Aşırı Sosyal Medya Kullanımı Eşler Arası İlişkiyi Olumsuz Etkiliyor? / Uzman Klinik Psikolog Gülsen Üstdağ

Aşırı sosyal medya kullanımı eşler arası ilişkiyi, iletişimi nasıl etkilemektedir? İlişkilere olumsuz yansımalarından bahseder misiniz?
Sosyal medya kullanımının fazla olması bireyde hayat şeklinin değişmesi, aile bireylerine ilginin azalması ya da aile bireylerini görmezden gelmesi, onlarla ilgilenmemesi gibi negatif etkilere yol açabilir. Aynı zamanda aile içerisinde bireyin üstlendiği sorumlulukları yerine getirmemesine, aksatmasına neden olmakta ve bu durum da eşi ile arasındaki ilişkiye olumsuz etki edebilmektedir.
Sosyal medya kullanımlarının artması eşler arasında iletişimi ve paylaşımı da azaltmaktadır. Son zamanlarda artan boşanmaların nedenlerine bakıldığında temel sebebin internet özellikle de sosyal medya olduğu görülmektedir. Sosyal medyanın hayatımıza çok fazla girmesi sonucu bu durum aile hayatını olumsuz etkilemekte ve iletişimsizliğe neden olup boşanmayı tetiklediği düşünülebilir. İletişimsizliğin yanı sıra sosyal medya üzerinden yapılan aldatma da her zaman boşanma ile sonuçlanmamasına rağmen ilişkileri etkilemektedir. Çiftler için bu durumun yıpratıcı bir olay olduğu varsayılabilir.
Eşler arası sağlıklı bir iletişim sağlıklı bir cinsel yaşamı da beraberinde getirir mi? Neler söylersiniz?
Bir evlilikte cinsel yaşamın önemi büyüktür. Bireyler arası iki tarafı da tatmin edecek bir ilişkinin ise bir anda kendiliğinden oluşması beklenmemelidir. Bunun için zaman ayrılması, konuşulması gereklidir. Her insanın içinde farklı bir dünya vardır ve cinsellik de bunun bir parçasıdır. Bundan dolayı da ilişkiden beklentileri kişiye özgü ve farklı olabilir. Kişilerin cinselliğe bakış açısı, ilişki içerisinde neyin nasıl olacağıyla alakalı düşüncesi, isteği farklılık gösterebilir. İlişkide bir tarafa doğru gelen düşünce, diğer taraf için kabul edilemez olabilir. Bu durumda da ilişki içindeki bireylerin karşı tarafa saygı duyması ve onu anlaması gerekmektedir. Bir evliliğin sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olması da buna bağlıdır ve bunun temeli de iletişimdir.
Kişiler iletişim halinde oldukları ve isteklerini, düşüncelerini, inançlarını saygı ve anlayış çerçevesinde dile getirdikleri sürece orta yol bulunabilmektedir. İletişim halinin sadece cinsellikle sınırlandırılmaması da bu noktada önemli bir yere sahiptir. Çünkü başka konularda iletişimsizlikten kaynaklanan problemlerin süreç içerisinde cinsel yaşama da zarar vermesi muhtemel olabilir. Eşinizle aranızda sorunlar varken ve bunların çözümü için bir girişimde bulunulmamışken bu durumda cinsel ilişki kısmınızın sorunsuz ilerlemesini beklememek gerekir. Bu noktada sağlıklı iletişimin önemi tekrar ortaya çıkmaktadır. Ancak bu iletişim, sağlıklı bir cinsel yaşam için tabu olarak görülebilen cinselliği de kapsamalıdır.
Sosyal medya kullanımının boşanmalara etkisi konusunu değerlendirir misiniz? Boşanmalar içinde sosyal medya kullanımı oran olarak nerede duruyor?
Sosyal medya kullanımının kişilerin evlilikte yaşadıkları problemlere ve boşanmalarına etkisi olduğu söylenebilir. İçinde bulunduğumuz yüzyılın, teknoloji ve bilim çağı olmasından dolayı teknolojik ve bilimsel gelişmeler hayatımızda yeni değişimlere neden olmuştur. Özellikle internet kullanımının yaygınlaşmasının günlük hayatın her alanına etkisinin olması yanında aile üzerinde de önemli etkileri bulunmaktadır. Sanal iletişimde zaman ve mekân sınırlaması olmaması kişileri yüz yüze iletişimden uzaklaştırmaktadır. Bu durum bireylerin evliliklerinde de sorunlara yol açabilmektedir. Kişiler beraber vakit geçirecekleri süre içerisinde telefonlarından, tabletlerinden vb. sosyal medyalarına bakmakta ve birbirlerine ayırdıkları vakitleri bu mecralarda geçirmektedirler. Bu durum da bireyler arasında önemli bir iletişim kopukluğuna sebep olmaktadır. Evli çiftler arasında sosyal medyadan kaynaklı yaşanan iletişimsizlik sonucu, paylaşımın azalmasıyla ve sanal aldatmalar nedeniyle boşanmalar yaşanmaya başlamıştır. Son zamanlarda gerçekleşen boşanma olaylarının sonuçlarına bakıldığında boşanmanın temel nedeni olarak internetin özellikle de sosyal medyanın önemli bir yerinin olduğu görülmektedir.
Hangi durumlarda sosyal medya bağımlılığından bahsedebiliriz?
Sosyal medya bağımlılığında da diğer bağımlılık türlerindeki gibi klasik bağımlılık semptomları bulunmaktadır. Ruh halinde sosyal medya kullanımı sırasında gerçekleşen değişiklikler, duygusal, davranışsal ve bilişsel zaman ayırma, fiziksel ya da duygusal yoksunluk belirtilerinin sosyal medya kullanımının sınırlandırılması veya durdurulması durumunda ortaya çıkması, yoksunluğun ardından hızla aşırı kullanım seviyesine geri dönme, görülen bağımlılık semptomları arasındadır.
Henüz DSM-5’te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) ruhsal bir bozukluk olarak tanımlanmamasına karşın sosyal medya bağımlılığı DSM-5 bölüm 3’te potansiyel bir davranışsal bağımlılık olan internet oyun bozukluğu tanıları ile ele alınan internet bağımlılığı altında değerlendirilmektedir.
Sosyal medya bağımlılığı da internet bağımlılığı gibi davranışsal bir bağımlılıktır ve sosyal medya bağımlılığının da ölçütleri araştırmacılarca belirlenmiştir. Başlangıçta belirli süre kullanmak, ancak zamanla doygunluğa ulaşabilmek amacıyla kullanım sürelerinin artması olarak tanımlanan tolerans geliştirme bu ölçütler arasındadır. Diğer ölçütler de şu şekilde sayılabilir: Sosyal medya kullanımını azaltma veya bırakma isteği sonucunda buna yönelik girişimlerde bulunulması ancak başarıya ulaşılamaması; süreç içerisinde kullanım sürelerinin artması; meslekî, sosyal ve akademik etkinliklere ayrılan zamanda azalma olması; sorumlulukları yerine getirmeme hali; sosyal medyaya ayrılan zamandan dolayı diğer şeyleri erteleme davranışı göstermesi, örneğin yemek yememe veya zaman almaması adına fast food ağırlıklı beslenme, hijyenden ödün verme, uyumama gibi. Kişiye bağımlılık tanısının konulabilmesi için bu belirtilerden en az üçünün son 12 aylık dönemde görülmüş olması ve kişide önemli duygusal, bilişsel ve davranışsal bozulmaların gözlemlenmesi gerekir. Bunların yanında, sosyal medyanın kullanım şekli ve süresi ile ilgili aileye, terapiste, arkadaşlara vs. yalan söylenmesi, kişide sosyal medya kullanımının azaltılması veya bırakılmasıyla beraber ortaya çıkan yoksunluk semptomlarının görülmesi de bu ölçütler arasında sayılabilir.
Diğer bağımlılıklardan sosyal medya bağımlılığını ayıran en önemli özellik; alkol, sigara gibi bağımlılıkların tedavi yolu ile sonlandırılması mümkünken, sosyal medyaya ulaşımın sağlandığı internetten uzak kalmanın ve günlük hayattan tamamen çıkarabilmenin günümüzde mümkün olmamasıdır.
Sosyal medya kullanımı, cinsel işlev bozukluğuna sebep olabilir mi, konuyu açabilir misiniz?
Yapılan bir araştırmada sigara ve içki bağımlılığına göre sosyal medya bağımlılığının daha güçlü olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Sigara ve alkole karşı duyulan hazza oranla sosyal medyaya karşı duyulan arzular daha hafif kalmıştır. Başka bir araştırmada da sosyal medyada bireylerin kendi kendini ifşa etmelerinin beynin seks ve yiyecek gibi zevk merkezlerini tetiklediği sonucuna ulaşılmıştır. Sanal ortamda çok fazla vakit harcayan bireylerde depresyon, kaygı ve bazı psikolojik bozuklukların belirtilerine de rastlanmıştır. Tüm bu araştırmalarda da görüldüğü üzere sosyal medyada fazla vakit geçirmek bir süre sonra kişilerde bağımlılığa yol açabilmekte, kişilerin gerçeği algılamasına engel olabilmektedir. Psikolojik açıdan bireyde bu gibi değişimlere neden olan sosyal medyanın cinsel işlev bozukluklarına da neden olabilmesi muhtemeldir. Gerçekleştirilen bir anket çalışmasında da erkek bireylerde sosyal medya kullanımının arttıkça erken boşalma ve empotans görülme ihtimalinin arttığı görülmüştür. Kadınlarda ise sosyal medya kullanımının arttıkça vajinusmus görülme olasılığının arttığı yönünde sonuca ulaşılmıştır.
Sosyal medya kullanımı cinsel alışkanlıkları değiştiriyor mu?
Sosyal medya kullanımının gün geçtikçe artması kişilerin günlük aktivitelerinde de ister istemez değişikliklere neden olmaktadır. Kişilerin konuşarak iletişim kurduğu bir dönemden karşılıklı oturup ayrı ayrı bilgisayar, tablet veya telefonlardan sosyal medyada vakit geçirdiği bir döneme gelmiş bulunmaktayız. Bu değişimlerin sonucu olarak cinsel alışkanlıkların da değişmesi olasıdır. Örneğin yatakta çiftin baş başa geçirdiği vakit, artık kişilerin yatakta da sosyal medya kullanması şeklinde değişime uğramışken cinsel alışkanlığın aynı kaldığını söylemek yanıltıcı olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir