Evlenmeden önce gençlerin evlilikten beklentileri neler olmaktadır?
Bu konu ile ilgili yapılmış çalışmalar mevcut. Ama gençlerin genel geçer beklentileri, kurdukları hayalleri mutlu ve sorunsuz bir yuva. Buraya kadar her iki birey de aynı hisleri paylaşıyor. Lakin bunun içini doldurma konusu farklılık arz edebiliyor. Sık cinsel ilişki, tavizkâr bir eş, her istedikleri yere istedikleri zaman gidebilme, eski yaşantılarından taviz vermeme hayali, yazları tatil yapma beklentisi, eşinin iyi yemek yapabilme beklentisi, evin temiz olması beklentisi, eşinin bakımlı olması, eşiyle diğer eşlere karşı övünme beklentisi, eşinin sabırlı, anlayışlı, sevecen, dürüst, kör kütük âşık, paylaşımcı, umursayıcı, merhametli, ödün verici, fedakâr olması beklentileri, anne babalara karşı saygı-sevgi besleneceği beklentisi, eşlerden birinin veya her ikisinin eşinin kendisi ile çokça ilgileneceği beklentisi, kazanımları istedikleri gibi harcayabilme beklentisi, eşlerden birinin kendine karışılmaması beklentisi, sorumluluk derecesinin daha az olacağı beklentileri ön plana çıkanlardır.
Evlilikte yaşanılan problemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aileye bakışta şöyle bir kural vardır: Çiftler arasında çatışma varsa hayat da vardır, çatışma yoksa evlilik bitme noktasındadır. Tabii bu çatışma aynı insanda olması gereken anksiyete kadardır. Fazlası zararlıdır. Aslında evlilikte yaşanılan çatışmaya eşler birbirlerini daha iyi tanıma imkânı olarak bakmalıdırlar. Başarıyla sonuçlandırılan her problem, ailenin birbirine olan güvenini, saygısını ve bağlılığını artırır. Çiftler çıkan çatışmalarla rasyonel yöntemlerle baş edebiliyorsa, evlilik daha sağlıklı ve güvenli devam edecektir. Çözüm yolları farklılık gösterebilir. Ama ortaya çıkan problem eninde sonunda çözülmezse katlanarak geri gelecektir ve bu geri gelişe duygusal patlamalar eşlik edecektir. Amaçsız geri çekilme, görmezden gelme, dinlememe, öfke gösterme, kaçma, başka problemlerle karşılık verme, bencillik yaparak bir şey yokmuş gibi davranma ve şiddet uygulama gibi problemlerle işlevsiz baş etme yöntemleri ortaya çıkan çatışmayı daha da büyütecek, eşlere faydadan çok zarar verecektir.
Evlilik doyumu nedir? Evlilikte doyumu etkileyen faktörler nelerdir? Evlilikte doyumu yakalayamayan ailelerde ne gibi sorunlar görülmektedir?
Evlilik doyumu kişinin evlilikten aldığı kişisel tatminidir diyebiliriz. Evlilik öncesi oluşturduğu zihinsel, cinsel, fiziksel, duygusal ve ekonomik beklentilerinin karşılanması sonucu bireyin evlilikten aldığı psikolojik hazdır diyebiliriz başka bir ifadeyle. Zira insan doğumundan yetişkinliğine kadar yalnız olmayan bir varlıktır. İkili ilişkiye daha doğmadan anne karnında ihtiyaç duymaya başlamıştır. Bu, zamanla sadece fiziksel ihtiyaç olmaktan çıkıp duygusal ilişki ihtiyacı olarak da farklı kollara uzanmıştır. Evli bireyin evlilikte yaşadığı romantik birliktelik eğer onun beklentileri ile uyuşuyorsa bu ilişkiden keyif alacaktır. Bu keyfi kaçırabilen veya onu daha da arzulanır kılan etkenler de mevcuttur. Aslında bu unsurlar aynı zamanda evliliğin idamesini de etkiler. Örneğin kültür. Eğer bireyler farklı kültürel değerlere sahiplerse olaylara yaklaşımları farklılık arz edebilir ve sorun yaşayabilirler. Bu sorunları çözmede de zorlanabilirler ve dolayısı ile ilişkiden alınan doyum azalabilir. Başka bir faktör ise kişilik özellikleridir. Çiftlerin eşlerinin kişilik özelliklerine alışamaması veya içlerinden birinin kişilik özelliği alışılabilir olmaktan uzaksa evlilik doyumu azalacak hatta yok olacaktır. Aslında bu bir problemdir ve çözümü için zaman ve gayret harcanmalıdır. Bunlara ek olarak bireylerin eğitimleri, cinsiyetleri, evlenme şekilleri, evlilik süreleri, cinsellik, gelirleri, zihinsel veya bedensel hastalıkları, yaş farkları, problem çözme becerilerindeki yetkinlikleri, meslekleri, kariyerleri, çocuk varlığını sayabiliriz. Bu faktörlerin hepsi aslında başlı başına bir araştırma konusudur ki hemen hemen hepsinin evlilik doyumu ile ilişkileri incelenmiştir. Sorunuzun sonuncu şıkkı işte bu saydığımız faktörlerle ilgilidir. Eğer bu faktörlere ehemmiyet verip ilgilenilmezse evlilik dağılma noktasına gidebilir. Karşılıklı menfaate (doyum) dayalı bir ilişki olan evliliğin nötr devam etmesi eşyanın fıtratına ters olur.
Evli bireylerin yaşadıkları stresli durumlarla başa çıkma tarzları evlilik doyumunu nasıl etkilemektedir?
Evlilik doyumu ve çatışma çözüm stilleri ölçeği kullanılarak yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçların özetine göre evliliklerinde eşlerin birbirleri ile yaşadıkları sorunlarını Olumsuz Çatışma Çözüm Stili veya Geri Çekilme Çözüm Stili’ni kullanan bireylerin evlilik doyumları da evlilik hoşnutlukları da olumsuz yönde etkilenmektedir. Olumsuz çözümden kasıt mantıksız, duygusal, abartılı, şiddet içerikli davranışlardır denilebilir. Geri çekilmeden kasıt ise problemin çözümünü terk etme ve göz ardı etme yani görmezden gelme denilebilir. Evlilikte yaşadıkları çatışmaları Olumlu Çatışma Çözüm Stili veya Boyun Eğme Çözüm Stili ile çözenlerin evlilik hoşnutluk ve evlilik doyum düzeylerinin arttığı tespit edilmiştir. Olumlu çatışma çözüm stilinden kasıt probleme rasyonel açılardan ve sabırla çözüm yolu üretmektir. Boyun eğme çözüm stili ise eşlerden birinin problem esnasında diğerinin getirdiği çözüme ne olursa olsun itaat etmesidir diyebiliriz. Dışarıdan bakıldığında itiraz getirecek bir durummuş gibi gelse de çift ilişkilerinde böyle bir sonuç söz konusudur.
Benlik saygısıyla evlilik doyumu arasında nasıl bir ilişki var?
Benlik saygısı kişinin kendine olan güvenini, saygısını, sevgisini ve inancını içerir. Dolayısı ile gerek yaşadığı ilişkiden gerekse eşinden ne istediğini bilen biri evliliğini olumlu yönde şekillendirebilecek ve devam ettirebilecektir. Yapılan akademik çalışmaların sonuçlarına göre benlik saygısı yüksek olan çiftlerin evlilik doyum düzeleri de yüksek bulunmuştur. Zira ortaya çıkan sorunlardan kendilerine inançları ve güvenlerinden dolayı kaçmayacaklar, bilakis sorunlara mantıklı çözümler getirebileceklerdir.
Evlilikte doyum nasıl yakalanır?
Evlilikte doyum diğer sorularda da biraz açıklamaya çalıştığımız gibi evlilik öncesi yapılacak evlilikle ilgili belirlenen hedeflerin daha gerçekçi olması ve bu gerçekliğe eş adaylarının kendilerini alıştırmaları ile olabilir diye düşünüyorum. Tabii ilk bakışta daha farklı bir cevap bekleniyordur benden ama işin gerçeği bu. Eğer evlilik tek başına değil de günün sosyal şartları, eşlerin duygusal dayanıklılıkları ve kişilik özellikleri açısından değerlendirilmeye başlanırsa, hedefler ve hedeflere ulaşılma ile ortaya çıkan evlilik doyumu daha fazla doyuma ulaşacaktır. Yapılan kutsal evlilik birlikteliklerinin de çok kolay şekilde ve çok kısa zamanda sonlandırılmasının önüne geçilmiş olunacaktır.
Sorunsuz evlilik var mıdır? İdeal evliliğe ulaşmak için gençlere, çiftlere tavsiyeleriniz nelerdir?
İdeal evlilik bireyin karşılaşacağı sorunların gerçekliğine hazır olmasından ve kendisini buna karşı hazırlamasından geçer. Eşler ruhsal, zihinsel, bedensel, cinsel ve duygusal yönden gerçeklere karşı hazırlarsa, evliliklerini masal kitaplarındaki (bu artık değişti ve yerine arkası yarın dizileri veya sosyal medyada takip edilen yapmacık evlilikler oldu) ilişkiler gibi düşünmezlerse, başlarına gelebilecek sorunları onlar daha gelmeden nasıl çözüme kavuşturacakları ile ilgili stratejiler geliştirirlerse, evlilikleri ideal olacaktır. Ama yine soruyu tersten cevaplamış oldum. Zira az önce de açıklamaya çalıştığım gibi sorunsuz evlilik yoktur. Sorun varsa hayat vardır, eşlerin birbirlerini umursaması vardır, hayatla mücadelesi vardır, pes edilmemiştir, gelecek planları vardır, birbirlerine karşı bağlanma ve birbirlerine karşı beklentileri vardır.