İlker Gökkaya İle Söyleşi

İlker Bey merhaba. Yeni çıkan Heder isimli eserinizden bahseder misiniz?
Heder isimli çalışmamız şu an tüm dijital platformlarda ve youtube kanalımızda yayında. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Heder’i değerli sanatçı büyüğümüz, ustamız, günümüz ozanlarından diyebileceğimiz Sinan Akçal ağabeyimden ilk duyduğumda, “Ben hemen okumalıyım.” dedim. En çok da sözleri beni etkiledi. Sağ olsun, Sinan Akçal okumama müsaade etti. Buradan tekrar teşekkür ediyorum, saygı ve selamlarımı iletiyorum.
Yeni albüm, konser, youtube kanalınızda ne tür çalışmalarınız var, geleceğe dair planlarınız nelerdir?
Hem stüdyo aşaması hem de kliplendirme aşaması bitmiş iki eserimiz daha yolda ve devamı da gelecek. Youtube kanalımı yeni açtığım, aktif hale getirdiğim için, bundan sonraki tüm eserleri İlker Gökkaya Youtube kanalından paylaşacağım ve aynı zamanda dijital platformlarda da yerini alacak. Bu anlamda, dinleyicilerimizin Youtube kanalıma abone olmasını, beğenilerini ve kıymetli yorumlarını bekliyorum. Bunu da buradan ayrıca belirtmek isterim. Konserler ve etkinliklerin tarihleri yaklaştıkça sosyal medyadan paylaşımda bulunacağım.
TRT’de programlar yaptınız, TRT ile yolunuz nasıl kesişti?
TRT’de birçok televizyon ve radyo programında bulundum. Hatta yakın bir zamanda, değerli sanatçı büyüğümüz Bedia Akartürk hocamla birlikte Gönlümüzdeki Türküler adlı televizyon programını sunduk. Onun öncesinde, Harman Yeri programı, Akşam Sefası programı, Canı Gönül programı, Balkan Havası programı ve birçok tematik programda gururla görev aldım.
Bu önemli ve kutlu yol, ilk olarak TRT Ankara Radyosu’nun gençlik korosu sınavını kazanarak başladı. İyi ki de başladı. TRT adabıyla müzikal yolculuğuma başlıyor olmaktan her zaman gurur duydum. Emeği geçen tüm hocalarıma saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Daha sonra 2007 yılında istisna akitli sanatçı olarak çalışmalara başladım, 2015 yılına kadar devam ettim. 2015 yılında da sınavı kazanarak kadrolu olarak başladım ve halen de devam ediyorum. Büyük bir gururla, büyük bir mutlulukla, heyecanla devam ediyorum.
Türküler sizin için ne ifade ediyor?
Türküler çok şey ifade eder; hem benim için hem de bu coğrafyada yaşayanlar için. Çünkü insan; sevincini, hüznünü, aşkını, sevdasını, vatan sevgisini türkülerle dile getirmiştir. Türküler bizim özümüzdür. Kültürlerin kendilerine özgü değerleri vardır. Tarih boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan türkülerimiz bize en önemli mirastır. Millî kültürümüzden, değerlerimizden, gelenek ve göreneklerimizden izler taşır. O yüzden, türküler bizim için çok kıymetli bir hazinedir. İçinde anlattığı şeyler bizi anlatır. Türkülerimizin değerini bilip sahip çıkmalıyız. Türkülerin ne söylediğine iyi kulak vermeliyiz. O zaman tarihimizi de gelenek göreneklerimizi de Anadolu insanının o masum duygularını da daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum. Yeni nesile de türkülerimizi daha çok sevdirip onların daha çok dinlemesini sağlamalıyız.
Türkülerimiz sizce gereken ilgiyi görüyor mu? Yoksa ikinci planda mı kalıyor? Dinleyicilerin halk müziğine yaklaşımı nasıl?
Günümüzde türkülerimiz gereken ilgiyi görmüyor bence. Türküleri dinleyen bir yaş aralığı ve kitle var, doğru. Onlar da gerçekten çok sadıklar türkülerimize. Ama genç nesile baktığımızda, günümüzde müzikal olarak ciddi bir deformasyon söz konusu. Gençlerimiz farklı tarzlarda müzikler dinliyor ama kendi kültürümüze ait olan türküleri bilmiyorlar. Ümit ederim, bizler genç sanatçılar olarak, türkü severler olarak türküleri onlara da aktarabiliriz. Gençlerimizin de türkülerden istifade etmelerini sağlamamız gerektiğine inanıyorum. Ben en azından üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum.
Sevilen, beğenilen, tutan eserlerin ortak özelliği nedir? Yıllarca dillerden düşmeyen bir eserde dinleyici neler buluyor?
Sevilen, beğenilen eserlerin ortak özelliği, dinleyici kendinden bir şeyler bulduğunda daha çok seviyor, bağrına basıyor ve onu etrafına da dinletiyor. Böyle olduğuna inanıyorum. Bir de kendi içinde melodiyle sözlerin bir uyumu oluyor bazı eserlerde. Birbirini o kadar iyi tamamlamış oluyor ki dinleyiciye de sadece o eseri sevmek ve bol bol dinlemek kalıyor.
Türk müziğimizi uluslararası arenada nerede görüyorsunuz? Dünya standartlarında kaliteyi yakaladık mı?
Gerçekten uluslararası düzeyde müzisyenlerimiz var ve birçok ülkede gerek enstrümantal olarak gerek sesli icra olarak çok kıymetli konserler veriliyor. Tabii ki yurtdışındaki insanların müziğe ve sanata bakış açısı bambaşka. Bizim kültürümüze ait olan eserlere ve enstrümanlara ilgiyle, merakla ve hayranlıkla baktıklarını düşünüyorum. Dünya standartlarında sanatçılarımız var, ama biz bu kaliteyi ülkemizde yakaladık mı, o soru işareti. Kendi kültürümüze, müziğimize daha çok sahip çıkarsak bu standartları yakalayabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir