Gönül Dergisi | Kültür ve Medeniyet Dergisi Gönül Dergisi
Sayın Başkan, iki yıl aradan sonra sizinle bu ikinci sohbetimiz. Özgeçmişinizi tekrardan kısaca okuyucularımıza hatırlatalım mı?
Tabi memnuniyetle. İlköğremimi Tokat Cumhuriyet İlkokulunda, orta ve lise tahsilini Tokat İmam Hatip Lisesinde tamamladıktan sonra 1995 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Lisans öğrenimine başladım. 1999 yılında Hukuk Fakültesi eğitimini tamamlayıp 2001 yılından itibaren Tokat’ta serbest avukatlık mesleğini icra ettim. 2001-2009 yılları içinde Çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarının faaliyetlerinde görevler aldım. 2009 yılından 2013 yılına kadar da AK Parti Tokat İl Başkanı olarak görev yaptım. Evli ve 3 çocuk babasıyım. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Tokat Belediye Başkanı seçildim ve halen görevimi sürdürmekteyim.
Öncelikli olarak nasıl bir belediyecilik anlayışıyla hizmet ediyorsunuz, bunu öğrenebilir miyiz?
Yönetim felsefemizin odağında insan ve insanca yaşama hizmeti vardır. Bu nedenle biz önce hizmet üretirken; “Halkımız ne der?” sorusunu sorup, aldığımız cevaba göre hizmet stratejimizi belirliyoruz.
Fatih Sultan Mehmet’in “Hüner bir şehr bünyâd etmektir/Reâyâ kalbin âbâd etmektir.” sözü bizim felsefemizdir. Bu gaye ile şehrimize ve insanımıza yönelik yatırım ve çalışmalar yapıyoruz.
Belediyecilik insana hizmet etme sanatıdır. Bu sanatı icra ederken herkesi memnun etmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar hamdolsun hep olumlu yönde eleştiriler aldık. Bizler göreve geldiğimiz günden itibaren vatandaşımız ne istiyorsa onu yapmak için her platformda halkımızla birebir görüşmeler gerçekleştirdik. Dolayısıyla vatandaşlarımız bizlere hep önerilerde isteklerde bulundular. Bu da bizleri ziyadesiyle memnun etti. İnşallah bundan sonra da tüm çalışmalarımızı istişare yöntemi ile yapmaya devam edeceğiz.
Ayrıca çağı okuyan ve gereklerini hayata geçiren yeni nesil belediyecilik anlayışını şiar ediniyor, tüm uygulamalarımızda eşitlik ve adalet duygusuyla hareket ediyoruz. Hizmet kalitesini arttıran, yönetim anlayışına yeni ufuklar açan, ekolojik yenilikleri sahiplenen, çağdaş standart ve kalitede hizmet üreten, bunun için hibe ve finansman olanaklarını bulan, yönetime tüm paydaşların katılımını sağlayan, hesap veren, yani kararlarda ve bütçe kullanımında şeffaf olan bir belediye bizim modelimizin ve anlayışımızın adıdır.
Başkanım, göreve geldikten sonra hummalı bir çalışma içine girdiniz. Tokat’ı baştanbaşa yeniliyorsunuz. Hedeflerinize sizce ne oranda ulaştınız?
Hedeflerimiz büyük, inşallah hepsini gerçekleştireceğiz. Özellikle Tokat’ın 100 yıllık sorununa neşter vurduğumuzu düşünüyorum. Göreve geldiğimiz günden itibaren şeffaf yönetim anlayışıyla, şehrin yıllardır çözülemeyen birçok sorununa el attık ve tek tek onları gideriyoruz.
Mesela, öncelikli olarak Tokat’ın gelişimi için hayati önem taşıyan alt yapı sorununu çözmek için çalışmalar başlattık. Son derece masraflı ve bir o kadar meşakkatli alt yapı sorununu çözme iradesini ortaya koyduk ve elhamdülillah iyi bir başarı elde ettik. Mesela, göreve geldiğimizden bu yana hızla büyüme sürecini yaşayan şehrimizin altyapı ve içme suyu hatlarını hem sağlıklı ve hem de kent yaşamına uygun hale getirdik. Asbest içeren boruları yeni son sistem üretilen 200’lük PVC borularla değiştirdik.
Tokat’ı binbir renkte çiçeklerle süsledik. Göreve geldiğimiz günden beri binlerce ağaç ve çiçek diktik. Uyguladığımız peyzaj ve çevre düzenleme projeleriyle cadde, meydan ve parklarımızı adeta bakımlı bir bahçeye dönüştürdük. Uyguladığımız kentsel tasarım projeleri ile şehre değer katıp, Kent estetiğini zenginleştiren yollar, caddeler, kavşak ve kaldırımlarla şehri nakış gibi işledik ve işlemeye de devam diyoruz.
Bilgi işlem alt yapısıyla, hizmet birimleri arasında eş güdümü güçlendirdik. Vatandaşın daha iyi belediye hizmeti almasını sağladık. Hizmet ettiğimiz Tokat halkının çalışmalarımızla ilgili şikâyet, dilek, görüş, düşünce ve önerilerini dinlemek için Beyaz Masa birimi oluşturduk. Vatandaşı dinliyor, bir sıkıntısı ya da talebi varsa ilgili birime ileterek çözümü hızlandırıyoruz.
Ayrıca her mahalleye bir geleneksel “Tokat Evi” yapıyoruz. İki katlı Tokat evini özgün mimarisine uygun bir şekilde yaparak, geçmişin izlerini taşıyan bu yapılarda mahalle sakinlerini sevinçte, kederde ve sorunlarımızı konuşmada bir araya getiriyoruz. Tokat’ın kentsel, kültürel, tarihsel çevresini ve doğal mirasını koruyor, yaşatıyor ve geleceğe taşıyoruz.
Belediyemizin veteriner hekimliği kontrolünde evsiz sokak hayvanlarını ıslah ediyoruz. Gerekli klinik müdahale yapılabilen donanıma sahip hayvan barınağında bu hassas konudaki sorumluluğumuzu yerine getirmenin vicdani rahatlığını yaşıyoruz.
Tokat için çok ses getirecek çılgın projeleriniz var, bunlardan bahseder misiniz?
Bu dönem için planladığımız çok önemli projeler var. Bunlar: Yeşilırmak üzerinde yapacağımız Kanal Tokat Projesi, Tokat’ın yıllarca konuştuğu ve maliyet açısından bir türlü girişimine dahi cesaret edilemediği Meydan Projesi, Niksar Yolu ile Turhal Yolu üzerindeki Demir köprü kavşağına alt geçit, Kent Park projeleri gibi…
Kanal Tokat projesi Kanal İstanbul’a Kardeş Projedir. Yeşilırmak’ın halkımıza ve turizme kazandırılması amacıyla, ırmağın belirli bir kısmında şişirme tekniği ile ırmak seviyesi aynı düzeyde tutulacak, durgunlaştırılacak ve akı debisi kontrol altına alınacaktır. Irmak kenarında rekreasyon (eğlen-dinlen) alanı oluşturulacak, kent dokusuna uygun, karşılıklı dinlenme mekânları, gezi, koşu ve bisiklet yolları hazırlanacak, Yeşilırmak bir cazibe merkezi haline getirilecektir.
Tokat’ın tarihsel konumu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Tokat’ın 6 bin yıllık antik çağ bakiyesinin yanı sıra, Danişment, Selçuklu ve Osmanlı’dan günümüze kadar gelen nezih ve abide eserlerini bir arada görmeniz mümkündür. Konunun uzmanı bilim adamları, bütün bu külliyat toplamı olan üçüncü şehrin Tokat olduğunu ifade etmektedirler.
Yine bilim adamlarının Tokat üzerine yaptıkları araştırmalarda ortaya çıkan ana tez, tarihteki çok önemli işlevler üstlenmiş ilk 10 şehirden birisidir. Ve tabi deyim yerindeyse, Tokat şehri, tarihteki görkemli ve parıltılı zamanların özlemiyle yeni şeyler söylemek ve geçmişten aldığı güç ile geleceğini planlamak istiyor. Bir belediye başkanı olarak Tokatımızı küllerinden yeniden inşa etmek istiyoruz. İnşallah tarihte nasıl çok önemli işlevleri yerine getiren bir şehir ise bugün de aynı önemli bir şehir olmasını sağlayacak yatırımların yapılması yönünde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.
Tarih ve kültür şehri Tokat’ın bu yönünü koruma ve tanıtım için projeleriniz var mı?
Geleneksel el sanatlarımız yanında yaşam biçimimiz ve kültürel zenginliğimiz en büyük kazançlarımız. Bu değerlerimizi gelecek kuşaklara ulaştırmak, Belediye Başkanı olarak en önemli görevimiz. Bu doğrultuda Geleneksel El Sanatlarımızdan Tokat yazmasını geleceğe taşımak için “Elvan Yazmalar Diyarı Tokat” isimli kitabı kültür yayınlarımız olarak neşrettik. Yine Yazma Festivali adı ile uluslararası festival düzenleyeceğiz. Şehrimizdeki tarihi dokuya da sahip çıkıyoruz. Belediye olarak tarihi evlerimizi restore ederek gelecek kuşaklara taşımak istiyoruz. Belediye olarak satın aldığımız konakları restore ederek Kültür Evine dönüştüreceğiz. Yine şehir master planını hazırlarken tarihi değerlerimizi korumaya özen gösteriyoruz. Tokat Şehri asırlardır farklı kültürlerin kardeşçe yaşadığı merkez olmuştur. Bu merkez olma özelliğini günümüzde de sürdürmekte olup “Tokat Anadolu’nun Kardeşlik Mayasıdır” diyoruz. Hoşgörü abidesi Mevlânâ “Tokat’a gitmek gerek; iklimi ve insanı mutedildir.” derken bu değerlerimizi ortaya koymuş olduğunu düşünüyoruz.
Kadınlara yönelik sosyal projelerinizden bahseder misiniz?
Bir defa kadını iyi anlamak lazım… Özellikle belki son yıllara kadar ne yazık ki bu konuda büyük bir eksikliğimizin olduğunu ifade etmek istiyorum. Şöyle geçmişe baktığımızda kadının sadece ev hanımı olduğu, hiçbir şekilde ailenin verdiği kararlarda da etkisinin olmadığı günleri ya da böyle aile yapılarını eminim hepimiz biliyoruz. Ama son yıllarda özellikle yapılan birçok yapısal değişiklikler, mevzuatlar; yine belki bu anlamda yapılan birçok toplumsal çalışmalar ya da sivil toplum kuruluşlarının biraz daha güçlenmiş olması ile birlikte kadının hem iş hayatında hem kamusal alanda daha iyi noktalara geldiğini görüyoruz. Ama bence yeterli değil, onu söyleyeyim. Hâlâ kadının hem temsil hem etkinlik hem sosyal çevre anlamında çok daha iyi yerlerde çok daha iyi noktalarda olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü kadınların sorunlarını çözmek, beklentilerini gerçekleştirmek toplumun yararınadır. Bu sebeple biz, kadınlarımızın aktif hayata katılımlarını sağlamak için çabalıyor; özellikle onların şiddet değil, hürmet gördüğü ortamları oluşturmaya gayret gösteriyoruz. Kadınlarımızın sosyal konumunu güçlendirmek, onların toplumsal hayatta daha aktif hale gelebilmesine yardımcı olmak, böylece içtimai hayatımızı daha düzeyli, daha nezaketli bir yapıya kavuşturmak için kadınlarımızın kendilerini kültürel açıdan geliştirebilecekleri mekânlar planlıyoruz. Biliyoruz ki kadınlarımız hayatın içinde daha aktif rol aldıkça şehirlerimiz, ülkemiz ferdi ve ailevi sorunlar karşısında daha kalıcı çözümler ile mutlu ve huzurlu bir yaşama kavuşacaktır. Haklarını bilen, yeteneklerinin farkında olan, sürekli kendini geliştiren kadınlarımızın varlığı ile sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir gelecek inşa edilecektir.
Evet, kadınlarımız için çok şeyler yapmalıyız… Biz ilk planda Hanımeli Kültür Merkezini kadınlarımıza kazandırdık… Bundan amacımız, kadınlarımızı yeni bilgi ve becerilerle donatarak meslek sahibi yapmak, aile ekonomilerini güçlendirmek, kadınlarımıza birlikte yaşama ve planlı çalışma alışkanlığını kazandırmak, toplumda dostluk, dayanışma ve güven duygusunu pekiştirmek, boş zamanların verimli bir şekilde kullanımını sağlamaktır.
Tokat, dünya kenti mi olacak, ne dersiniz?
Evet, şehrimizi dünyaya tanıtmak, Tokat’ı insanlar tarafından gurur duyulan bir şehir yapmak istiyoruz. Herkes doğup büyüdüğü şehri her zaman daha farklı sever. Biz de Tokat’ın dünyaya karşı kendini kanıtlayacağı bir hale gelmesini istiyoruz. Bunu yapmak çok kolay bir şey değil tabi. Fakat en azından önümüze bir hedef koymamız gerekiyor. Öncelikle Tokat’ı buranın halkına tanıtalım, sonra Türkiye’ye tanıtalım, daha sonra da dünyaya diye plan ve düşüncelerimiz var. Yeryüzünde 1 buçuk milyon Tokatlı yaşıyor. Bir kısmı şehrimizde yaşıyor, bir kısmı Türkiye’nin bazı illerine yayılmış durumda ve diğer kısım da yurtdışında bulunuyor. Bunların arasında Tokat’ı tam anlamıyla tanımayan vatandaşlarımız da var. Biz de yaptığımız girişimler ve turizm çalışmalarıyla Tokat’ı diğer insanlara da tanıtmayı hedefliyoruz.
Tokat’ın yazmaları ile ilgili girişimleriniz var mı?
Tokat’ın 600 yıllık geçmişi bulunan “yazmacılık” şehrimizde hâlâ devam ediyor. Her şehrin bir kokusu, ruhu ve havası vardır. Bence Tokat’ın kokusu da yazmasıdır. Yazmacılıkla ilgili bu yıl eylül ayı içinde uluslararası bir “Yazma Festivali” yapmayı düşünüyoruz. Amacımız festivalin gelenekselleşerek her yıl yapılmaya devam etmesi. Özellikle “bakırcılık” da kentimizde oldukça gelişmiş durumda. Tokat’ın insanları da gerçekten hem cana yakın hem de misafirperver bir kişiliğe sahip. Ayrıca tarihe baktığınız zaman Tokat’ın hiçbir zaman düşman işgaline uğramamış bir kent olduğunu görürsünüz. Ayrıca birçok farklı kültüre de ev sahipliği yapıyoruz. Bunların hepsi Tokat’ın dünyaya tanıtılması açısından oldukça fayda sağlayacak.
Son olarak Tokat halkına mesajlarınızı alabilir miyiz?
Artık ülkeler değil, şehirler birbirleriyle yarışıyor. Vizyoner bir belediyecilik anlayışı ile Tokatımızı bu yarışta iddialı bir konuma taşımak, yerel ekonomik kalkınma konusunda yapılacak atılımları destekleyerek veya öncülük ederek Tokatımızı marka şehir yapmak istiyoruz. Ayrıca biz, Tokatımızın özellikle tarihsel mirasını ve dokusunu koruyarak; çevreye duyarlı ve estetik imar anlayışı ile, kaynakları da etkin ve verimli kullanarak hızlıca altyapı hizmetlerini tamamlayıp halkımızın ihtiyaçlarına cevap verebilme gayesindeyiz. Bütün bunları yaparken kültürel ve sosyal değerlerine de karşılık verebilmek ve hoşgörünün hakim olduğu bir ortamı hazırlamak durumundayız. Tarihî geçmişi ve modern işleyişi ile bir bütün olarak ortaya çıkarmak istediğimiz Tokatımız için, ilk günden itibaren tempomuzu ve heyecanımızı yüksek tutarak ilerliyoruz.
