Eğitimde başarı üzerine yaptığınız bir tez çalışmanız var. Yaptığınız çalışmanın sonucuna göre öğrenciler başarı ve başarısızlığı nasıl tanımlamaktadır?
Ben bu çalışmada 29 öğrenciyle birebir, derinlemesine görüşmeler yaptım. Genelleme yapmak doğru olmaz ama en azından öğrencilerden gelen cevapların nasıl dağıldığına bakarak fikir sahibi olabiliriz. Öğrencilerin başarı ve başarısızlık kavramlarını nasıl tanımladıklarını ayrı ayrı ele aldım.
Başarısızlık kavramında, öncelikle bunu kendisinden kaynaklı olarak mı yoksa dışarıdan kaynaklı olarak mı görüyorlar, onu değerlendirdim. 29 öğrenciden sadece bir kişi başarısızlığın kendinden kaynaklı olmadığını; sosyal ilişkiler çerçevesinde, sosyal altyapı sayesinde oluşturulan bir durum olduğunu söyledi. Onun dışındaki bütün öğrenciler başarısızlığın kendilerinden kaynaklanan bir durum olduğunu söyledi. Peki, kendilerinden kaynaklanan derken, yani ne yapıyorlar veya ne yapmıyorlar da başarısız oluyorlar? Bunu nasıl anladıklarına baktığımızda çaba sarf etmemek, çalışmamak, hedefinin olmaması, pes etmek gibi faktörleri daha çok dile getirdiklerini görmekteyiz. Bunun dışında çevredekilerin onları başarısız görmesi veya ailenin takdirini kazanamama gibi tanımlar da vardı.
Başarı tanımlarına geldiğimizde ise, öğrencilerin tamamı başarının kendinden kaynaklandığını belirtti. “Başarılıyım çünkü ben başardım.” Yani başarının kaynağı kişinin kendisi… Çalışmamın sonucunda “Çevremdekiler sayesinde başardım.” gibi bir tanıma hiç ulaşamadım.
Bu tanımların bir kısmı sonuç odaklı tanımlardı: Zirveye ulaşmak, en iyisini yapmak, hedeflediği şeye ulaşmak gibi sonuca odaklı tanımlar… Süreç odaklı tanımlar, genelde süreç içerisinde çalışmak, çaba harcamak, emek göstermek ve bu emeğinin karşılığını almak başarıdır gibi tanımlar vardı. Ötekiyle ilişkilendirilerek yapılan başarı tanımlarında arkadaşlarını geçmek ya da çevresindeki insanlar tarafından: “Bak, işte insan böyle olmalı, başarılı insan dediğin böyledir.” gibi, parmakla gösterilmek ya da “adam olmak” ifadelerine ulaşılmıştır.
Çalışmamda başarı örneklerini de ele aldım. Her şeye rağmen başarılı olan insanlar, büyük çoğunluk tarafından örnek gösterilmiştir. Öğrencilerin, anne baba ya da yakınlarının yaşadıkları zor durumlara rağmen ayakta olduklarını, çalışarak var olma çabası gösterdiklerini örnek olarak belirtmeleri çok dikkat çekicidir.
Öğrencilere göre başarısızlık nedenleri nelerdir, cevaplar daha çok nerelerde yoğunlaşmıştır?
Öğrencilere: “Neden başarısız oluyorsun?” diye sorduğumda, bütün öğrencilerden aldığım cevap şuydu: “Çalışmadığım için, benim yüzümden.” “Sebep; çalışmadım, yapamadım, tembeldim.” Yukarıda belirttiğim gibi bir öğrenci dışında hepsi bu cevabı verdi. Öğrencilere sorduğum yönlendirici sorulardan “Hiç aileyle ilişkili olarak düşündüğün şeyler oldu mu?” “Arkadaşlarla ilişkili düşündüğün şeyler oldu mu?” sorularına ilişkin öğrenciler paylaşımda bulundular. Konuşmaları yoğunluklu olarak aileden ve okuldan kaynaklanan nedenleri içeriyordu. Öğretmenin öğrenci kayırması, bazı öğrencileri başarılı olarak addedip onlara daha farklı davranması ya da ailenin toplumsal kabulleri öğrenciye aktarmaya çalışması; bunlar da yine başarısızlık nedenleri arasında yer alıyordu.
Öğrenciler akademik başarısızlığın kendilerini nasıl etkileyeceğini düşünüyorlar? Akademik başarıyı veya başarısızlığı ne oranda önemsiyorlar?
Kız öğrenciler ve erkek öğrencilerin verdikleri cevaplarda ayrışan durumlar söz konusu oldu. Erkek öğrenciler, akademik başarısızlık sonucunda istedikleri meslekte çalışamayacaklarını ve maddi sıkıntı yaşayacaklarını, ailelerine karşı sorumlu olduklarını ve onları üzeceklerini düşünüyorlar. Kız öğrencilerden ise: “Kendi ayaklarımın üzerinde duramayacağım için erkeğe bağlı olarak çalışmak zorunda kalacağım.” ya da “Okumazsam beni evlendirecekler.” gibi cevaplar aldım. Ama azınlık bir grup da: “Akademik olarak başarısız olmak hayatın sonu değil; benim bir sürü özelliğim var ve ben bunları çok güzel bir şekilde geliştiririm, hayatta kendime bir yer edinebilirim. Her şey akademik başarı değildir.” şeklinde düşüncesini dile getirmiştir. Bu öğrencilerin, aileleri tarafından desteklendiklerini ve ekonomik olarak da iyi durumda olduklarını söyleyebiliriz.
Öğrenciler akademik başarısızlıkla nasıl mücadele ediyorlar?
Ailenin maddi durumu iyiyse öğrencinin özel ders alma, dershaneye gitme gibi imkânları var. Bunun yanında, tanıdık bir öğretmenden, çevrede komşu, kuzen, okumuş bir abla veya ağabeyden yardım alınıyor. Öğrenciler teknolojiden çok fazla destek aldıklarını, yapamadıkları soruları buradan videolar aracılığıyla izleyerek yapmaya çalıştıklarını söylemişlerdir.
Eğitim sistemimizin daha verimli ve etkili hale getirilmesi için okul, veli ve öğrenci yönleriyle değerlendirdiğinizde neler yapılmalıdır?
Eğitim sistemi, çok büyük bir sistem… Sihirli bir değnekle dokunup birden değiştirilebilecek bir yapı değildir. Ailelerin eğitim sistemiyle, çocukların eğitimiyle ilgili bilinçlenmesi çok önemlidir. Aynı şekilde, çocuklara da imkânlarının neler olduğu, önlerinde ne gibi fırsatların olduğu gösterilmeli, kavratılmalıdır. Çocukların belki birçoğu üç meslekten başka meslek bilmiyor. Çocuklar yeteneklerinin ne olduğunu bilmiyor. Bu alanlarda bilinçlendirme çalışmalarının yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Gönül Dergisi | Kültür ve Medeniyet Dergisi Gönül Dergisi

