Erken çocukluk döneminin, problem çözme becerilerinin gelişimi açısından neden kritik olduğunu düşünüyorsunuz?
Bu dönemde çocuklar inanılmaz bir gelişimin içerisindedirler. Bu gelişim birbirlerini takip edecek şekilde hem zihinsel hem fiziksel hem de sosyal açıdan devam eder. Bu döngüde ise çocuk doğasının gereği merak eder. İçerisinde yaşadığı dünyayı keşfetmek ve merakını gidermek için ise çevre ile etkileşim kurmaya başlar. Yapılan birçok araştırma da bunu gösteriyor. Yani çocuk için etrafında bulunan tüm materyaller, olaylar, nesneler çözülmesi gereken, merak ettiren ve eğlenceli halde bulunan bir problem durumudur. Örneğin 2-3-4 aylık bir çocuk düşünelim, annesiyle bağ kurmak için sürekli onunla birlikte olmak ister, özellikle tanımaya başladığı dönemde anne kaybolunca ağlamaya başlar. İlk problem onun için bu dönemde başlar. Bir durum olduğunda anne gülüyorsa çocuk da gülmeye başlar. Başka bir durum karşısında annenin yüz ifadesi üzgünse bebek de üzülür. Bebekler problemine kendince bir çözüm bulur. Piaget’in de üzerinde durduğu 0-2 yaş olarak bilinen duyu motor dönem olarak adlandırılan dönemde de çocuğun problemlerini duyularıyla çözmeye başladığını ifade etmiştir. Başlangıçta karşılaştığı problemleri çözmede yetişkin desteğine ihtiyaç duyan çocuk zamanla kendi problemlerini kendisi çözmeye başlayacaktır. Kritik dönem olarak düşündüğümüz bölüm ise burada ortaya çıkıyor. Bizim için çok basit olan şeyler çocuk için inanılmaz gizemli ve zor bir durum olabilir. Bunu unutmamak gerekir. Bize basit gelen bu durumu, olayı ya da her neyse çocuğun kendisinin keşfetmesine izin vermeliyiz ki bundan zevk alsın ve yaşamının kalan kısmında kendi ayakları üzerinde durabilen ve problemlerini çözebilen bir birey olarak topluma faydalı olsun. Dolayısıyla ebeveynler olarak bizler çocuklarımızın yaşadığı problem durumlarını onların çözmelerine izin vermemiz gerekir. Tabii ki çocuklar problemleri çözerken ebeveyn rehber olmalı, çocuk için tehlikeli durumlardan bahsetmiyorum. Bu durumu şu şekilde ifade ederim hep: “Çocuklarımızın yaşam içerisinde karşılaştıkları küçük problemleri önlerindeki çakıl taşları olarak düşünün. Bu çakıl taşlarını bizler temizleyerek onları yetiştirirsek, yetişkin olduklarında en küçük taş parçasında düşmelerine neden olur. Oysaki yetişkin olduklarında kaya parçası gibi problemlerle karşı karşıya kalacaklar ve bizler her zaman onların yanında olamayacağız.”
0-6 yaş aralığındaki çocuklar, problem çözme becerilerini hangi yollarla doğal olarak geliştirirler? Oyunun bu süreçteki rolü nedir?
0-6 yaş grubundaki çocuklar tüm iletişim ağı zaten oyundur. Bizler gayriihtiyari haydi oyun alanındayız, oynayın deriz ama çocuk tüm gününü oyun ile geçirir aslında… Bizler için otobüste yolculuk yapmak bir eylemken onlar için otobüs bir oyun aracıdır. Çocuğun koltukta oturduğunu düşünürsünüz ama o karşı tarafta oturan çocuğun gözlerine bakarak oyun oynar ya da ellerini kullanarak “bir küçük ördek duvara tırmanmış” diyerek oyun oynar. Eline poşet verirsiniz onu katlayarak oyun oynar. Üniversiteden çok sevdiğim bir profesör bir hocam “Oyun çocuğun işidir.” demişti. Çok doğru, çocuk oyunu hayatının misyon edinmiş bir iş olarak görür. Dolayısıyla bu yaş grubu hayatı oyun olarak algılar diyebiliriz. Bize düşen ise bu oyun hayatının içerisinde çocuğa rehberlik etmek olmalıdır. Problem çözmenin önemi de burada ortaya çıkıyor. Çocuk oyun oynarken karşılaştığı problemleri birçok deneme yanılma yoluyla keşfeder. Anne olanlar bilir, belli bir dönem çocukla bir şeyler yaparken “ben yaparım” cümlesini çok duyarsınız. Her şeyi kendisi yapmak ister. Örneğin arabaya bindiğimizde kemerini takmak ister, bunun için ise zamana ihtiyacı vardır. Düz mü takmalı değiştirmeli mi, nasıl bir açıyla takmalı, bulması için biraz zaman onun için önemlidir. Ancak ebeveynler ise günün akış hızından dolayı çocuğa bu zamanı tanımakta zorlanırlar. Burada bize düşen kısım işte bu zamandır. Yani çocuğun karşıladığı bir problemi “Şu şekilde yaparsan başarılı olursun.” şeklinde bir yaklaşımdan ziyade “Ne yapmak istersin? Bu senin için zor bir durum evet ama çözüm bulabiliriz, nasıl çözelim? Bu durumu biraz düşünelim.” gibi sorularla çocuğun çözmesine zaman tanımamız gerekmektedir. Bir diğer doğal yol olarak nitelendiğimiz durum ise çocukla oyun oynarken, bu lego olabilir, evcilik olabilir ya da arabacılık olabilir, yetişkin çocuğa bu oyun içerisinde alternatif yollar olabileceğini gösterebilir. Örneğin, çocukla lego oynuyoruz ve o ev yaptı. Evi kare bir düzenek üzerinde yaptı. Yetişkin ise buna ek olarak “Ben sana komşu olmak istiyorum ve ben de bir ev yapacağım.” diyerek üçgen prizmadan bir ev yaptığında çocuğa şu mesajı verir: “Alternatif çözümler de olabilir.” Bunu “Bak sen bu şekilde yaptın ama ben şu şekilde yaptım.” gibi söylemek yerine “Ben de evimi üçgen hayal ettim ve yaptım.” şeklinde ifade etmek gerekir. Çünkü problemlerin çözümlerine alternatif yollar deneyerek sonuca ulaşabiliriz.
Ebeveynler, çocukların problem çözme becerilerini geliştirmelerine nasıl yardımcı olabilirler? Ev ortamında uygulanabilecek pratik önerileriniz nelerdir?
Ebeveynler için çocuklarının problem çözme becerilerini desteklemek için yapmaları gereken en önemli nokta çocuklara çözmeleri için zaman tanıyabilmektir. Bununla birlikte çocukların problem çözme davranışlarının gelişebilmesi için birçok formal etkinlik ve örnekleri mevcut. Ancak ebeveynlere tavsiyem, çocukla birlikte spontane ortaya çıkan durumların üzerinde durmalarıdır. Nedir bu spontane durumlar? Örneğin, çocuğun günlük hayatta yaşadığı durumları düşünelim. Çocukla parka gittiniz, çocuğun pantolonunun düğmesi koptu ve ağlayarak yanınıza geldi. Ebeveynin ilk yaptığı çocuğu sakinleştirmek ve bu probleme bir çözüm bulmaktır. “Pantolonun düğmesi koptuğu için üzgünsün ve sen de diğer çocuklar gibi rahat hareket etmek istiyorsun. Seni anlıyorum. Sakinleşelim ve bu probleme bir çözüm bulmaya çalışalım. Bana yardım edebilir misin?” Çocuğun sakinleştiğini gördüğümüzde nasıl bir yol izleyelim? “Elimizde neler var bakalım.” gibi yönlendirme yaptıktan sonra çocuğun fikirleri üzerine konuşabiliriz. Burada çocuğun çözümleri işe yaramaz olabilir ya da faydası olmayacak olabilir. Bunu çocukla keşfetmeniz gerekir. Bir diğer örnek pikniğe gittiniz ve kızınız çorba içerken plastik kaşığı kırıldı. “Aaaaa kızım ben hemen getireyim.” demek yerine “Bunu nasıl çözebiliriz, düşünelim.” Birçok alternatif var ama bu alternatifleri çocuğun bulmasına yardımcı olmak gerekir. Diyelim ki çocuk hiçbir şekilde çözüm bulamadı. O zaman yetişkin çocuğa alternatifleri sayabilir “Pipetle içebilirsin, kaşığın kırık kısmını kullanabilirsin, içerisine ekmek atıp iki çubukla yiyebilirsin.” gibi. Böylece çocuk bir problemin birden fazla çözümü olduğunu deneyimleyecektir. Bu uygulanan yöntem aslında yaratıcılığın akıcı düşünme kısmını çok ilgilendiriyor. Bir problem ve birden fazla cevap olarak düşünebiliriz. Dolayısıyla da bu durum çocuğun yaratıcı problem çözme becerisinin de gelişimine katkıda bulunacaktır.
Çocukların merakını teşvik etmek ve keşfetmelerine izin vermek, bu konuyu nasıl besler? Ebeveynlerin bu konuda nelere dikkat etmesi gerekir?
Çocuğun içinde doğal olarak barınan merak duygusunu teşvik etmek hem okul hem de aile hayatı için oldukça önemlidir. Dolayısıyla bunu teşvik etmek ve beslemek gerekir. Problem çözme becerisinin de temelinde merak duygusunun tetiklenmesi vardır. Çocuk bir şeyi merak ederse, dikkatini çekerse çözmeye çalışır. Bizim için bile böyle değil midir? Karşımıza çıkan şeyler bizim dikkatimizi çekmeli ki ona yönelelim. Aile çevresini ele aldığımızda çocukla birlikte yapılan her etkinlik (bunu sadece formal etkinlik olarak düşünmeyin) çocuğun dikkatini çekiyor çünkü çocuk aile ile vakit geçirmekten zevk alıyor. Burada ailenin dikkat etmesi gereken şey, onlara gayet normal gelen bazı durumlar çocuk için çok ilgi çekici olabilir. Örneğin, bir restorana gittiniz ve içecek istediniz. Çocuğa gelen içecek bardağı normalden daha büyük ve uzundu. Bu yetişkinler için çok normal görünebilir ama çocuğa ilginç gelebilir. Bu noktada çocuk bardağı tanımak için birçok şey deneyecektir. İçerisine pipet atıp ne kadar indiğine bakacak. En dipten içtiğinde içeceğin ne kadar azaldığına bakacak… Bunları yaparken aile çocuğun bu durumuna bir anlam veremediği için onu durdurmaya çalışabilir. Bizler çocukları dinleme konusunda biraz daha dikkatli olmaya çalışmalıyız. Burada “Oğlum yapma!” demek yerine “Nelere bakıyorsun, anlatır mısın? Çok merak ettim.” denilebilir. Şimdi ebeveynlerin “Hocam, akşama kadar o kadar çok şey söylüyor, soruyor ya da anlatıyor ki hangisinin üzerinde duralım?” dediklerini duyar gibiyim. Benim burada anlatmak istediğim şey, bir asker edasıyla bekleyip çocuğun her söylediği ya da anlattığı şeyleri takip etmek değil, denk geldiğiniz ve yapabildiğiniz kadar fazla yanında olmanız çocuk için oldukça faydalı olacaktır. Merak ettikleri bir konuyu çocukların yetişkinle paylaşması hem kalıcı öğrenmeyi artırır hem de sözel becerilerini destekler.
Çocukların hatalarından öğrenmelerine ve risk almalarına izin vermek, problem çözme becerilerini nasıl etkiler? Ebeveynlerin bu süreçte nasıl bir tutum sergilemesi önemlidir?
Aslında risk almak yaratıcı düşünme becerisi için önemli bir argümandır. Çocuklar risk alarak yaratıcı çözümler bulabilir. Bunun için de kendilerine teşvikte bulunacak bir rehbere ihtiyaçları vardır. Bu durumda ebeveyn olarak bizlere iş düşer. Tabii ki çocuğun güvenliğini tehlikeye atmamaya dikkat ederek. Çocuğun gün içerisinde karşılaştığı küçük problemleri sorgulamalarını isteriz. Örneğin, çocuğun elinde birçok kayısı var ve hepsini cebine koymaya çalışıyor. “Bu kayısılar cebine sığmaz oğlum.” yerine “Sence bu kayısıları cebine nasıl sığdırabiliriz?” diyebiliriz. Küçük olanları ayırır, deneriz; hatta cebinin yanına küçük bir poşet asıp içerisine bile koyabiliriz ama bunu çocuğa rehber olarak yapmalıyız. “Tüm kayısıların yanında olmasını istiyorsun sanırım, o yüzden cebine koymaya çalışıyorsun. Bu şekilde olmadı, alternatif başka bir çözüm bulmaya çalışalım.” gibi yönlendirmeler çocuk için faydalı olacaktır. Ama her zaman çocuğu yönlendirecek bu kadar zamanımız olmayabilir. Bazen de sadece bunu ona gösterebiliriz. Örneğin, ailece bir yere gidiyorsunuz ya da çocuklar okula gidiyorlar, herkes hazırlanmış, oğlumuz geliyor ve “Anne çantamın kulpu koptu.” diyor. Bu telaşın içerisinde anne oturup çocuğa “Ne yapabiliriz, düşün bakalım ya da alternatif çözümler ne olabilir?” diye çocukla sohbet edemez. Ama sesli düşünebilir. “Hmm, buraya çengelli iğne mi taksam ya da prit ile yapıştırayım. Ay yok yok, çok komik olur, ben hemen burayı dikeyim.” şeklinde konuşabilir. Çocuklar sadece bulmak değil, alternatif yolları duymaya da ihtiyaç duyarlar. Biz çocuklara sınıfta bir problem durumu verdiğimizde tüm çocukların cevaplarını almaya çalışırız ki diğer çocuklar da duysun ve bu çözümler üzerinde düşünsün. Hatta “Aaa, Ahmet bir çözüm buldu. Bu çözüm sizce nasıl çocuklar, işe yarar mı, denemek ister misiniz?” gibi sorularla çocukların alternatif çözümleri görmeleri çocuğun “Ben şöyle bir çözüm bulmuştum aslında, bu da olabilir ya da bu daha kolay olur.” gibi düşünerek bir problemin birçok çözümü olduğunu fark etmelerini sağlar. Peki bu bizim ne işimize yarayacak? Aslında soruyu bir de bu şekilde düşünmek gerekir. Biz çocuklarımıza alternatif çözümler bulmalarını sağlayacağız ama bu çocuğun ne işine yarayacak? Günümüzde yaratıcılık, sanat, teknoloji, bilim gibi birçok alanda kullanılmakla birlikte aslında bireyin tüm hayatını olumlu etkileyecek bir konudur. Problemlere yaratıcı çözümler bulmak çocuğun yaşadığı sosyal problemlere okulda, parkta, markette, hatta yetişkinlik döneminde yaşadığı problemlere de alternatif çözümler bulmasına yardımcı olacaktır. Bu konu çocuğun sadece çocukluk dönemini değil, tüm yaşamını etkileyecek önemli bir argümandır.
Teknoloji, erken çocukluk döneminde problem çözme becerilerinin gelişimini nasıl etkileyebilir?
Burada teknolojiden kasıt çocuğun eğitimi için teknolojik aletlerin kullanımı mı? Yoksa çocukların vakit geçirmek için kullandıkları televizyon, tablet gibi materyaller mi? Teknolojik aletler denince aileler çocuklarının genelde YouTube gibi kanallardan bir şeyler izlemesi olarak düşünebilir. Teknoloji, çocuğu bir kademe üste taşımak amacıyla kullanıldığında çok faydalı hale gelebilir. Bu konuda çocukların eğitimini desteklemek için kullanıldığında olumlu sonuçlar ortaya çıkmış araştırmalar da mevcuttur. Örneğin çocuğa bir konu anlatıyoruz ve bu konu ile ilgili konu pekiştiren bir video kullanıldığında çocuk daha kalıcı öğrenebiliyor. Problem çözme becerilerinin gelişimi için ise çocuğa anlatılan soyut kavramları bilgisayar, sinevizyon gibi teknolojik aletlerle somut hale getirebiliriz. Böylece çocuk bağlantı kurarak alternatif çözümler oluşturma gibi birçok argümanı aynı anda kullanabilir. Bir diğer faydası, çok fazla paylaşım olması öğretmeni geliştirir. Örneğin bir deney yapmak istediğimizde bilgisayarı açıp, Amerika’da yapılan bir deneye ulaşıp çocuklara uygulayabiliriz. Sonuç olarak, teknoloji çocuğa onun ihtiyacını giderecek, merak ettiği konuları araştıracak, en önemlisi de çocuğun eğitimini destekleyecek şekilde sunulduğunda hem problem çözme becerilerini geliştirir hem de farklı fikirleri görmesine yardımcı olur.
Problem çözme becerilerinin, bireylerin ve toplumun geleceği için neden önemli olduğunu düşünüyorsunuz? Bu becerilere sahip bireyler, geleceğin hangi zorluklarıyla başa çıkmada daha donanımlı olabilir? Erken çocukluk döneminde problem çözme becerilerine yapılan yatırımın, uzun vadede toplumsal ve ekonomik faydaları neler olabilir?
Biz çocuklara küçük yaşlardan itibaren problemlerini çözmesi adına desteklerde bulunmalıyız. Bu cümleye problem çözme ile ilgili birçok çalışmada ya da kitapta karşılaşmanız mümkündür. Çünkü çocukla yaptığımız her etkinlikte bir problem durumu vardır. Hem sosyal etkinlikler hem de zihinsel etkinliklerde… Sanat etkinliği verdiğimizde çocuğun alanı boyamasını ya da yönergeye uygun hareket etmesini isteriz ya da bir oyun etkinliğinde arkadaşını yakalamasını, oyunun kurallarına uymasını isteriz. Bunların hepsi çocuklar için birer problem durumudur. Örneğin, arkadaşı ile bir sorun yaşadığında önce hislerini belirtmesini sağlarken daha sonra bu problemin nasıl çözülmesi gerektiği üzerinde duruyoruz. Ya da kendisi ile ilgili bir sorunu var. Özenle yaptığı resimleri kayboldu, yırtıldı düştü vs. Bu problemi nasıl çözeceğini konuşuyoruz. Zaman geçtikçe karşımızdaki çocuk artık birey haline gelecek ve bu problemler büyümeye başlayacaktır. O zaman provası yapılan problemlere çocuklar daha kolay ve pratik şekilde yaklaşabilecektir. Küçükken arkadaşı ile yaşadığı probleme çözüm bulan çocuk, yetişkin olduğunda iş yerinde sorun yaşadığı bir iş arkadaşıyla kavga etmek yerine onunla uzlaşarak, onun yerine kendisini koyarak çözüm bulmaya çalışacaktır. Bu noktada bireyin problemlerini yardıma ihtiyaç duymadan, kendi ayakları üzerinde durarak çözmesi, gelecek yaşantısı için oldukça önemlidir. Öncelikle bağımlı bir kişiliğe sahip olmaz. Bu ne demektir, her çocuk büyüdüğünde anne, baba, çalışan, eş, arkadaş olacak ve birey olarak yaşamına devam edecek. Eş ve anne-baba olduğunda ailesi ile ilgili problemleri çözmesi ya da çalışan yönetici olduğunda iş ile ilgili problemleri çözmesi gerekecek. Bu konu erken yaşlarda ve yaratıcı şekilde öğretildiğinde yaşamı içerisinde karşısına çıkan tüm problemlerin alternatif çözümlerini bulabilecek ve hayatından lezzet alabilecek. Örneğin birey gelişim çağını geride bıraktığında kendine bir hedef koyar, bireyin problemi bir iş sahibi olmaktır. Ne olmak istiyorum? Nasıl bir insanım ve ne yapmak beni mutlu eder? Bunlar bireyin yaşamı için oldukça önemli problemlerdir ve bu problemleri bireyin kendisi çözmek zorundadır. Çünkü aile bireyi sadece destekleyebilir. Onun yerine öğrenemez, sınava giremez. Demek istediğim yurtdışı sınavlarına hazırlanan bir birey dil çalışmalı, matematik öğrenmeli ve gitmeyi planladığı ülkeyi tanımalıdır. Problemlerini tespit eden birey aile desteği ile çözebilir. Ancak aile, birey yerine sınava giremez. Kendini geliştiren, öğrenen, öğrendiğini toplumla paylaşan birey ise ülkesine de faydalı olmaktadır. Mutlu birey eşittir mutlu çocuklar, mutlu çocuklar eşittir mutlu aile ve hatta mutlu toplumu ortaya çıkarır. Problemlere çözüm üreten bir toplum küçük dairede kendi problemlerini çözerken büyük dairede ülkesine de faydalı olacaktır.