öyle ki bu uygulamaların İslam dininin söylemleriyle aynı olduğuna inananlar ve inandıklarını insanlara inandırmaya çalışan kimseler bulunmaktadır.
Ülkemizde New Age inanışları ile ilgili çok az çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle konuyla ilgili geniş araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Kendisini dindar olarak tanımlayan kimselerin Hint ve Uzak Doğu felsefelerine dayanan, İslam inancına aykırı olan bu uygulamalara yönelmesi çok büyük bir tehlike arz etmekte. Ve aynı zamanda enerji şifacılığının bir meslek olarak icra edilmesi konunun detaylı bir şekilde araştırılması ve açıklanmasını gerektirmektedir.
Peki bizler ne yapabiliriz derseniz? Bizden hatırlatması, okuyan ve fark edenlerden de bizlere destek olmanızı rica ederim.
New Age akımlardan enerji şifacılığına dair büyük fotoğraf bize neler söylüyor? Çekince ve redleriniz nelerdir?
New Age inanışları içerisinde konumlanan enerji şifacılığı uygulamaları toplumda çok büyük rağbet bulmaktadır. Hint felsefeleri, Doğu din ve felsefelerinin temellendirdiği bu uygulamalara ilgi artmaktadır.
Zaman zaman neden diye düşünüyorum. Topluma ne oldu? İnsanımız nasıl bu kadar gizemli işlere daldı.
Şöyle ki; modern insan dinden uzaklaştıkça manevi boşluklarını tatmin etmek için modern kutsal rehberlere ihtiyaç duymaya başladı. Aynı zamanda hız çağının insanı problemlerinin hemen çözülmesini istedi. Doktora gidip henüz tedavi tamamlanmadan başka kapılarda buldu kendini. Bu arada hortlayan enerji şifacılık uygulamaları manevi boşlukları doldurmak ve problemleri giderebilmek için pratik çözümler sunduğunu iddia etmeye başladı. O malum süreçten geçen Türkiye’mizde boşta kalan bazı radikal gruplar bu alanlara el attı. Ve aynı zamanda da düne kadar evinde oturup, çocuk bakan tatlı ev hanımları para kazanmak için de bu alana atladı. Dindarım dedi, ilahiyat okudum dedi, dini biliyorum dedi. Tetacı oldu. Reikici oldu. Aile dizilimci bacı oldu, oldu oldu oldu dedi gökyüzüne çıktı Tanrı ile konuştum dedi…
Kliniğimize gelen ve yolu onlardan geçen çoğu hastamdan öğrendiğim isimlerle yaptığımız araştırmada bu işlerin ardında çok büyük grupların olduğunu; din, devlet ve aile karşıtı olduğunu gördük. Ve güvenilir bir araştırmada tespit edilenleri paylaşmak istiyorum.
“Çeşitli meslek gruplarından çoğunluğu lisans ve yüksek lisans eğitimi alan, ortanın üstünde ekonomik düzeyi olan kişilerle görüşmeler yapılmıştır. Çalışmada enerji şifacılığı uygulamalarına katılanların bir kısmı İslami yönden bu uygulamaları uygun bulmamakta ve rahatsız olmaktadır. Yapılan çalışmada katılımcıların hepsinin psikolojik sorunları çözmek için çok az bir kısmının fiziksel sorunlar için müracaat ettikleri görülmektedir.
Katılımcıların çoğunluğunun enerji şifacılığı eğitimleri alırken bu şifacılıkların hangi felsefe ve dinlere dayandıkları hakkında bilgileri olmadığı, yapılan uygulamalardaki İslam inancına uymayan ritüel ve söylemleri rasyonalize ettikleri görülmektedir.
Katılımcıların az bir kısmı bu uygulamalara yönelmelerinin nedenini aldıkları din eğitiminin yetersiz oluşuna bağlamakta, çoğunluğu ise dine aykırı bir durum olmadığını savunmaktadır.
Ayrıca katılımcılardan bazıları yaşadıkları problemleri bir türlü çözemedikleri ve bir çıkış yolu bulabilmek için bu uygulamalara başvurduklarını belirtmektedir.
Enerji şifacılığı uygulama ve eğitimlerinde talep edilen ücretleri katılımcıların çoğunluğu bir hizmete karşı ödenen bedel olarak görmekte, katılımcıların az bir kısmı ücretlerin çok yüksek olduğunu düşünmektedir.”
Netice itibariyle New Age inanışlarından biri olarak kabul edilen enerji şifacılığıyla ilgili yapılmış olan bu çalışma, reiki, theta healing, access bars gibi enerji şifacılıklarının hangi din ve felsefeler üzerine inşa edildiği bilinmediği, buna mukabil problemlere çözüm getirdikleri düşünülerek bu uygulamaların talep edildikleri anlaşılmaktadır.
New Age inanışlarının önemli temsilcisi olan enerji uygulamaları panteist bir anlayışın tezahürü olarak kâinatı enerjiden ibaret kabul etmekte, enerjiyle yenilenme, enerjiyle bütünleşme, enerjiyle çözümleme gibi sloganlarla genç ve yetişkinlerin yeni dinsel temayüller edinmelerine neden olmaktadır. Toplumda ve okullarımızda New Age inanışları daha ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetişkinlere yönelik eğitimlerinde New Age inanışlarına yer verilmeli, aynı zamanda bu eğitim kurumlarının öğretim programlarına toplumda yaygınlaşan enerji şifacılığı uygulamaları konusu da dahil edilmelidir. Böylelikle New Age inanışlarına yönelik çalışmalar yapılarak bir bilinçlenme ve farkındalık oluşturmalıdır.
Bu atölyelere katılanlardan bana sorular geliyor: “Hocam kafam karıştı. Evrene mesaj göndereceğim. Bugünlerde yaydığımız enerji ile ne istersek sahip olabileceğimiz söyleniyor. Bu gizli şirke girer mi? Bunu nasıl anlamalıyım? Olumlama ile her bir şeyi elde edebilir miyim?”
Bu tarz sorular bir doktor olarak bize sorulunca, biz de tıbbi ve ilmî olarak cevap vermeye çalışmaktayız. Ve alanında uzman hocalardan da destek alıyoruz tabii ki.
Evren Allah’ın yarattığı eser olmaktan başka nedir de Allah yerine ona mesaj gönderiyorlar? İsteklerini evren mi yaratıyor?
Evren ne?
Evren nasıl olmuş, kendi kendine mi?
Tüm bu sorulara da o zatı muhterem evrenciler cevap vermeliler o halde. Milletin kafasını karıştırırken çorbaya döndürdüler. İçinde azcık imanı, inancı olan ama doğru kaynaktan inandığı dinini öğrenmeyen ve insan kullanım kılavuzu Kur’an-ı Kerim’i anlamaya çalışmayan yaralı gönüllerin içini bulandırdılar.
Ee kim bunlar ki? Ben bilmiyorum, siz adına ne derseniz deyin. Bu kişiler top secret bilgi peşinde koşan, kuantuma sözde vakıf olduğunu zanneden kişiler. Kişisel gelişimin o derin dipsiz kuyusuna düşüp de egolarını tavana değil, göklere kadar çıkaran tipler. Adanmışlar, üstadlar, uyananlar, enerjiciler, sayıcılar, her kimse bunlar onlar işte…
Maalesef kişisel gelişimi yayarak dinimizin altını çaktırmadan oydular. Maalesef insanları Allah’tan başka ilahi güçlere inandırarak insanımızı yoldan mahrum ettiler. Bahtiyar olması gereken müminler kul, bahtsız, mutsuz, umutsuz, kederli, sürekli üzgün ve haz peşinde koşan kişiler oldular.
Bir olumlamadır tutturdular. Ve hayırlısı demeyin dediler.
Tamam kardeşim siz ne derseniz biz onu yapalım, bunu mu istiyorlar? Olumlama, theta healingin tekniğidir. Meleklere dişilik erkeklik vasfı veren bir yöntem bu. Sözde Tanrı ve tanrıça inancı, reenkarnasyon gibi daha bir sürü sapkınlık içeren bir şey theta. Olumlamalarda tanrı ve tanrıça inancı vardır. Tanrı diye kime emrettiğini bilmiyoruz? Evren mi? Olumlamada teknik olarak var olan her şeyin yaratıcısına inanmayı esas tutuyor. Bu düşünce ilk bakışta sanki İslam inancıyla örtüşüyor gibi görünse de geri planda işler öyle değil.
Bizim insanımızı, Müslümanı, dua eden, inanan kişiyi kolay kolay kaldıramayacaklarını biliyorlar ve 10 doğruya bir yanlışı empoze ediveriyorlar. İşlem çok basit işliyor. Dine aykırı değil, eee ondaki iyi olanı alır bize uygularım diyen önce iyi niyetle işe girilenlerin çoğu o dipsiz kuyularda boğuluyor.
Her şeyin yaratıcısı ile neyi kasıt ediyorlar? Ve beyinler yıkanıyor. Hâşâ batıl ilahların bir yaratıcı olduğunu alıştırmaya çalışıyorlar. Ve bunların tümüne de sınırsız bir güç veriyorlar.
Yaradan, yaratma, yaratanın yardımı, ruhi şifa, dua gibi İslami terimleri sıkça kullanıyorlar ki İslam’la örtüşüyor demek için. Oysaki amaçlarını gerçekleştirmek için bunu yapıyorlar. Yani İslami bir algı yaparak insanların sapmasına sebep olmak. İroniye bakın ki bir taraftan yaratanın yardımıyla derken diğer taraftan da meditasyon sonunda insanın tanrının bir parçası haline geldiğini iddia ederek insanı yarı tanrı konumuna getiriyor. Ve doğrudan insanı yaratıcı ile konuşturması, emretmesi de işin bir başka yönü. Tahrif edilmiş Hristiyanlıktan etkilenen bir inançla burada insan ile tanrıyı birleştirerek tanrının gücünün insana geçeceği gibi batıl bir inanç telkin ediliyor. Ve bu da insanı direk küfüre götürür.
Konuyu biraz daha açalım mı? Theta Healing ve Acces Bars nedir?
Ülkemizde son zamanlarda özellikle dindar görünen çevrede özellikle dini biliyorum diyen kadınlarda çok gözde olan Amerikan menşeili şifacılık uygulamasıdır.
“Var Olan Her Şeyi Yaradan aracılığıyla fiziksel, psikolojik ve ruhsal şifayı; odaklanmış dua ile sağlayan meditasyonel süreç” (Stibal, 2018, s. 15) olarak tanımlanıyor. Vianna’nın kitapçığında açık açık Tanrı ile konuşup emrettiği de yazılıdır.
Theta Healing, Amerika Birleşik Devletleri’nin Idoha Eyaleti’nde yaşayan Vianna Stibal tarafından sistemleştiği bilinmektedir. Stibal, 2003 yılında karanlık bir gecede evine giderken Yaratıcı’nın sesini duyduğunu, Yaratıcı’yla konuştuğunu ve bir aydınlanma yaşadığını anlatmaktadır. Yaratıcı’nın kendisinde olan yeteneklerin insanlığın kolektif bilincine yayılacağını ve kendisi vasıtasıyla insanlığın gizli kalmış yeteneklerinin ortaya çıkacağını söylediğini bildirmektedir (Stibal, 2018, ss. 15-16).
Theta Healing enerji şifacılığında okuma, anda şifa, inanç çalışması, kazma, topraklama, gen yenilenmesi, DNA aktivasyonu gibi birçok teknik kullanılmaktadır (Stibal, 2018).
Bakın burada dikkat edilmesi gereken bir konu da şudur: Bir sürü psikoloji alanında türemiş şahıslar ve maalesef bazı ünlü ama çok ünlü psikologlar da gen yenilenmesi, anda şifa, kazma, DNA aktivasyonu gibi teknikler kullandığını söyler. Taşlar, topraklar, uyumlanmış ticari amaçlı doğa taşlı bileklikler de satarlar. Dikkat…
Ve bu konuda adım atıp da biraz bir şeyler biliyorum, para kazanmalıyım, atölyeler yaparım, çapalarım kazarım, tuzlarım, eril dişil enerjilerini ortaya çıkarırım diyen düşünen ve özde masumiyet ifadeleri olan lakin bu işe girip de paranın büyüsüne kapılan, önce namazlarını bırakan (daha önce kılanlardan söz ediyorum.) giderek derinlere dalan, Göklere çıkıp Tanrı’ya hâşâ emir veren gibi olduğunu düşünüp başını açan vatandaşlar çoğunlukta.
Dikkatinizi yine çekerim ki bunların göz ifadeleri iyi değil. Yani bakışları donuk, ifadeleri maske surat halini almaya başlıyor. Allah hidayet etsin inşallah.
İyi tamam da bizim tetacılara ne oluyor ki bir de üstüne Esma, dua, zikir ekleyip onun dinini buna karıştırıp ortaya karışık bir salata gibi koyuyorlar. Hiç akıl etmezler mi ki! Hadi kendileri o kara deliğe düştüler, neden diğer insanlara da bu kötülüğü yaymak istiyorlar? İçleri rahat değil ama şeytani bir akımın etkisiyle yüzleri maskeli insanlara dönüşüp de biz her dinin iyi olanını alırız derken ehl-i sünnete aykırı iş yaptığının farkında değiller mi? Bunun sonucu ilahsız din anlayışına hâkim olan new age akımlarına çanak tutmak değil mi? Uyanışa davet ediyorum hepimizi.
Peki diğer bir uygulama nedir?
Access Bars son zamanlarda ülkemizde yaygınlaşan bir uygulamadır. Access Bars iki binli yılların başında ortaya konulduğu bilinmektedir. 1990 yılında Gary Douglas tarafından keşfedilmiş bir tekniktir. Gary Douglas bu tekniği arkadaşı Dr. Dain Heer ile birlikte geliştirdiği ve dünyada 173 ülkede uygulandığı bilinmektedir. Uygulamada vücudun baş bölgesinde 32 noktaya hafif dokunuşlarla bilinçaltı temizliği yapılmaktadır.
Bu noktalara hafifçe dokunulduğunda, zahmetsizce ve kolayca rahatlama hissedildiği aynı zamanda iyi hissetmeyi engelleyen her duygunun serbest bırakıldığı düşünülmektedir. Böylelikle kişinin içinde sakladığı tüm olumsuz duygular, düşünceler ve inançlar serbest bırakılarak kişi özgürleşmektedir. Tabii onlara göre.
Yapılan bazı bilimsel çalışmalar, access bars uygulamasını bir enerji terapisi tekniği olarak kabul etmekte ve anksiyete ve depresyon üzerinde etkili olduğunu bildirmektedir. Bu teknik diğer tekniklerde de olduğu gibi sadece hastalıklara şifa sunmamakta, aynı zamanda insanlara bolluk, bereket gibi kavramlarla zengin olabilmenin yollarını da göstermektedir. (Tebessüm edebilirsiniz.)
Gary Douglas’ın “Nasıl Para Olunur Çalışma Kitabı” ve Dain Heer birlikte kaleme aldıkları “Para Problem Değil, Sizsiniz” gibi kitaplarda maddi-manevi şifa bulma yolları aktarılmaktadır.
Meselenin özü paraya ulaşmak mı? Şifa bulmak mı?
Bana gelen bir access vakasından bahsetmek istiyorum.
Geldiğinde yüzü korku içindeydi. Çevresine bakmıyordu, annesinin koluna girmişti. Düşmemek için sakince ilerliyordu. Şimdi baktım penceremden, kendi geliyor ve yüzü gülüyor. Çok teşekkür ederim Allah’ım dedim, bir kulunun daha yüzü inşallah gülüyor. Aklımda tıp fakültesine girip de ilk derste hocamızın öğrettiği “önce zarar verme” ilkesi dolanıp duruyor. Rabbim elimden, dilimden, benden, benim neslimden insanlara zarar verecek insanlar gelmesin. Bu duamdır ve bir hekim olarak da en hassas olduğum konulardan biridir.
Şimdi bu yavru, 17 yaşında. Korkmuş hem de çok. Kimden mi? Okuduğu kitap sonrası girdiği kapsama alanından. Beynimiz bize bazen oyun da oynayabilir. Okuduğum bir kitap, konuştuğum bir insan, bazen bir film, bazen bir uygulama, bazen bir seans bile korkutmaya yeter insanı. Ve bu oğlumuzda olduğu gibi süreç başlar. Maalesef doktora gitmeden önce bir okutalım derler ve o okumada işler bazen sarpa sarar.
Ne olmuştu? Bilinçaltı ile ilgili bir kitap okudu. Astral seyahati denemek istedi. Odasına kapandı. Aile onu ne kadar çok ortamına çekmeye çalıştıysa da gelmek istemedi. Böylece bir ay doldu. Bu arada denemeler yaptı. Çok kötü kâbuslarla yüzleşmek zorunda kalıyordu. Giderek içine kapandı. Sustu, yemedi, konuşmadı, okula gidemedi. Kimse ile görüşmek istemedi. Hal böyle olunca da aile önce onu okutmaya karar verdi. Kendi halinde kalp gözü açık bir hoca bulalım diye yola çıktılar, bir de ne görsünler ki kendilerini bilinçaltı temizliği yapan bir hoca hanımda buldular.
İlahiyat mezunu, bilinçaltı sembol dilini biliyor, Basic DNA, advanced DNA, tdm 1, tdm 2, access bars, bilinçaltı sembol dili… Bunlar sadece profilde yazanlardı. Ha bir de bilinçli farkındalık Theta Healing diye başlık atmıştı. Ee buna inanılırdı, neden mi? Çünkü dinî bilgiler çok tavandı. Kadın hem hoca hem bilinçli farkındalık DNA’cıydı. Ve ücreti de tavandı. Ve bu onlara iyi gelirdi. Evet gittiler. İkinci bir fiyasko oldu onlar için. Y. M. anlattı kendini. Ve bir tuhaf âlemde buldu kendisini.
Şimdi oradan sonra da elbette ki kafalar çok karıştı. Peşin verilen ciddi bir (üniversite doktor hocamızdan beş kat fazla ) ücret olduğu için beş seans aldı bu çocuğumuz. Giderek içine kapandı, irkilerek uyandı ve bazı şeyleri görmeye başladı. Tabii aile korktu artık, hemen bir çocuk psikiyatristine gittiler. İlaç tedavisi ve terapi başladı.
İlaç kullanıyordu ama dengesini kaybedip yürüyemez oldu bu sıra. Üç hafta yoğun bakımda yattı. Yatarak tedavi edildi, biraz bulguları düzelmeye başlamıştı fakat çok ciddi korku kapladı onu. Hem korkuyor hem panik atak geçiriyor hem de şiddetli kaygı bozukluğu, titreme… Y. M. hastanede de terapi almaya başladı. Biraz sakinleşince eve çıkardılar. Ve gittiği bir nöroloji doktoru, bizi onlara özellikle akupunktur tedavisi ve terapi için tavsiye edince bu sefer de bize geldiler. Ve şimdi ikinci seans için gelen Y. M. kendi yürüyor.
Bir de Sayı Sekansçıları konusuna girer misiniz?
Yaklaşık 20 yıl önce Rusya’da bir okulda yüzlerce çocuk okulun ilk günü düzenlenen bir saldırıda öldü. Çocuklarının kayıplarıyla yerle bir olmuş anneler Beslan anneleri adı altında örgütlendi ve bir adamın kapsama alnına girdiler. Kimdi bu kişi. Grabovoi denilen adamın ta kendisiydi. Ve Beslan anneleri bu adamın en ateşli savunucusu oldu. Çünkü bu sapkın kişi o zamanlarda Moskova’da şifa seansları düzenliyordu ve Grabovoi bu kadınlara çocuklarını yeniden hayata döndüreceğine dair söz veriyordu. Rus Gazetesi Komsomolskaya Pravda’nın 2005 tarihli haberine göre Grabovoi, annelerden kişi başı çocuklarını hayata döndürmek karşılığında 1000 euro’luk bir ödeme alıyordu. Burada parantez içi bir şey söylemeliyim ki adam ucuza iş yapıyormuş. Şu andaki bizim sapkın bilinçaltıcılara bakarak, onların aldığı paraya bakarak ucuz iş yaptığı söylenebilir. Hem de bir çocuğu geri dünyaya döndüreceğini iddia ediyordu. Yorum sizin… Ve anneler ödemelerini Grabovoin’in “sosyal ve siyasi oluşumu” Drugg üzerinden yapıyordu. Haber sitesi Vocativ, 2014’te bu adam ile ilgili bir araştırma yaptı. Ve eski çocuk hayata döndürme makbuzlarının bile elinde olduğu kişilerle konuştu. Muhabir Vorsobin ile. Yani olay belgelerle sabitti. Eski muhabir Vorsobin olayın ilk olduğu zamandaki haber araştırma sürecini anlattı.
“Başta biraz korktum. Ama sonra Grabovoi’nin takipçilerinin özlerinde nazik insanlar olduklarını fark ettim. Hepsi çok iyi eğitimliler ama Rusya’daki birçok insan gibi arayış içindeler.”
O zaman hukukçularla konuşmuş, araştırmış ama şunu görmüş ki her şey kitabına uygun yapılıp bu adamın da korunduğunu anlatmışlar ona. Vorsobin öğrendikleri sonuncunda geri adım atmamış, kardeşim öldü hikâyesi ile Drugg’un ofisine gitmiş ve görmüş ki tam bir şirket burası. Ona bir makbuz vermişler, 1000 euro’luk ücreti Rusya’nın devlet bankası olan Sberbank’a ödemesi gerektiğini söylemişler. Ödemeyi yapmış. Ona birkaç gün sonra Moskova’nın kuzeyinde bulunan bir otele gitmesi söylenmiş. Vorsobin şöyle devam etti:
“Saat gece 11 civarıydı. Gittiğimde içeride bazıları Beslan anneleri olmak üzere 40-50 kişi vardı. Parayı siz hesap edin; kişi başı 1000 euro’dan haftada bir iki kez 50 kişilik bir grup. Maliyetleri de yok gibiydi. Bir oda tutmuşlardı, herkesle orada görüşüyorlardı.”
Vorsobin günün ilk ışıklarına kadar sırada bekledi. En sonunda Grabovoi ile karşı karşıya gelebildi ve kayıt cihazını açtı. Ölmüş kardeşini hayata döndürmek istediğini söyledi. “Tamamdır, kardeşin canlandı.” cevabını aldı. Grabovoi kafasını bile kaldırmadan “Kardeşin St. Petersburg’un güneyinde bir yerde yaşıyor.” dedi ve seans sona erdi. Vorsobin olanlara inanamıyordu. 1000 euro ve sadece 2 dakika! Yine de bir soru daha sormadan edemedi…
Vorsobin: Bunu nasıl yapıyorsunuz? Tanrı mısınız siz?
Grabovoi: Evet, ben Yüce Tanrı’yım.
Vorsobin: Her şeyi biliyor musunuz?
Grabovoi: Evet ben her şeyi görürüm…
Muhabir, iyiymiş dedi ve ayrıldı.
Şimdi sorarım size; bu nedir ve bizim ülkemizdeki bu sapkınları takip eden ve İslam dinine mensup olduğunu söyleyen ve insanları dinî duygularından yakalayıp aldatan kişiler de mi Tanrı olduklarını düşünüyor?..
Ve onlara inanan sayı sekansçıları da masum olduklarını mı düşünüyor?
DNA’yı değiştirmek, DNA aktivasyonu diye de bir şey duyduysanız kısaca ona da değinelim. Birisi size DNA’nızı değiştirmenizin formülünü buldum dese, inanır mısınız? Bir kitapçık, bir doküman geçti elime. Sosyal medyada cirit atan, Miraç’a çıktığını iddia eden ve parayı vereni çıkaracağını iddia eden, toplam da 90 bin TL ücret verilen bir uyduruktan bir eğitim.
Adı eğitim, maalesef ki içine baktığımda yok yok olduğunu gördüm.
Tetahealing, reiki, aile dizilimi, acces bars, kuantum, yoga, sembol dili, imaginasyon, hipnoz ve Şamanizm, Kabala, Budizm… daha bir çok izmleri barındıran ama en çok da dini kullanan bir uydurmaca. Şimdi kısaca size oradan aynen yazıyorum. Yorumu idrakinize bırakıp biraz düşünmenizi istiyorum.
Hatun kişi önce DNA’yı tanımlamış. Öyle ya azcık da genetik biliyor. Ama çok ama çok dindar! Öyle bizim gibi sosyal medyada yüzünü göstermez, beyaz şala siyah peçe takar. Adamlarla eğitim yapmaz. Çok takva, ama senin kocanın parasını yer, haksız kazanç değil o, zira onun hakkıymış. Çünkü evrene mesaj yollarken bunu da olumlamasına katmış.
Kendinize aktivasyon yaptığınızda aile bireyleri de şifalaşır, şöyle ki hücre hücreyle konuşur, bilgi alışverişinde bulunur. Aynı zamanda ayna nöronlar da aynı işlemi yapar. Aktivasyon yapıldıktan sonra pozitif kalmak ve bolluğun yaşamınıza aktığını imajine etmeniz sizin için hayırlı olacaktır, (kandırmaca kelimeler: şifa, imajine, bolluk, aktive, uyanma, pozitif kalmak…)