Kışın Tüketilen Faydalı Bitki Çayları / Gıda Yüksek Mühendisi Naciye Polat

Kış aylarındayız… Salgın gribal enfeksiyonların ardı arkası kesilmiyor. Büyüklerden çocuklara, okuldan çocuklara ve yine büyüklere… Toplu taşıma araçlarından her yere bütün evlere yayılıyor. Ve yıldan yıla sağlıkçıların söylediği gerçek ise üst solunum yolları enfeksiyonlarındaki virüs veya bakterilerin direnci yükseliyor. Üç güne uzayan yüksek ateş, öksürük ve burun akıntısı, halsizlik yetişkin ve çocukların tamamında görülen belirtilerin birkaçı. Mecburen antibiyotik, soğuk algınlığı ilaçları… Peki başka hangi tedavi ya da destek amaçlı ne yapılabilir? Yüzyıllardır kullanılan bitki çayları… Kışın içinizi ısıtacak, damağınızda güzel bir tat bırakacak, çocuklarınıza rahatlıkla içirebileceğiniz faydalı bitki çayları… Bu ayki köşemizde kışın en fazla tüketilebilecek, sağlığa çok faydalı bitki çaylarından olan kuşburnu, adaçayı, ıhlamur, nane… Bu çayların sağlığa etkileri, içerdiği yararlı bileşenler, demleme yöntemleri ve ne sıklıkla tüketmemiz gerekir vb. bütün sorularınızın cevabını bulabilirsiniz…
Bu bitki çaylarının büyük bir kısmı antimikrobiyal antiseptik, antiviral etkilere sahiptir. Bunun yanında toksin atıcı, sindirim sistemini rahatlatıcı ve gevşetici özellikleri içerenler vardır. C, P, provitamin A dahil birçok vitamin içeren bitki çaylarının faydaları ise saymakla bitmez…
KUŞBURNU ÇAYI
Kuşburnu (Gülgiller) familyasına ait çok yıllık bir bitkidir. Gül meyvesidir. Halk dilinde, yabangülü, gül burnu, gül elması olarak anılır. Ülkemizde daha çok Doğu Anadolu’nun yüksek kısımlarında yetişir. Bu meyve M.Ö. Hipokrat döneminde iltihaplanmalara, daha sonraki zamanlarda ise kan tükürmelerine, dişetleri kanamasına, mesane böbrek taşlarına, tenyaya, yılancık hastalığına, ishale karşı kullanılmaktaydı.
Kuşburnunun içerdiği yararlı bileşenler nelerdir?
Kuşburnu meyvesi, C vitamini bakımından en zengin bitkisel kaynaklardan biridir. Ayrıca proantosiyanidin ve flavonoit tipi fenolik bileşikler taşımaktadır. Ayrıca P vitamini (kuersetin, rutin ve hespertin ile birlikte flavonlar ve flavonallerin birleşimidir) içerir. Bu bileşenlerinden dolayı kuvvetli antioksidan etkiye sahip bir bitki çayıdır. Bilindiği gibi soğuk algınlığında C vitamini alımı çok önemlidir. Özellikle turunçgillerin C vitamini kapasitesi çok olduğu bilinmektedir. Ancak kuşburnu C vitamini içeriği ile portakalda %60 daha zengindir. B1 ve B2 vitaminleri bakımından azımsanamayacak kadar yüksek bir içeriğe sahiptir. Kuşburnu meyvesi çay olarak demlendiği gibi marmelat ve reçel olarak da çok değerli yiyecek grubunda yer alır. Meyvesi tatlı, lezzetli biraz da sitrik ve malik asitten dolayı mayhoş bir tada sahiptir.
Kuşburnunun faydaları saymakla bitmez…
Soğuk algınlığı, grip, nezle, ve boğaz enfeksiyonu gibi diğer ateşli hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir, zinde tutar, direnci artırır. Kuşburnu hakkında bilinen en temel faydaları bunlar. Ama daha fazlasına gelin birlikte göz atalım…
• Kansere karşı etkindir. Yüksek antioksidan kapasitesine sahiptir. Bu antioksidanlar ile kanserli hücrelere dönüşebilen serbest radikallere karşı direnç göstererek hücrelerin sağlıklı bölünmesini ve gelişmesini sağlar.
• Kabızlığa iyi geliyor. Araştırmalara göre içerdiği pektin sayesinde laksatif etki gösteriyor. Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Kabızlık şikâyeti olanlar tüketebilirler.
• Kötü kolesterolü düşürücü etki gösterir. Kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranını azaltır.
• Kanın pıhtılaşmasına yardımcı rol oynar. Bol miktarda K vitamini içerir. K vitamini vücutta özellikle kanın pıhtılaşmasında rol oynar. Yaraların erken iyileşmesini sağlar. Özellikle tromboz ve toplardamar iltihabı gibi hastalıklarda doktor kontrolünde tüketilmelidir.
• Cildi güzelleştirici etkisi vardır. Bu etkisi A vitamini sayesindedir. A vitamini cildi sıkılaştırır ve yaşlanmayı geciktirir. Kuşburnu çekirdeğinde gama linoleik asit bulunur. Cilde canlılık kazandıran bu asit, güneş ışınlarından kaynaklı yanıkların iyileşmesinde görev alır.
• Demir eksikliğine iyi gelir. Ülkemizde demir eksikliği özellikle kadınlarda ve çocuklarda yaygın olarak rastlanır. Bunun başlıca sebebi besinlerle alınan demirin vücutta iyi kullanılmamasından dolayıdır. Kuşburnu çayı içildiği takdirde demir eksikliğine bağlı kansızlığın önüne geçilebilir. Yemeklerden yarım saat sonra içilmesi tavsiye edilir. Bir bardak kuşburnu çayı, alınan demirin vücutta kullanımını arttıracaktır. Çocukların grip nezle dönemlerinde tüketilmeli, sağlıklı büyüyüp gelişebilmelerine yardımcı olur. Ancak 1 yaş altı çocuklarda kullanımı uygun görülmemektedir.
• Kireçlenmeye iyi gelir. Eklemlerin kıkırdak yapısının bozulmasını ve dizlerde kireçlenmeyi önler, sağlığın korunmasına yardımcı olur. Kıkırdaklarda incelme sonucu gelişen ağrılar için de yararlıdır.
• Göz sağlığı için de faydalıdır. Özellikle katarak gibi ciddi göz rahatsızlıklarına karşı kuşburnu tüketilmesi tavsiye edilir.
Kuşburnu çayı hazırlanırken nelere dikkat edilmeli?
Kuşburnu meyveleri ile hazırlanacak çay için;
• Bütün meyve olarak çay yapılacaksa önce meyveler yıkanmalı, sıcak suda biraz haşlanmalıdır. Bu ilk işlem demleme amaçlı değil, meyvenin özünde bulunan C, B ve A vitaminleri ile fenolik bileşenlerin suya geçişini hızlandırmak içindir. Daha sonra kaynatılır. Ne kadar uzun kaynatırsanız içeriğindeki C vitamini o kadar azalır. En fazla kısık ateşte 10 dakika kaynatma işlemi tercih edilmeli. Kuşburnu çayı bekledikçe zararlı bileşenler ortaya çıkarmaz. Aksine ilk kaynatmada hafif pembe renge sahipken kaynattıktan sonra bekletilirken; demleme esnasında rengi gülkurusu kırmızı renge döner. Ve tadı daha lezzetli, içeriği ise daha şifalı olur.
• Diğer bir yöntem olarak 5-6 adet kuşburnu havanda hafif ezilerek çatlatılır. Ardından bir bardak (200 ml) kaynar su üzerine eklenerek 10 dakika demlenir. Demleme esnasında bardağın üzeri kapalı tutulursa kuşburnundaki suya geçen C vitamini (askorbik asit) yok olmaz. Demleme süresini uzatmadan zengin vitamin ve minerallerinden tam anlamıyla yararlanabilmek için çayı hazırladıktan 5 dakika sonra tüketmeye çalışın.
• Endüstriyel olarak hazırlanan paket süzme poşet içindeki kuşburnu çayları da yine sağlıklı ve tüketim için uygundur. Ambalaj üzerinde demleme yöntemleri verilmiştir. Genel olarak bir bardak sıcak suya (200 ml) bir süzme poşeti eklenerek üzeri yine kapatılarak demlenmeli ve içilmelidir.
Damak zevkine göre kabuk tarçın, karanfil eklenebilir. Özellikle bir kaç damla limon ilavesi ile C vitamini çok daha zengin hale gelecektir.
Günlük kullanımı nasıl olmalı?
Hastalık evresinde, hastalık süresi boyunca düzenli tüketilmeli. Hasta olmayan kişilerin ise daha az sıklıkla tüketmesi daha uygundur. Günde en fazla 2-3 bardak tüketilmelidir. Yemeklerden yarım saat önce içilmesi daha uygundur. Midesinde aktif gastrit varsa veya tansiyonu çok düşük olan kişiler daha dikkatli kullanmalıdır.
IHLAMUR ÇAYI
Kültürümüzde kış aylarının en çok sevilen ve tüketilen bitki çaylarından biridir. Özellikle üst solunum yolları enfeksiyonlarında tercih edilir. Bronşlardaki salgıları sulandırır, balgam atılmasına yardımcı olur, öksürüğü azaltır.
Ihlamurun yararlı bileşenleri nelerdir?
Fenolik bileşenler bakımından zengindir. Uçucu yağlar (linalool, germakren, geraniol), kafeik asit türevleri (klorojenik asit), flavonoitler, musilaj ile tanenler bileşiminde sağlık için faydalı olanlarıdır. Genel olarak soğuk algınlığında hafifletici, balgam söktürücü, terletici, yangı, ağrı kesici ve hafif yatıştırıcı etkiye sahiptir.
Ihlamur çayı özellikle nelere iyi gelir?
• Domuz gribi dâhil, viral veya bakteriyel boğaz enfeksiyonlarında yüksek ateş, kırgınlık gibi şikâyetlerde vücut direncini artırarak ve kan dolaşımını hızlandırarak üşümeyi önler. Nezle ve grip gibi hastalıklarla baş etmeyi kolaylaştırır. Hastalık esnasında terlemeyi artırarak vücut ısısını dengeler, ateş düşürücü etki sağlar.
• Ayrıca soğuk algınlığı sonucu oluşan uzun süreli öksürüğün tedavisine göğsü yumuşatarak ve balgamın atımını kolaylaştırarak katkıda bulunur. Öksürüğe sebep olan bakterileri özel bileşeni uçucu yağ asitleri sayesinde öldürür. Boğazda öksürmeden kaynaklı tahrişi önler. Ihlamur çayınıza bol limon ve bal ekleyerek tüketebilirsiniz.
• Ihlamur, bağışıklığı dış faktörlerden koruyan kuersetin, kemferol ve mirsetin özel bileşenler sayesinde stres hormonlarının salınımını baskılar. Dolayısıyla duygudurum bozukluklarının (kaygı bozukluğu, depresyon) oluşmasını önler. Vücudun gevşemesini sağlar, sakinlik verir. Eğer gün içinde tüketilecekse iki yemek arası içmek uygundur.
• Uyku sorunu olan ve doğal bitki çayı içmeyi düşünenlere ıhlamur gayet yararlı olur. Uyumadan yarım saat önce bir bardak ıhlamur çayınıza ilave olarak bir de rahatlatıcı etkisi olan karanfili ekleyerek kolayca uykuya dalabilirsiniz. Bir sonraki güne dinç başlarsınız.
• Ihlamurun baş ağrısı ve migren semptomlarını da azaltarak hayat kalitesini artırdığını göstermektedir.
• Göz kızarıklığı ve çapaklanmasında ıhlamur çayıyla gözlere kompres uygulama yapılabilir.
• Saç dökülmelerine karşı ara sıra ıhlamur çayıyla birlikte saçlar yıkanabilir.
• Sabah aç karnına bir bardak ıhlamur çayı iştahınızı azaltır, kilo vermenize yardımcı olur.
• Hafif yatıştırıcı ve rahatlatıcı etkisi ile burkulma veya ezilme ile oluşan ağrıları dindirir.
• Mide salgısının artmasını sağlar. Bulantı ve bağırsak gazlarına iyi gelir. Çayınıza bal ilavesi ile ülser tedavisinde kullanılabilir.
Bebek ve çocuklar hastalıklardan korunmak için ıhlamur çayı içebilir.
Özellikle bebeklerin bağışıklık sistemi kış aylarında daha hassas oldukları için hastalıklara (grip, nezle, üst solunum yolu enfeksiyonları…) yakalanma oranları çok fazladır. Ek besinlere başlayan bebeklere günde 1-2 kez yarım kahve fincanı miktarı kadar ıhlamur çayı verilebilir. Öksürüklerinin yumuşamasını sağlar. Hastalığa yakalanmalarını önler. Bu dönem bebeklere bal eklenmeden verilmesi daha uygundur.
Bir yaşından büyük çocuklar ise balla eklenerek verildiğinde ıhlamurun etkisi artar, tat açısından da çocuklar severek içebilirler. Bebeklerin gazının giderilmesinde ve kabızlık sorunu karşısında da yararlıdır. Ihlamur çayı ile aspirin birlikte alındığında hafif bir antibiyotik etkisi oluşturur. Bu yönden çocuklar için tercih edilebilir.
Ihlamur çayı nasıl hazırlanır?
Eskiden ıhlamur soba üzerinde kaynatılarak uzun uzun özü çıksın düşüncesiyle çayı yapılırdı. Ancak son dönemlerde ıhlamurun bileşenleri üzerine yapılan çalışmalarda içerdiği polifenollerin kaybolmaması için kaynatma yönteminin doğru olmadığı sonucuna varıldı. Yine demleme usulü ile içilmesi besin kalitesi açısından daha zengin olacaktır. 2 gr kadar ıhlamurun üzerine kaynatılmış sıcak (200ml=bir su bardağı) su ilave edilir, ağzı kapatılarak 15 dakika demlendikten sonra içilebilir. Gün içerisinde bir kaç defa tekrar edilerek taze olarak tüketilebilir.
ADAÇAYI
İçerik bakımından çok zengin diğer bir bitki çayı da adaçayıdır. Bu bileşenler antimikrobiyal etkiye sahiplerdir.
Uçucu yağlardan; tuyon, sineol içerir. Ayrıca kafur, kafeik asit türevleri, rosmarinik asit, klorojenik asit, flavonoitler, (apigenin ve luteolin glikozitleri), triterpenler ile karnosolik asit bakımından zengindir.
Antimikrobiyal etkisi yine soğuk algınlığında, sinüs ve akciğerleri temizlediği için rahatlıkla tüketilebilir. Ağız ve boğaz enfeksiyonlarındaki etkisi nedeniyle birçok akademik çalışmaya konu olmuştur.
Adaçayının Faydaları Nelerdir?
• Yapılan bir bilimsel klinik çalışmada, boğaz ağrısı (akut viral farenjit) şikâyetine karşı en ideal etkinin yüzde 15’lik derişim ile hazırlanan gargara ile sağlandığı gözlenmiştir. Bu çalışma sonucunda en etkin tedavi için gün içerisinde 6-9 defa gargara yapılması gerektiği açıklanmıştır. Bu derişim ile hazırlanan gargaranın yan etkileri sadece yutakta kuruluk ve hafif yanma hissidir. O nedenle son derece güvenilirdir.
• Gaz söktürücü etkisi vardır ve hazmı kolaylaştırır, iştah kaybında yararlıdır.
• Soğuk algınlığında aşırı terlemeyi azaltır.
• Yapısında bulunan bazı bileşenlerden dolayı özellikle kadınlarda, hormonal açıdan çok yararlıdır. Rahim iltihaplarını azaltır.
• Vücudu güçlendirir; hastalık sonrası oluşan güçsüzlük, halsizliklerde yararlıdır.
• Sinir, yorgunluk, depresyon ve el titremeleri için içilmesi tavsiye edilir.
• Hafızanın güçlenmesine katkı sağlar, bu açıdan unutkanlığa karşı kullanılmalıdır.
• Kan temizleyicidir. Karaciğer hastalıklarında faydası çoktur. Vücuttaki toksinleri atarak, safrayı temizlemeye yardımcı olur.
• Aç karnına içilmesi halinde kan şekerini düşürücü etkisi gözlemlenmiştir.
Adaçayının Yan Etkileri Nelerdir? Ne Kadar Tüketilmeli?
Adaçayının sağlığımız üzerine yararı çoktur. Ancak aşırı tüketim halinde yaşanabilecek sorunlar oluşmaktadır. Adaçayını tüketmemesi gereken kişiler olabilir. Örneğin;
• Hamilelik döneminde kasılmalara neden olduğu için kullanılmamalıdır.
• Anne sütünün salgılanmasında azaltıcı bir etkisi vardır. Emziren anneler için uygun bir bitki çayı değildir, kullanmamalıdır.
• Östrojene benzer etkileri içerdiği gözlenmiştir. Erkeklerin çok fazla miktarda ve uzun süre tüketmesi uygun değildir.
• Bazı kişilerde kan basıncını yükseltebilir.
• Küçük çocuklar için içilmesi tavsiye edilmez.
• Yüksek tansiyon sorunu olan hastalar, günde 1 fincan adaçayından fazlası içmemelidir.
• Diğer bitki çayları gibi günde 3 fincandan fazla tüketilmemelidir.
NANE ÇAYININ FAYDALARI NELERDİR?
Tıbbi nane olarak bilinen nane yaprağında fenolik asitler (kafeik, rozmarinik, klorojenik), flavonoitler (apigenin, luteolin ve diosmetin glikozitleri) ve uçucu yağlar (mentol, menton) vardır.
• Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında çok etkilidir. Hazımsızlık şişkinlik, gaz şikâyeti ile mide ve bağırsak üzerindeki safra kesesi ve safra kanalından kaynaklı şikâyetlerde kullanılır. Ancak reflü şikâyeti olan hastalarda nane çayı tüketilmesi uygun değildir.
• Zihinsel ve fiziksel yorgunlukta; kafein ve klorojenik asit bileşenlerine bağlı olarak uyarıcıdır. Bu dönemlerde zihin açıcı, yorgunluk giderici olarak içilebilir. Kafein idrar artırıcı olarak etkilidir.
• Özellikler zayıflama programlarında hem vücuda enerji ve zindelik vermek hem de vücuttan sıvı atılımını sağlamak üzere yararlanılmaktadır.
• Kafein içeriği nedeniyle kalp ve damar hastalarında tansiyonu yükseltebilir.
• Ülser hastalarında mide asitliğini artırarak rahatsızlığa yol açabileceği göz önüne alınarak fazla miktarda kullanılmamalıdır.
Nane çayı demleme usulü ile içilmesi gereken çaylardandır. Eğer nane-limon karışık olarak çay hazırlanacaksa önce toz ya da taze nane az bir süre (5-6 dakika kısık ateşte) kaynatılmalı; limon kabuğu ile doğranıp eklenerek ilave edilmeli. Ancak kaynatılmadan ocaktan alınmalıdır. Limon C vitamini kaynatma ve yüksek sıcaklıkta özelliğini yitirdiği için demleme olarak naneye eklenmeli. Süzme poşet çay kullanılacaksa eğer, sıcak su ilavesinden sonra limon kabuğu ile dilimlenerek çaya eklenirse çok daha yararlı bir nane-limon çayı içebilirsiniz.
BİTKİ ÇAYLARI KONUSUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DETAYLAR
• Mümkünse çayı demleyeceğiniz kap porselen olmalı. Ancak cam bardaklar da uygundur. Kapalı bir kap olması ya da demleme süresince ağzı kapatılmalıdır. Bitki çayları yararlı uçucu bileşiklere sahiptir. Hava ile temas etmemesi daha sağlıklı bir demleme için şarttır.
• Kaynatılan su içme kalitesinde olmalıdır. 100°C’de ısıtılan suyun bitki çayının üzerine dökülmeden önce mümkünse 80°C’ye kadar soğumasını beklemek gerekir.
• Bitki çaylarının demleme süreleri konusunda hassas olunmalı ve her defasında taze olarak hazırlanmalıdır.
• Endüstriyel olarak hazırlanan süzen poşet çaylar zorlaşan iş yaşantısı açısından büyük kolaylık sağlarlar. Süzen poşet çaylar doz ayarlaması bakımından da çok kolaydır. Güvendiğiniz kalite konusunda şüphe duymayacağınız poşet içinde markalı bitki halinde de satın alınabilir. Ya da aktardan temin edilebilir.
• Hasta kişilerin çayları düzenli alması, hasta olmayan kişilerin ise ara sıra içmeleri daha uygundur.
Sonuç olarak bitki çayları dört mevsim hayatımızda olmalı… Çünkü birçok asitli, yüksek fruktoz/glikoz şurubu ya da yapay tatlandırıcı içeren, kafeinli içeceklere kıyasla hem çok doğal hem tüketimi kolay ama en önemlisi de tıbbi ilaçlar sanayiden çıkıp hayatımıza girmeden önce de yüzyıllardır insanlığın şifasında kullanılıyordu. Birçok yararlı bileşikleri sayesinde ve o an bizim için uygun olanı bilinçli bir şekilde tüketmek ile sağlığımızı, bağışıklığımızı korumuş olacağız… Kendiniz ve sevdikleriniz için bir bardak sıcak bitki çayı ile huzur dolu anlara…
Sağlıkla kalın…
KAYNAKÇA
1- Prof. Dr. Yeşilada, E.,DOĞADAN GELEN SAĞLIK – BİTKİ ÇAYLARI. Zebra Matbaacılık. İstanbul
2- Mili Eğitim Bakanlığı, Gıda Teknolojisi, Bitkisel Çay Karışımı. 2011
3-Prof. Dr. Arslan, N., Penceremden Tıbbi Bitkiler, Bitki Çayları-2. Türkiye Tohumcular Birliği Dergisi sf:61-63.
4- Ayaz, M., Kuşburnunun (Rosa sanina L.) İnsan Kanındaki Bazı Değerleri Üzerine Etkileri. Harran Üni. Fen Bilimleri Fak., Yüksek Lisans Tezi, Biyoloji Anabilim Dalı, 2018.
5- Prof Dr. Başer, K. H. C., Anadolu Üni. Eczacılık Fak. Bağbahçe Mayıs-Haziran 2009. sf:24-25
6-https://www.bilimvetekno.com/kusburnu-cayinin-faydalari/
7-https://www.sorhocam.com/etiket.asp?sid=2559&kusburnu-cayi/
8-https://indigodergisi.com/2018/02/bitki-caylari-faydalari-yan-etkileri-zararlari/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.