Güç Görüntüde Artık / Varol Yaşaroğlu

Mesleki kariyeriniz nasıl başladı, çocukluktan gelen bir merak ya da ilginiz var mı? Kendinizi bu işin içinde nasıl buldunuz?
Henüz 5-6 yaşlarında, evde Pembe Panter çizimleri yapan bir çocuktum. Sokağa çıkmadan saatlerce evde çizgi romanlar yapar, sürekli defterler dolusu çizerdim. O yaşlarda çizgi filmleri izledikçe kendime bir söz verdim: “Varol, bu çizgi filmler harika! Büyükler değerini bilmiyorlar. Bunların değerini ve güzelliğini unutma! Büyüdüğünde de bu güzellikleri kaçırmayacağına söz ver!” diyordum. Sanırım bu sözü verdiğimde, bilinçaltımda “büyüyünce karikatürist olacağım” sözünü de vermişim.
İnternet ortamında benim gibi çizgi dünyasına gönül vermiş insanlarla tanıştım. Hep birlikte Türkiye’nin en çok izlenen internet mizah sitesi “grafi2000.com”u oluşturduk. “grafi2000.com”da internette yayınlanabilir flash animasyonlarla TV dünyasına ısınmaya başladık. Grafi2000.comedy programı ile flash animasyonların ilk kez broadcast kalitesinde televizyonlarda yayınlanabileceğini gösterdik.

Türkiye’de animasyon ve çizgi sinema sektörü ne durumda, bu alanda çalışmalar neden az? Sizin böyle bir projeniz var mı?
Bu konuda hala yolun başında olduğumuzu düşünüyorum. TRT Çocuk vizyoner tavrı ile birçok animasyon stüdyosunun kurulmasına vesile oldu. Ancak sektör olabilmek için animasyon stüdyolarının yasalarla, teşviklerle desteklenmesi gerekiyor. Özellikle animasyon alanında sponsor olma konusunda oldukça sıkıntılı bir ülkeyiz. Benim gördüğüm tablo, animasyon stüdyolarının kendi özverili çabaları ile ayakta durmaya çalıştıklarıdır.

Toplum olarak biz nelere daha çok gülüyoruz?
Biz toplum olarak tiplemeleri seviyoruz. Sevdiğimiz karakterlere çok gülüyoruz. Öncelikle o tiplemelerle duygusal bağı kurmamız gerekiyor. Ve ardından karakterlerin durum komedisi olunca, buna bayılıyoruz.

Mizah sektöründe genellikle erkekler ön planda, bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Bunun için özel bir neden görmüyorum. Bazı sektörlerde erkekler, bazı sektörlerde kadınlar ön planda olabiliyor.

Fırıldak Ailesi, yetişkinlere yönelik ilk çizgi dizi, bu fikir nasıl doğdu? Yetişkinlere yönelik çizgi film sizce niye yapılmıyor?
Küçüklüğümden beri böyle bir hayalim olduğunu söylemiştim. Ama uygulamaya geçmek için yılların da geçmesi gerekiyor. Bilgisayar ve içinde kullandığım programlar ile tanışmam adım adım bu hayalimin gerçekleşmesini sağladı. Photoshop programı ile tanıştım: 16 milyon renk seçeneğine kavuştum. Flash programı ile tanıştım: İnternette yayınlanabilir animasyonlar yapma yeteneğine eriştim. Dijital kalem ile tanıştım: Ekran üzerinde serbest el çizimler yapmanın zevkine vardım. İnternetle tanıştım: Benim gibi düşünen, hisseden insanlarla üretmenin ve paylaşmanın zenginliğine eriştim.
Fırıldak Ailesi gibi bir çizgi film diziyi hayata geçirebilmemiz için gerekli koşulların sağlanması ve bu koşulların sağlanabileceği sürecin geçmesi gerekiyordu. Haftalık bir çizgi dizinin mümkün-dengeli bütçe ile teknik olarak yapılabilmesi için bilgisayar teknolojilerinin şu anki son noktaya gelmesi lazımdı. Ve tabi ki hemen ardından bilgisayar teknolojilerini çok iyi kullanıp animasyonları gerçekleştirecek çok güçlü bir ekip. O ekibi oluşturmak en baştaki görevlerimden biri oldu. Çünkü biz bilgisayar teknolojilerini çok yakından takip eden bir şirket olarak, özellikle 2d animasyon teknolojileri açısından zamanın hep ilerisinde olduk. Şu anda her biri birbirinden yetenekli yaklaşık 40 kişilik süper bir ekibe sahibiz.
Ayrıca senaryomuzun da sağlam olması gerekiyordu. Bunun için de doğru senaristi ve senaryoyu bekledik. Coşkun Irmak, Türkiye’nin sosyolojik yapısını çok çok iyi gözlemlemiş bir yazar. Bu anlamda bir Türk ailesinin çizgi dizisini yapmak için Coşkun Irmak ile çalışmak bizim için çok büyük bir şans oldu. Sonrasında, aynı zamanda Fırıldak Ailesi’nin yönetmenliğini de yapan Can Dizdaroğlu, Coşkun Irmak’tan aldığı senaryo yazma işini başarıyla sürdürmeye başladı. İnternetteki maceraların senaryoları Can Dizdaroğlu’na ait. Animasyon projesinin ruhunu en iyi yansıtabilecek kişilerden biri de zaten şirketimizin diğer ortağı Berk Tokay. Berk Tokay da genel yönetmenliği üstlenince “Fırıldak Ailesi’ni yapmaya hazırız!” diyebildik.
Türkiye’de çocuklara yönelik çizgi film yayınlayan kanallarımız var. Bu konuda en büyük yatırımı yapan kanal TRT Çocuk’tur. Yetişkinlere yönelik çizgi film yapılmamasının en büyük nedeni ise, yayınlanacak kanalın olmayışı. Peki niçin yayınlanacak kanal yok diye sorarsanız, çünkü yetişkinlere yönelik çizgi film yayınlayabilecek olan özel kanallar, kısa vadede ratinge dayalı gelir elde etmek istedikleri için, uzun vadede çok büyük kazançlar sağlayacak böyle bir işe girmeye cesaret edemiyorlar. Girenler de maalesef gereken sabrı ve desteği gösteremiyorlar.
Koca Kafalar ile Baba Haber Bülteni de yetişkinlere yönelik bir animasyon dizi. Kanal arkasında durdu ve yapım rating sıralamalarında 6. sıraya kadar yükselmeyi başarıyor. Bu büyük bir başarı ve “yetişkinler animasyon izlemiyor” görüşünü tamamen çürüten bir gerçek. Aynı şekilde Fırıldak Ailesi’ne TV’de 13 bölüm yayın şansı verildi. 13. bölümü gece 00.30’da başlamıştı ve rating listesinde 14. sıradaydı. Bu kadar kısa sürede rating listelerinde bu seviyeye ulaşan bir dizinin biraz daha arkasında durulsaydı, olabilecekleri sanırım hepimiz tahmin edebiliriz. Yetişkinlere yönelik animasyon dizilerinin kaderi biraz da özel TV kanallarının vizyonuna bağlı.

Fırıldak Ailesi nasıl bir aile? Dizide işlenen olayları nasıl belirliyorsunuz? Dizide mesaj vermek gibi bir amacınız var mı?
Fırıldak Ailesi; baba, anne, anneanne, kız çocuk, erkek çocuk ve küçük bebekten oluşan klasik bir Türk ailesi. Yabancı örneklerinden anneanne ile ayrılıyor. İzleyenlerden birisi baba ile bir diğeri anne ile sempati kurabiliyor, bebeği sevebiliyor. Fırıldak Ailesi’nin maceraları için; “sıradan bir ailenin olağanüstü maceraları” sloganını kullanıyoruz. Yani Fırıldak Ailesi tipik bir Türk ailesi ama başlarına her türlü olağanüstü macera gelebilir. En olağanüstü durumda dahi, ailemiz yine tipik Türk ailesi davranışlarını sergilemektedir ve mizahımızı yaratan en büyük etken bu olmaktadır. Bu anlamda dizide işlenen olaylar her türlü konuda olabilir. Bu konuda bir kısıtlamamız ve mesaj verme gibi bir kaygımız yok.
Fırıldak Ailesi, yayın hayatına TV ekranlarında başladı. Şu an 2. sezon bölümleriyle www.youtube.com/grafi2000 kanalında Çarşamba günleri saat 20.30’da webisode’lar halinde yayınlanmaya devam ediyor. CookPlus.com da Fırıldak Ailesi’ne sponsor olma girişimi ile Türkiye’de dijital ortamda animasyon webisode devriminin öncülüğü yapıyor. Fırıldak Ailesi, yeni serüvenleriyle Türkiye’de ilk kez bir internet animasyon serisinin de başlangıcını yapıyor.

Fırıldak Ailesi’nin sinema versiyonunu düşünüyor musunuz?
Evet. Şu anda senaryo ve görsel teknik çalışmalarına başladık. Kısa bir süre sonra animasyon çalışmalarına başlamak istiyoruz. Senaryomuza göre, çok büyük bir macera olacak. Filmi izlerken macera ve kahkahaya doyacağız. Çok heyecanlıyız.

Çınar dizisinin dünyada ilk defa kullanılan bir teknikle yapıldığı söyleniyor, bu teknikten bahsedebilir misiniz?
İlk defa tarihimiz bir animasyon macerası olarak izleyicilere sunuluyor. Ayrıca sunduğu görsellik de dünyada bir ilk. Oldukça karmaşık animasyon tekniklerinin bir araya gelmesi ile realistik çizgi roman kareleri görselliğinde bir dizi oluşturduk. Dizi film, her bölüm kendini olayların içerisinde rol alan biri olarak hayal eden “Çınar” karakteri üzerinden çocuklara hayal kurdurmayı amaçlıyor. Çınar, on yaşında ilköğretim dördüncü sınıf öğrencisi. Sosyal bilgiler dersinde geçmişte Osmanlı İmparatorluğu diye bir devletin var olduğunu öğrenir. Öğretmeni, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nden sonra kurulduğunu, aslında bizlerin bu devletin devamı olduğumuzu anlatır ve tarihe yolculuk başlar.
Hikaye anlatmayı seviyoruz. Hikayelerimizin sadece komedi ağırlıklı olması gerekmiyor. Önemli olan hayal dünyasında yaptığımız eğlenceli yolculuk. Okul yıllarımda tarih hep ezberci ve sıkıcı bir şekilde anlatıldı. Bizim amacımız tarihimizi eğlenceli bir görsellik ile sunup çocuklara sevdirmek. Keşke benim okul yıllarımda da tarihimizi film izler gibi öğrenebilseydim. “Güç görüntüde artık!” yaşadığımız dönemin en önemli sloganı. Eğitimin de görsele dayalı olması bunun kaçınılmaz bir sonucu.

Mizahın ahlaki yönü olduğunu düşünüyor musunuz? Çalışmalarınızda ahlakî kriterleriniz var mı?
Mizah ezilenin, mazlumun yanındadır. Mizah söylenemeyeni söyler, baskı altında tutulan her şeyi gün ışığına çıkarır. Mizah insanlık yararınadır. Tüm bu özellikleri sonucunda tabi ki mizahın ahlaki yönü vardır. Ahlaki kriterlerimizin başında insan hakları ve kişilik haklarına saygı geliyor.

Planladığınız projeler var mı?
Mobil ya da bilgisayar oyunları konusuna odaklanmak gibi bir yönelimimiz var. Grafi2000 Prodüksiyon yapımlarına ait farkındalık yaratacak ürünlerin yer aldığı bir e-ticaret sitesine yönelik çalışmalarımız da sürüyor. Yukarıda bahsettiğim gibi Fırıldak Ailesi animasyon sinema filminin hazırlıklarına da somut olarak başlamış durumdayız. Ayrıca bir başka animasyon sinema filmi projesinin de hazırlıkları içindeyiz. Mutlaka yapımlarımıza yönelik bir çizgi roman dergisi de hayata geçirmeyi istiyoruz. Yoksa bu konuda gözüm arkada kalacak.