Öncelikle hepimize geçmiş olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet; yaralı olanlara acil şifalar ve sabırlar diliyorum. 16 Ağustos 1999 tarihinde kızımı kucağıma aldıktan yaklaşık 12 saat sonra hafızalardan silinmeyen o büyük 17 Ağustos 1999 depremini, yeni bir anne olarak yaşadığım korkuyu; şu an on ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem bölgesinde olan tüm anne ve babaların içinde bulundukları durumun ne kadar zor ve acı olduğunu bildiğimi söylemek istiyorum. Çocuk ve ergenlere, ailelere yönelik aslında vereceğim bu tavsiyeler acınızı belki bir nebze hafifletecek ve travmanızı yönetmenizde size yardımcı olacak. Bu süreç zaman alacağından, geçen zaman içerisinde hayatımızdaki rutinlere olabildiğince devam etmemiz gerekiyor. Hayatın rutinlerine geri dönerken zorlanacaksınız ama zor geçen bu günlerde İnşirah Suresi’ni (1-6 ayetleri) hatırlamamak elde değil. Ayette şöyle buyuruyor: “Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı? Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi? Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten bir zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.” Rabbimize sığınarak, birlik olarak ve yardımlaşarak bu zorlu günleri daha güçlü geçirebiliriz.
Türkiye bir deprem ülkesi. Bu gerçekliği kabul etmemiz ve depreme her anlamda hazırlıklı olmamız gerekmekte. Hazırlıklı olursak, depremi daha sağlıklı ve paniklemeden atlatabiliriz. Alacağımız önlemler, deprem anını ve sonrasını çocuklarımızla birlikte daha sağlıklı bir şekilde geçirmemize yardımcı olacaktır. Bu yüzden evde mutlaka deprem tatbikatı yapmalı, birlikte “deprem çantası” hazırlamalı ve onu başucumuza koymalıyız. Deprem afetlerden sadece bir tanesi, çocuklarımızın diğer afetlerle ilgili de bilgi sahibi olması için yaşadığımız bölgedeki “Afet Eğitim Parkları”na götürebiliriz. Uygulamalı olarak bu parklarda eğitim almasını ve bilgi sahibi olmasını sağlayabiliriz. Bu şekilde çocuklarımıza kriz ve stres yönetimini sağlıklı bir şekilde öğretmiş oluruz. Psikolojik açıdan güçlü, sağlıklı bir evlat yetiştirmiş oluruz.
Çocuklarımızı ne yazık ki olumsuz olaylardan, afetlerden, sıkıntılardan her zaman koruyamayız; başımıza bir felaket geldiğinde bir ebeveyn olarak aslında bu felaketleri bize iki misli meydan okumuş buluruz. Bu gibi rahatsız edici olaylar karşısında çocuklara bunları en sağlıklı yolla nasıl anlatabiliriz, bu süreci birlikte nasıl aşabiliriz, bunlar hakkında öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Deprem her yaş grubu için ciddi bir travma oluşturur. Ancak çocuklar olaya anlam vermekte zorlanırlar ve bu nedenle daha şiddetli olarak etkilenebilmektedirler. Peki deprem sonrasında çocuklar neler yaşar?
• Yalnız kalmak istememe, aşırı korku-endişe, sinirlilik,
• Uyku düzensizliği, uykuya dalmakta güçlük, kabus görme,
• İştah kaybı, yaşından daha küçük davranışlar gösterme,
• Anne-babaya bağımlılıkta artış,
• Olayı tekrar yaşıyormuş gibi hissetme,
• Okula gitmek istememe, yalnız uyumak istememe,
• Parmak emme, tırnak yeme
gibi davranışlar gözlemlenir.
Bu gibi davranışların yaşanmaması için öncelikle çocuklarınıza;
• Güvende olduğu hissini verin.
• Çocuğunuzu sık sık sevip okşayın.
• Uyumadan önce yanına gidip başını okşayın. Yanında, orada olduğunuzu ona hissettirin.
• Yalnız yatmak istemediğinde anlayışlı olun; ancak bunun geçici bir durum olduğunu, bir süre sonra kendi yatağına dönmesi gerektiğini belirtin.
• Duygularını ifade etmesine fırsat verin (boyama yapma, oyun hamuru ile oynama vb.), onun bildiği her şeyi size söylemesini isteyin. Ona sorular sorabileceği bol fırsatlar verin. Üzücü detaylar hakkında soruları cevaplamaya hazırlıklı olun.
• Dikkatleri çabuk dağılabileceğinden fazla çalışmaları için ısrar etmeyin.
• Basit görevler verip ufak sorumluluklar almalarına fırsat tanıyın.
• Aile ve arkadaşlarıyla olan iletişiminde ona yardımcı olun.
• Sosyalleşmesi ve hayatın içinde tekrardan yer alabilmesi için çeşitli etkinliklere katılmasını sağlayın.
• Birlikte sadece zaman geçirmek bile ona kendini daha güvende hissettirebilir. Çocuklar rutinlerde büyük rahatlık bulurlar ve bir aile olarak sadece sıradan şeyleri yapmak bile en etkili iyileşme türü olabilir. Resimler çizmek, ağaç dikmek, ihtiyacı olanlara dua etmek ve yardımcı olmak çocuklarınızı rahatlatacaktır. İhtiyaç içerisindeki başkalarına yardım etmek için camiye gitmek ve birlikte dua etmek yararlı olabilir.
• En önemlisi bu gibi üzücü durumlarda haberi veren/anlatan siz olun. Bu çocuk için daha iyi olacaktır. Onun başka birisinden televizyondan veya sosyal medya üzerinden öğrenmesine izin vermeyin. Bunaltıcı olabileceği için çok fazla bilgi vermeyin. Bunun yerine çocuklarınızın sorularına cevap verin. Dürüstçe ve açıkça cevaplar vermek için elinizden geleni yapın. Her şeyi cevaplayamazsanız da sorun değil, önemli olan yanında olmanız. Böyle zor konuşmalar bir seferde bitmez, çocuğunuzun bu deneyimi kabullenmeye ihtiyacı olduğu sürece konuya geri dönmeniz gerekebilir. Ne kadar acı olursa olsun haberi fazla detaylara girmeden, kimseyi suçlamadan, pek olumsuz cümleler kurmadan haberi siz verdiğinizde duygusal ortamı oluşturmak sizin elinizde olacaktır.
Ülkemiz çok yardımsever bir millete sahip. Çocuklarımıza yaşanan olayları ifade ettikten sonra bu gibi durumlarda devletin, vatandaşların, bilim adamlarının, askerlerin, polislerin, doktorların vs. neler yaptığından bahsedebilirsiniz. Onlara yapılan yardımları, iyilikleri içeren videoları (yardım toplama merkezinde çekilen görüntüler, tır konvoyları vb.) izletebilirsiniz. Kaybedilen o kişileri anın ve ihtiyaç sahiplerine birlikte yardım edin. İhtiyaç içindeki başkalarına yardım etmek için bir şeyler yapmak çok terapötik olabilir. Çocukların sadece kendilerini iyi hissetmelerine yardım etmekle kalmaz, aynı zamanda yasa karşı çok sağlıklı bir tepki öğrenirler. Çocuğunuza iyilik yaparak travma ile başa çıkabileceğini ve yola, hayata devam edebileceğini gösterin. Buna travma sonrası büyüme deniliyor.
Zorda olana yardım etmeyi, yaşayarak, deneyimleyerek, gözlemleyerek öğrenecek çocuklarımız!
Tekrar böyle bir felaketin başımıza gelmemesini diliyorum. Tekrardan hepimize geçmiş olsun. Sağlıcakla kalın.
Ek: Doğal afetlerin oluşumlarının, afet esnasında yapılması gerekenlerin, afet öncesinde ve sonrasında alınabilecek önlemlerin çeşitli simülatörlerin yardımı ile uygulamalı bir şekilde anlatıldığı bu bilinçlendirme parkı her yaştan ve meslekten afet konusunda bilinçlenmek isteyen yurttaşlara ve çocuk konuklarına kapılarını açıyor. Parkta özellikle çocuklara yönelik, afetlerde davranış şekilleri konusunda bilinçlendirmek ve güvenli yaşam kültürü oluşturmalarına katkı sağlamak amacıyla afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapabilecekleri hakkında uygulamalı eğitimler veriliyor.