Günümüzün hızlı yaşam temposunda görgü kuralları ve zarafetin önemi azaldı mı, yoksa tam tersine daha mı kritik hale geldi?
İnsanların birbirleriyle olan iletişimlerini hızlı yaşam temposu maalesef olumsuz yönde etkilemekte. Değer yargılarımızı yitirdiğimizi gözlemliyoruz. Kimsenin kimseye tahammülü olmadığı bir yaşamın içindeyiz. Oysaki bizler gelenek ve göreneklerini Osmanlı’dan alan bir toplumuz. Herkesin birbirine nazik davrandığı, tevazu ve hoşgörü gösterdiği bir medeniyetin torunlarıyız. Edebiyle, zarafetiyle düşmanı müspet yönde dile getirtmiş bir medeniyet bugün nezaketten ve zarafetten bihabermiş gibi davranıyor.
Zarafet eğitimi almanın günlük hayatımıza ne gibi katkıları oluyor? Örnek verebilir misiniz?
Görgü ve nezaket kuralları eğitimi, gündelik hayatımızı daha anlamlı, düzenli ve saygılı bir hale getirir. Her davranışın bir adabı vardır.
Hem sosyal yaşamda hem iş yaşamında bu kurallar kişiyi daha seçkin ve profesyonel gösterir. Temel görgü kuralları şunları içerir:
Selamlaşma kuralları:
• Selamlaşma nasıl olmalı?
• Kim kime tanıştırılır?
• Elini önce kim uzatır?
• Kapı çalındıktan sonra kapının neresinde beklenir?
Davranış kuralları:
• Yemek yediğimiz veya çalıştığımız masayı temiz bırakmak
• Yüksek sesle konuşmamak ya da kahkaha atmamak
• Biri bizimle konuşurken başka şeyle ilgilenmemek ve direkt göz teması kurmak
Bir eğitmen olarak, insanların zarafet konusunda en çok zorlandıkları alanlar hangileri?
İletişim becerileri, beden dili, kültür farklılıkları en göze çarpanlardan.
İnsanlar teşekkür etmek, özür dilemek, lütfen demek ve rica etmek gibi erdemli cümleleri kullanmakta çok zorlanıyor.
İlk izlenimde zarif bir duruş ve doğru beden dili kullanmak çok önemliyken bazı insanlar için zorlayıcı olabiliyor. Ve son olarak kültür farklılıkları her kültürün kendine özgü görgü ve zarafet anlayışları var. Hâl böyleyken uyum içinde yaşamak zorlaşabiliyor.
Dijital çağda görgü kuralları da evrildi. Örneğin, telefon kullanımı ve online iletişim adabı. Bu konuda temel prensipleri nasıl belirliyorsunuz?
Saygılı bir dil kullanmak önemlidir.
Yazılı bir iletişim kuruluyorsa yazım kurallarına dikkat etmek ve göndermeden dikkatli bir şekilde okumaya özen göstermek gerekmektedir.
Telefon görüşmeleri kısa tutulmalı, vaktinden önce ya da sonra arama yapılmamalı, arayanın önce kapatacağını ama karşısındakinin üst veya hanım olması halinde önce onların kapatması gerektiğini bilmek gerekir.
İş dünyasında görgü kurallarına uymak neden önemli? En çok hangi ortamlarda dikkatli olmak gerekiyor?
İş arkadaşlarınızla uyum içinde çalışmak ve ortamın huzurunu sağlamak için önemliyken aynı zamanda da kişisel imajınız ve kariyerinizde ilerlemek için de son derece önemlidir.
En çok bir kurumu temsilen gittiğiniz resmî ortamlarda, o kurumun adına zarar getirecek davranışta bulunmamaya dikkat etmeliyiz. Bu yüzden iş hayatındaki her bireyin protokol kurallarını çok iyi bilmesi gerekir.
Duruş ve yürüyüş konusunda insanlar günlük hayatta genellikle hangi hataları yapıyor?
Toplum olarak duruşumuz ve yürüyüşümüzde yaygın hatalarımız var. Dik duramıyoruz ve düz yürüyemiyoruz. Dik duramamak sırt ağrılarına, gelişme çağındaki çocuklarda da kamburluğa sebebiyet veriyor.
Yürüyüşe gelecek olursak; toplumun yüzde 90’ı “V” şeklinde yürüyor. Biz buna pergel şeklide diyoruz. Peki, doğru yürüyüş nasıl olmalıdır? Ayak uçları karşıya bakacak ve ayaklar omuz hizasında açık olacak şekilde yürümemiz gerekiyor. Topuklu ayakkabı giyen hanımefendiler içinde arka ayak görünmeyecek şekilde yürümek zarif görüntü için önemli bir detay.
İmaj oluşturmada kıyafet seçimi ve davranış biçimi nasıl olmalı? Kadın ve erkekler için ayrı ayrı önerilerinizi alabilir miyiz?
Şıklık zarafetin ön adıdır. Bulunduğunuz ortamın atmosferine uygun giyinmek son derece önemlidir. Çünkü iş ve sosyal hayatta giyilen giyim kodları farklıdır. Güçlü bir izlenim vermek için renklerden de faydalanabilirsiniz. Mesela kırmızı gücün rengidir.
Hanımefendiler ve beyefendilerin ütüsüz kıyafet giyinmesi imaj kırıcılardandır. Örneğin, beyefendilerin takım elbise içine giyindiği iç yeleğin en alt düğmesini açık bırakması giyim kurallarını bildiğini gösterir.
Toplum içinde gerinmek, kaşınmak, tırnak kesmek, yerlere tükürmek, ağız kapatılmadan hapşırmak hem hanımefendiler için hem de beyefendiler için imaj kırıcı davranışlardandır.
Selamlaşma ve tanışma anında yapılan yaygın hatalar nelerdir? Doğru davranış şeklini anlatır mısınız?
Selamlaşmanın da tanışmanın da bir hiyerarşisi vardır. Ast, üstüne selam verir. Üst tokalaşmak için elini uzatır. Kadın erkeğe tanıştırılmaz. Erkek, hanımefendiden izin istenerek kadına tanıştırılır. Mesela, bir kadın el uzatmadan bir erkeğin el uzatması görgüsüzlüktür. Bunun nedeni bir kadın el uzatmak zorunda değildir. Bunun yerine başı ile selam verebilir.
Hitap şekilleri konusunda Türkçe’nin inceliklerini nasıl kullanmalıyız? Resmî ve gayriresmî ortamlarda nelere dikkat etmeliyiz?
Hitap iletişimin ilk aşamasıdır. Karşınızdaki kişiye doğru hitap edebiliyorsanız iletişiminiz kuvvetli demektir.
Resmî ortamlarda “abi, abla, amca, yenge” gibi hitaplara yer yoktur. Bu hitaplar gayriresmî ortamlarda samimiyete binaen söylenilecek hitaplardır. Resmî ortamlarda beyefendi/hanımefendi gibi hitapları kullanmak gerekir. Makamınız ve mevkiiniz her ne olursa olsun, size ‘siz’ diye hitap edene ‘sen’ diye hitap etmeyin.
Sofra adabı konusunda insanların en çok zorlandığı konular neler? Bu konuda püf noktalarınız var mı?
Anlatmaktan en çok keyif aldığım konu sofra adabıdır. Çünkü içerisinde çok fazla incelik barındırıyor. Unutmayalım ki bir insanın görgüsü yemesi ve içmesi ile ortaya çıkar. Eğitimlerde katılımcıların en zorlandığı kısım çatal bıçak kullanımıdır.
Sık sorulan sorular şunlardır:
• Hangi bardak nasıl tutulur?
• Hangi çatalla ne yenilir?
• Çorbaya limon nasıl sıkılır?
• Bez peçete boyuna mı asılır, dize mi serilir?
Bu konularda teorik bilgi yeterli değildir. Sofra adabını uygulamalı öğrenmek gerekir.
Kadın-erkek ilişkilerinde görgü kuralları nasıl olmalı? Günümüzde bu konuda nelere dikkat etmeliyiz?
Her dersin sonunda istisnasız sorulan bir soru: ‘Bu eğitimi erkeklere de veriyor musunuz?’ Evet, veriyoruz ama beyefendiler biraz çekimser davranıyor.
Oysaki bu eğitimin amacı, kadın-erkek fark etmeksizin hayata güçlü bir duruş sergilemek, kendinden emin, güçlü kadın ve asil erkek olmaktır.
Elbette kadın-erkek ilişkilerinde bazı incelikler mevcuttur; bunları bilip uygulamak ilişkilerin seyrini olumlu yönde etkiliyor. Beyler, unutmayalım ki bir erkeğin zarif olmadığı yerde kadının zarafeti de görünmüyor.
Çocuklara görgü kuralları nasıl öğretilmeli? Ailelere önerileriniz neler?
İlk eğitim her zaman ailede başlar. Terbiye ailede alınır. 0-7 yaş bu süreç için çok önemlidir. Ailede almış olduğu terbiyenin üzerine okulda öğrendiği kurallar, bir çocuğun hayata duruşunu her yönden etkilemektedir.
Ne demiş atalarımız: ‘Görgülü kuşlar gördüğünü işler.’ Sevdirerek ve bu kurallara uymanın neden gerekli olduğunu örneklerle anlatarak öğretmeliyiz.
Çünkü görgü kurallarını bilen bir çocuğun:
İletişimi kuvvetli olur.
Öz güveni yüksek olur.
Empati yeteneği gelişmiş olur.
Hem ailelerin hem de okulların adab-ı muaşeret ve değerler eğitimi konusunda daha hassas davranması ve gerekli eğitimlerin verilmesi gerektiğini savunuyoruz.